Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

Dindar Nesil: Adam gibi olacaksa neden olmasın?

Dindar Nesil: Adam gibi olacaksa neden olmasın?
 

Dindar nesil tartışmasından ne çıktığını tam olarak bilemiyorum. Bu mesele medyada yoğun bir şekilde tartışıldı ancak eğer bu adı geçen dindar nesil insanımızın birbirine insanca davranmasını sağlayacaksa ben bunu sonuna kadar destekliyorum. Bildiğiniz üzere biz Türklerin kendimize davrandığı kadar Türklere acımasız davranan bir millet daha bulunmuyor. Evet, belki Almanya’da Naziler tarafından yakılarak öldürülüyor olabiliriz. Belki onlar ırkçılık heveslerinden ötürü bu kıyımı gerçekleştiriyorlar. Peki ya insanımızın sorunu ne? Hepimiz aynı milletin çocukları değil miyiz? Biz neden kendi insanımıza türlü işkenceleri layık görüyoruz?

Neden sağlıklı gıda tüketebilme hakkımızı elimizden alan namussuzlar yine bizim insanımızdan çıkıyor? Bize sahte balları, ayakkabı boyasıyla karartılmış siyah zeytinleri, tavuğun tüyü ve tırnağı dâhil her şeyi katılarak imal edilmiş salamları, inekleri toynaklarına kadar kıyma makinesinden geçirerek elde edilen sucukları, GDO’ lu pirinçleri ve hormondan ruhunu yitirmiş sebzeleri bizlere yediren şerefsizler; tüy kadar kolonları olan, üçüncü sınıf betonla dikilmiş ve rüşvetle denetim belgesi alan evleri dikerek binlerce insanın ölümünü umursamayan Allahsızlar niçin bizim insanımızdan çıkıyor? Madem bize kötü davranan dış ülke vatandaşlarını kötü görüyoruz, o halde değerli olduğunu düşündüğümüz insanımıza insanca davranıp onlara değer vermemiz gerekmez mi? Başkaları bize kötü davranınca Türklük damarımız kabarıveriyor ve bir tanesi dünyaya bedel olan Türklere dönüşüyoruz. Kendi insanımız her türlü sapık fantezisini üzerimizde uygulayınca sesimizi çıkarmıyoruz.

Ne yapabileceğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Hiçbir şey yapamıyorsanız en azından seçim zamanlarında kahvelerde bile olsa bir araya gelip siyasilere sesinizi duyurabilirsiniz. Bugün siyasilerin pek çoğunun Twitter ve Facebook hesapları bulunuyor. En azından buralara şikâyetlerinizi yazabilir, parti merkezlerine telefon, e-posta gibi kanallarla isteklerinizi iletebilir. Sağa sola sataşmayan ve fiziksel zarar vermeyen insani eylemler düzenleyebilir ve sesinizi duyurmaya çalışabilirsiniz. Hiçbir şey yapamıyorsanız seçim zamanı televizyonlara çıkan siyasilerle telefon veya e-postayla ulaşarak derdinizi aktarabilir ve isteklerinize yönelik reaksiyon olarak bir proje sunan bir partiye oy verebilirsiniz. Her ne kadar ülkemizde bunlar hayalî olsa da hiç değilse çocuklarımız demokratik yollardan bu haklarını arayan insanlar olsunlar. Adaletli ve ahlaklı bir ülkede yaşamak için ülkenin başına ille de Hz. Ömer’in mi gelmesi gerekiyor? Hepimiz birer Hz. Ömer olmaya gayret gösterirsek zaten ülkemiz yaşanacak bir yere dönüşür. Neden denemiyoruz ki?

İnsan öldürdüğü için terör örgütüne karşıyız, canımızdan ve malımızdan olduğumuz için trafik canavarını sevmiyoruz. İnsanları yaktıkları için ırkçıları sevmiyoruz, Ortadoğu ve dünyanın herhangi bir yerinde bir Müslüman öldürüldüğünde karşıyız diyoruz. Peki, tepki göstermek için ille de birilerinin ölmesi mi gerekiyor?

Hırsızlık, arsızlık, ahlaksızlık, dolandırıcılık, namussuzluk çok iyi davranışlar mı ki sesimizi çıkarmıyoruz? Glikoz şurubunu bal diye satanlar, maliyeti 20 kuruş olan malı 1,5 liraya satanlar, 200 liralık evler için 800 lira kira isteyen ve bunun da vergisini devletten kaçırıp kul hakkı yiyenler, pul biberin gramajını artırmak için içerisine kiremit tozu koyanlar, ürettikleri ekmeğin içerisinde üzerinde farelerin dolaştığı unu ekleyenler, bebeklerimize içirdiğimiz sütlerin içerisine ne oldukları belli olmayan kimyasalları ekleyip reklamlarında utanmadan sağlıklı nesil yetiştirdiklerini söyleyenler, incecik kolonlar üzerine dikilen yirmişer onar katlı uyduruk binaları dikip binlerce insanın canı yerine yalnızca alacağı parayı düşünen vicdansızlar adam öldürenlerden daha mı hayırlı bir iş yapıyorlar ki sesimizi çıkarmıyoruz? Bunları yapanların Allah ve ya kitap tanıdıklarını kati suretle düşünmüyorum. Öyle ya da böyle, ister yasalardan isterse Allah’tan korktukları için insanımızda birazcık insaf ve ahlak gelişecekse bu gelişimi sağlayan her türlü oluşumu sonuna kadar desteklerim. Eğer yasaları çıkarıp gerekli denetim mekanizmasını adam gibi kuramıyorsak ve bu kişilere de hakkıyla ceza veremiyorsak yasa korkusu olmayan bu kişilerde Allah korkusunu yerleştirmek gerekiyor.

Bir insan mutlaka bir şeylerden korkmalıdır. Yasadan, hukuktan, kuldan ya da Allah’tan korkmalıdır. Hiçbir şeyden korkmayan insan son derece tehlikelidir. Bizim insanımızda nedense hiçbir şeyden korkmayan ve utanmadan bununla gurur duyan gereksiz bir kitle peyda olmuş durumda. Eğer dindar nesil bizi daha fazla insana benzetecekse ben bu girişimi ve düşünceyi destekliyorum. Yok, eğer bu dindar nesil anlayışını da tıpkı kendimize benzetecek ve sözde dindar özde ise kâfir gibi yaşayan insanlara dönüşeceksek buna da son damlasına kadar karşıyım. Her şeyi bozup mahvettik, hiç değilse Allah aşkına dinimizi ve dindarlığı mahvetmeyelim. Adam gibi dindar olacaksak olalım,  olamayacaksak din meselesine hiç girmeyelim.

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..