Dinlemeyi öğren, anlamaya çalış.

Konuşmak sadece insanların sahip olduğu bir özelliktir. İnsanlar konuşarak iletişim kurarlar. Konuşmak, duygu ve düşüncelerin başkalarının anlayabilmesi için seslendirilmiş halidir. Aklımızdan geçenleri karşımızdakine konuşarak anlatırız. Yani biz insanlar konuşarak anlaşırız.

Kendimizi doğru ifade edebilmek için konuşmayı bilmek gerekir. Bütün insanlar konuşabilir fakat duygu ve düşüncelerini doğru şekilde anlatmasını bilmeyen insanlar da vardır. Zaten bu tür insanlar çok fazla konuşmazlar. Çünkü konuştukları zaman yanlış anlaşılmaktan korkarlar. Bir kez yanlış anlaşıldıkları zaman doğru olanı anlatmayı bir türlü başaramazlar. Bu nedenle onlar genellikle konuşmamaktan yanadır.

Bir de sürekli konuşan insanlar vardır. Bu kişiler dinlemesini bilmezler. Daima kendilerini anlatırlar ve karşı tarafın duygu ve düşüncelerini merak etmezler. Başkalarının konuşmalarına izin vermezler. Nadiren de olsa dinledikleri şeyler bir kulaklarından girip diğer kulaklarından çıkar gider.

Hiç konuşmayan insanlar da vardır. Bu tür insanların duygu ve düşüncelerini anlamak zordur. Sessizlik insanlara korku verir. İnsanlar, ne düşündüklerini bilmedikleri için sessiz insanlardan çekinirler. Hiç konuşmayan bir insanla anlaşmak çok zordur. Hiç konuşmayan bir insan sadece dinler ama gerçekten dinleyip dinlemediğini, anlayıp anlamadığını biz bilemeyiz. Bizim konuşmalarımıza karşılık vermediği için bu kişilerle konuşmamız hiçbir şey ifade etmez. Biz sadece konuştuğumuzla kalırız. Deyim yerindeyse kendi söylediğimizi kendimiz duyarız.

Biraz önce de söylediğim gibi; insanlar konuşarak anlaşırlar. Sorunları konuşarak ve tartışarak çözerler. Bugüne kadar kavga, gürültü ve dövüşle hiçbir sorun çözülememiştir. Tartışmanın amacı uzlaşmaktır. Uzlaşmak ise iki tarafın buluşacağı ortak noktada birleşmek anlamına gelir. Uzlaşmak için gerekirse her iki taraf da ödün vermelidir.

"Hep benim dediğim olmalı, her konuda lider ben olmalıyım, ben kimseyi dinlemem, başkalarının doğruları veya yanlışları beni ilgilendirmez, ben hep kendi bildiğimi okurum..." şeklindeki düşünce tarzının hiçbir şeye faydası yoktur. Bu şekilde düşünen insanlar, bırakın sorun çözmeyi, daima kargaşa yaratırlar.

Hani derler ya; "Söz gümüş ise sükut altındır", hani derler ya; "Bir sus, iki dinle"; işte bu tür söylemler yerine getirilmeli. Nerede konuşulup, nerede susulacağı çok iyi bilinmeli. İnsanlar karşılarındakine kulak vermeli. Dinlediğini de mutlaka anlamalı, hiç olmazsa anlamaya çalışmalı. Ancak ve ancak bu şekilde iletişim kurulabilir. İnsanlar bu şekilde mutlu olur.

Sizinle gerektiğinde konuşan, sizi dinleyen ve aynı zamanda da anlayan insanların hayatınızda daima var olmasını diliyorum. Mutlu, huzurlu ve sağlıkla kalın.

Hepinize sevgi ve saygılar...