Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '10

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Din dersleri kaldırılmalıdır

Din dersleri kaldırılmalıdır
 

Soru sormak güzel bir şeydir


Din dersleri çoğu öğrenci için havadan geçilen basit ders niteliğinde bugün okullarda, özellikle üst sınıflarda. Bizim için öyleydi en azından. Lisedeyken bu hafta hocaya ne sorsak da dersi kaynatsak derdindeydik daha çok... Doğru bir şey mi bu derseniz, evet doğruymuş derim... Ama işin bir de öte tarafı var, hani daha küçük çocukların aldığı Din dersleri, ya da müfredatın neticesi olarak doğan sakıncalar... İşin bu kısmı hiç de eğlenceli değil.

Din dersleri müfredatı Sünni İslam düşüncesinin ezici bir ağırlığı ile hazırlanmış. Başka dinlerden Sünni bir bakış açısıyla şöyle bir bahsedip, sıyırıp geçiyor. Sonrasında tekrar tutturduğu yolda devam ediyor.

Ortaokul'daydık, Din Kültürü hocası namaz kıldırırdı namaz kılmayı bilen birine sıranın üstüne çıkartıp. Bir sürü sure-dua ezberletilir ve bunlardan sözlü yapılırdı. Sonra liseye geldik ve üç ayrı hoca eskittik.

İlk hocamız klasik bir Din Kültürü hocasıydı, dersini anlatır giderdi. Henüz yeni mezundu zaten. Sonra bir hoca geldi, daha açık fikirliydi, ne yazık ki uzun ömürlü olmadı. Sonra gelen hocamız ise bizim eğlence kaynağımızdı, derslere selamün aleyküm diye girerdi, fakat kafasının arkasında yatan düşüncelere baktığımızda ciddiye almış olsaydık hiç de eğlenceli olmayacağı kesin.

Kendisinin bize söylediklerinden birisi şuydu: "Resmi nikah doğru olabilir, ama Allah'ın izniyle denmeli, belediye başkanının değil."

Bugün 12 Eylül marifetiyle, din dersi zorunlu olsa bile insanların muafiyet talep etme hakkı var elbette. Öte yandan bu pratiğe geldiğinde pek de gerçekçi değil. Muaf tutmamak için gösterilen çabalar bir tarafa, çocuk muafiyet talep ettiğinde dışlanabiliyor, hor görülebiliyor. Gencecik çocukların bu derse cesurca baş kaldırabilmesini her zaman beklemek de bir hayalperestlik düzeyinde kalıyor. Bazen mahkemeden karar çıkartmak bile muaf olmak için yetmiyor ve çocuk o derse girip kendi inancının yok sayılmasını ya da küçümsenmesini izliyor.

Burada uygulanması gereken çözüm şudur: Din dersleri eğitim her kademesinde, zorunlu ders olmaktan çıkarılmalıdır. Bunun yerine çocukların yaratıcı düşüncesini geliştirecek, bir şeylere kafa yormasını sağlayacak başka dersler koyulabilir.Bu haliyle bu ders bırakın çocuğa düşünmeyi teşvik etmeyi, düşünmekten alıkoyuyor, "günah" gibi kavramlarla çocuğun yüreğine korku salıp düşünmesini engelliyor. Halbuki çocuğun kişisel yeteneklerini keşfetmesi sağlanabilir, hobi sahibi olması ve kendisine zaman ayırması teşvik edilebilir. Zira devletin görevi bir çocuğa ilkokul çağından itibaren bir dini empoze etmek değildir.

Din Kültürü eğitimcileri bu konuda çok da parlak sayılmazlar. Sınıf geneline "dinimiz", "peygamberimiz" gibi hitapları bir yana, diğer dinler üzerine zaten müfredatta sınırlı yer tutan bilgileri verirken de pek bonkör ve hoşgörülü oldukları söylenemez. Din derslerinde hafif aykırı laflar eden öğrencileri "zındık", "kafir", "çarpılırsın" şeklinde uyaranlar ve dayak atanları da mevcut bu dersin eğitmenlerinin ve işte çocuklara bu şekilde korku da salıyorlar yer yer. Yeri gelmişken dünkü Ali Bardakoğlu yazısında da belirtmiştim, laik bir ülkeden bahsediyorsak eğer nüfus cüzdanlarında niye yer aldığını bir türlü anlamadığım "din" hanesi de kaldırılmalıdır.

Bu noktada Hasan Ali Yücel'in söylediklerinden bir alıntı yapmak istiyorum. Bu alıntı ne kadar ilginçtir ki Milli Eğitim Bakanlığı'nın sitesinde bulunan bir yazıda da yer alıyor.

"...Cumhuriyet devleti esasen din ve devleti ayırılmış, dini sırf bireylerin vicdanlarına, duygularına bırakmış olduğu için cumhuriyet, çocukların eğitimin de bilginin ahlak ve ahlakın bilgi kadar dini kaynaklardan ayırılmış olarak verilmesini sağlamıştır. Bu itibarla cumhuriyet okullarında devlet eliyle din eğitim yapılamaz. Telkin ettiğimiz ahlak dini değerlerle yaptırıma sokulamaz. Bizin için ahlaki ilke toplumdur. Her hareket topluma, yani ulusa yararlı ya da zarar olması bakımından önem taşır."

Bu noktada şunu söylemek istiyorum: Ahlak, bireylerin kendisini ilgilendiren bir şeydir bana göre, her birey nasıl davranacağına kendisi karar verir ve ancak toplumsal yaşamın getirdiği bir takım davranış gerekliliklerinden belki bahsedilebilir. Bunun dışında insanlara bir ahlak dayatması yapmak doğru değildir. Kaldı ki söz konusu dersler de din ile ahlak bir tutuluyor bir nevi. Halbuki Müslümanlık dışında bir inanç sahibi olanların ya da inançsızların da kendi bireysel tercihleri neticesinde geliştirdikleri bir ahlak vardır.

Müfredatı değiştirmek bir çözüm mü peki? Bence hayır... Bu dersin yerine gelecek Dinler Tarihi dersinin de hamasi bir dille yazılıp yazılmayacağının hiçbir garantisi olmadığı gibi, ben yine bir düşünceyi empoze eden nitelikte olacağını düşünüyorum. Amaç, "bakın biz kaldırdık din dersini" demek... Maalesef bu konuda ön yargılıyım. Yerine gelecek olan ders neyi değiştirecek ya da bir şeylerin değişeceğine gerçekten inanıyor musunuz?

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..