Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '16

 
Kategori
İnançlar
 

Din şekildir, şekilden ibarettir

Din şekildir, şekilden ibarettir
 

Dini dinin içindekiler,  dini bilenler anlatmasınlar. Çünkü bunlar bağlılığın verdiği düşünce ve duyguyla dine ilaveler yapıyorlar. İlaveler yapıyorlar derken İslam’a bir şart daha ekliyorlar demiyoruz elbette. Daha fazla inanın demek bile ilavedir. Fazla mal göz çıkarmaz, burada çıkarıyor. Dine sen kendinden bir şey ilave edemezsin.  Allah’ı fazla sevmek diye bir şey yoktur; hatta Allah’ı sevmek diye de bir şey yoktur, inanır kabul edersin.

Ruhsal/manevi konular soyut kavramlardır, netlik olmadığı için açıklayamazsınız. Kimi şöyle der kimi böyle.  Allah kullarının böyle soyut kavramlarla anlaşmazlıklara düşüp kavga etmelerini ister mi? İbadetler ile açık ve net yasaklar dışındaki ayetler yol gösterici olup “uyarsanız sizin için hayırlı olur anlamındadır”  Kuran olmasaydı da bizler neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilirdik.

Yani din ibadettir. İbadetlerin de malum, şekilleri vardır. Kulun vazifesi bu şekillere uymaktır. Dinin manevi tarafı Allah’a ayandır, o bilir. Sen şeklen yerine getirirsin Allah o ibadetle ilgili sevabını verir. Sen kulsun kitapta ne yazarsa onu yerine getirirsin, maneviyatla ilgili değerlendirme yapamazsın. Ayetler açıktır. Allah’ın emirleri bellidir. Emir ve yasakları yerine getirmek için yoruma gerek yoktur.

İbadet ve yasaklar dışında “bu size apaçık bir öğüt” mealinde yol gösterici ayetler yerine getirebildiğimiz kadar. Bunlara bakıldığında zaten aklı başında bir insanın uyacağı şeyler. İşte zaten dinde tartışmalar burada başlıyor. Namaz belli, oturursun kılarsın. Ama işte iyilik dürüstlük gibi kavramlar yoruma açık. Din şöyle yapın demiş ama insanların farklı kişilik, eğitim ve yaşam tarzları yüzünden yorumları da farklı oluyor.

Dinin şekilden ibaret olması içinin boş olduğu anlamına gelmez. Biz kulların şekil olarak yerine getirdiğimiz ibadetlerin içini Allahü Teâlâ doldurmuştur. İbadetlerde pek tartışma olmuyor. Dinin “bunlar sizin için apaçık öğüt “ dediği müminin hayatıyla ilgili ayetler farklı yorumlanarak tartışmalara neden oluyor. Dinin şekli kısmında belki de hiç tartışma yok.  Dinin şekli kısmı belli, kimse bir şey ilave edemez ve çıkaramaz.  Şekli olmayan kısmında herkes kafasına göre yorum yapıyor, bir şey ekliyor ya da çıkarıyor.

İşte bu eklenen çıkarılan şeyler bugün Müslümanlığın en büyük sorunu.  Yoksa oruca namaza kimsenin bir şey dediği yok.  Kitabın dışına çıkılmış gibi bir durum var adeta. Hoca efendinin biri “6 yaşındaki kızla evlenilebilir” diyor. Başka biri başka şey söylüyor. Herkes kendine göre bir şey söylüyor. Aynı şeyi şekli belli ibadetlerde yapabiliyor mu? İslam’ın şartı 5 değil 6 desin bakalım.

Kişi ibadet ve yasaklardan sorumlu tutulmalı, kalanı herkesin kendisine bırakılmalı.  Din şekilden ibaret olarak uygulansa ne bir kavga çıkar ne de bir şey. Oturmuş namazını kılıyor ne diyeceğim ki. Ama “6 yaşındaki kız evlenebilir “ dediği zaman benim de belki 6 yaşında kızım var. Hoca efendi sıfatı var ve bunu din adına söylüyor. Ama bu benim mantığıma uymuyor. Bu durumda dini sorgulamak zorunda kalıyorum. 

İbadet ve yasaklar dışında ayetlerden kim ne anlıyorsa o şekilde uygulasın. Sevabı da günahı da kendine. Yol gösteriyorlarmış, yol belli değil ki yol gösteriyorsun. Türkçeye tercüme et. Ver insanların eline. Okusunlar ne anlıyorlarsa öyle uygulasınlar. O çıkıyor şöyle diyor, bu çıkıyor böyle diyor.  İnsanların kafası karışıyor. Bırak insanlar bildikleri gibi dua etsinler, tövbe edip af dilesinler. Bu şekilde din daha kolaylaşır. İbadetini yaparsın, geri kalanı insanlığına kalmış. Ama işte bu yoruma açık ahlak kurallarını da ibadet gibi uygulamaya kalkarsan işin içinden çıkamazsın.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..