Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Dipçik mi, dilcik mi?

Dipçik mi, dilcik mi?
 

Zorbalığın sonu geldi

''Güç dilini kullanma, kabadayılık ve zorbalık anlayışı, yolun sonuna gelmiştir'' diyen Ahmedinejad, büyük güçlere hitaben, ''Halkların yanında yer alın, adalet ve dostluk yolunda hareket edin. Bu sizlerin de yararınadır'' dedi. (milliyet.com.tr)

Bu konuşmayı Tebriz'de yapıyor İran lideri... Ama haberin bu kısmı önemli değil; asıl dikkat edilmesi gereken yönü; Ahmedinejat Tebriz halkına "Türkçe" sesleniyor.

İran Lideri Ahmedinejat ilginç bir kişilik... Giyimi kuşamı, yaşama biçimi ve görüntüsü bir devlet başkanından çok uzak... Onu ilk kez gören biri, küçük bir köyde, bir parça arazisi üzerinde kendi ekip kendi yiyen basit bir "köylü parçası" zanneder.

Ama söylemleriyle "babayiğit" bir duruşu var... Özellikle Amerika'ya karşı olan direnişi tüm dünyanın dikkatini çekiyor. En son Birleşmiş Milletler'deki konuşmasında da aynı şeyi yapmaktan geri durmadı...

Ahmedinejat cesur bir adam, hiç kuşku yok... Ülkesinin nükleer enerjiye sahip olması konusunda asla taviz vermedi; tehditlere kulak asmadı... Amerika gibi, İsrail gibi Ortadoğu üzerinde emelleri bulunan ülkelerin kendileri nükleer silahlara sahipken, bir Müslüman ülkenin sahip olmaması için tüm dünyayı ayağa kaldırmaları karşısında, dik durmayı bildi.

Görülen o ki, Ahmedinejat cesurluğunun yanısıra "akıllı" da bir devlet adamı. Tebriz'de Türk asıllı vatandaşları karşısında "Türkçe" konuşmaktan çekinmeyecek kadar akıllı...

Bu ne ifade eder? Aslında bu çok şey ifade eder... Özellikle bizim gibi şark toplumları, kendilerine kendi dilleriyle hitap edilmesinden çok hoşnut olurlar... Bu huyumuzu iyi bilen Batılılılar da sık sık bunu yaparlar. Örneğin, Amerika'nın yeni Türkiye Büyükelçisi, Güven Mektubunu takdim ederken, Cumhurbaşkanı Sayın Gül'e Türkçe hitap etti. Gönül kazanmanın en etkili yoludur bu...

Ahmedinejat'ın yaptığını bizim Cumhurbaşkanlarından biri yapabilir mi?

Örneğin; Cumhurbaşkanımız Sayın Gül, yakında yapmayı düşündüğü Dıyarbakır ziyaretinde, kendisini izleyen Dıyarbakırlılara bir kaç Kürtçe kelimeyle hitap edebilir mi?

Elbette Sayın Gül, Kürtçe bilmiyordur ama iyi derecede İngilizcesi, belki biraz da Arapçası olan biri olarak, bir kaç cümle Kürtçe öğrenmesi kendisi için sorun olmayacaktır.

Sayın Gül bir yana; Türkiye bunu yapabilir mi?

Oysa yapmalıdır... Orada ki insanlara kendi Anadilleriyle bir kaç kelime söylemek "gönül almak" açısından çok önemlidir. İstediğimiz de bu değil mi; gönülleri bir araya getirmek!

İnsanları, toplumları "dipçik" le hizaya getirmeye çalışanlar hep kaybettiler; oysa "dilcik" le gönüllere hitap edenler hep kazandılar!

Bunu yapabildiğimiz gün sorunlarımız önemli ölçüde bitmiştir!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..