Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Din ve muhafazakârlık ekseninde ötekileştirilenler

Din ve muhafazakârlık ekseninde ötekileştirilenler
 

Resim: www.milliyet.com.tr


Blog yazarları arasında pek fazla ilgi görmese de son günlerde yapılan bir araştırma gündeme oturdu. Araştırmanın başlığı “Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler”.

Konusu başlıktan hemen çıkartılabiliyor. Türkiye’de azınlık haline gelen laik çevre dini muhafazakârlık tarafından baskı altında tutuluyor. Konu bu. Ekleyin, çıkarın, yanlış ya da doğru deyin, konu kısaca bu.

Ama bir gazetemizin araştırmaya taarruzu o boyuta geldi ki, söz konusu çalışmanın gerçek verilere dayanan bir bilimsel araştırma olduğu kendiliğinden perçinlendi. Gazete, yazarıyla, çizeriyle, karalayanı, kovalayanı ile tam bir mahalle baskısına geçti. Geçmekle kalsa iyi, okuyucularını da teşvik ediyor.

Mesela gazete yazarlarından Ali Ünal şöyle diyor: “Türkiye’de bugün ‘laikçi’ denilen kesimden hususi örneklenmiş bazılarının Müslümanların güya kendilerine baskı uyguladığı suçlamalarının altında, onların toplumun İslami hassasiyetleri karşısında bizzat vicdanlarının kendilerini suçlu görmeleri psikolojisi yatmaktadır, yoksa kendilerine herhangi bir baskı yapılıyor olması değil.”

Buyurun.

Önce Laik olacaksın.

Sonra hususi olarak örnekleneceksin.

Ardından Müslümanlar tarafından kendine baskı uygulandığını iddia edeceksin.

Bunu da, toplumun İslami hassasiyetleri karşısında bizzat vicdanında kendini suçlu gördüğün için hissedeceksin.

Ama aslında sana baskı yapılmayacak.

Ne dersiniz?

Ali Ünal’ın yazısına göre doğru olan Müslüman olmayı gerektiriyor. Masum bir cümle gibi… Hem de çok masum bir cümle gibi, öyle mi?

Diyelim ki doğru.

Doğru dediğiniz anda, Ünal durumu daha da abartır.

Ünal’a göre bu durumda içinde yaşanılan bu toplumun tersine davranmak demokrasi ve insan haklarıyla bağdaşmamaktadır. Yani bir anlamda Müslüman da olsanız laik olmak, dolayısıyla baskı gördüğünü iddia etmek insan haklarına aykırı olduğu kadar, demokrasiye de aykırıdır. Şunu demeye getiriyor: Yeriniz yok.

Ali Ünal’ın mantığı devam ediyor.

Dolayısıyla muhafazakâr olanlar doğru değerleri paylaşıyor. Doğru değerleri paylaştıkları için de, muhalif olanlardan aynı değerleri benimsemelerini bekleme hakları vardır.

Yahu, söz konusu araştırmayı yapanlar ötekileştirmeden bahsederken, baskının bu boyuta tırmandığının farkında bile değillerdi ki!

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..