Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '07

 
Kategori
Siyaset
 

Din ve sosyal yaşama yansımaları ile siyasi rejimler arasındaki yankılanmaları

Ahmet Ercan / İTÜ. jeoloji müh. öğretim üyesi, deprem araştırmaları onursal başkanı. Bu kişinin şahsına ait sitede mevcut olan siyasi konular içinde geçen gündemi elinde tutan cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili sayfada bir yorumum olmuştu.

Bu formda güncel konular platformunda, Nasıl bir cumhurbaşkanı? ana başlıklı yazıya cevaben yazdığım yorumumu sizlerle de paylaşıyorum.

Din, insanın özgür iradesi ile başlayan bir kavramdır. İnsan yaşadığı sosyal konum içerisinde, öğrenerek başlar, düşünerek yaşar ve devam ettirir sosyal konumu içerisinde inançlarını. Ama maalesef ben dindarım diyerek ya da nüfus kağıdının ücra köşelerinde dini seçeneği yazıyor diye dindar da olunamamakta. Çalıp çırpmadan, aldatmadan, dürüstlük çizgisini ihlal etmeden, gözünü ve de dilini sana ait olmayan sınırlara uzatmadan kendi özünde yaşayarak İYİ İNSAN OLUNABİLİYOR.

Sana ait sınırların tükendiği yerde başkalarınınkiler başlamakta. İşte bu realiteyi kabullenerek haklara saygı ve de sosyal huzuru yaşama geçirebilmek. Budur önemli olan. Dinin kıstasları salt okuyup geçmekle ya da secdeden kalkarak bildiğini okumakla yerine gelememekte... Bir anlayabilsek o yüce makamın ne kadar nezih normlar koyduğunu bizlere. Bence kitabımız bir sosyoloji, tıp, jeoloji, hukuk literatürü gibidir. Ama hakkı ile okuyarak idrak edebilenleredir bu kriterler.
OKUYARAK, ANLAMINI ANLAYAMADAN GEÇENLER İÇİN İSE, sadece birer hayalden ibarettir.

Sevgili hocam, ben ibadetler konusunda ilkellik ve tapınma fanusunu kullanmayacağım. Olmazsa olmazlar gibi dev bir fanus içinde inanç kavramını siyasi rejimlerin mitinglerdeki söylevleri ile de bağdaştırmayacağım. TÜRBAN YAYGARASINDA, eğitim platformlarına taşınan imam hatipler mevzuatlarında vs.de de aramayacağım.

DAVRANIŞLARA BAKALIM.
Toplum olarak ne kadar dürüstüz, medeniyiz, güvenilir bir halkız. Yolda yürürken kolumuzdan çantalarımızın çalındığı, dileyenin belinden silahını çıkararak havaya ateşlediği, kontrolsüz bir yaşamda, devlet dairelerinde haremlik selamlık çalışma alanları kurgulansa ne çıkar, tüm kamu personeli başlarında türban, fes olsa ne çıkar.

DİN davranışlardadır. Önce dürüst olmayı öğrenebilmeliyiz. Ne namaz ile, ne hac ile, ne zekat ile insan olabiliriz. Öncelikle inançlı olmayı sakalda türbanda aramaya başlamakla hatalıyız. Dinin siyasettten uzak tutulması ise işte bu açıdan son derece önemlidir.

CUMHURİYETİ ÇOK SEVİYORUM BU NEDENLE...

Nilgün Çakıcı/BURSA

18 04 2007/16.16
_________________
Not=Sn.Ahmet Ercan'ın onayı alınmıştır.

 
Toplam blog
: 238
: 1468
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Bursa'dan bir milliyet okuru olarak, burada sizlerle olmak çok güzel. Bir ev hanımıyım, iki çocuk..