Direnmek Varolmaktır

Direnmek cehalete direnmek, haksızlığa direnmek, savaşa direnmek..

Hayat boyu çevrenizde sizi umutsuzluğa sürükleyen pek çok insan olacak. Yapamazsın diyecekler. Etraf karanlık sadece senin ışığın aydınlatamaz diyecekler.  Mücadeleye, direnmeye cesareti olmayan insanlar sana boşver uğraşma kendin için yaşa diyecekler. Babası şehit düşmüş çocukları, Arakanda ağlayan Müslümanları, Doğu Türkistan'da katledilen kardeşlerini, dünyadaki mazlumları, kulun hakkını yiyenleri umursama diyecekler.  Bildiklerini anlatsan da kimse duymaz diyecekler. Bahar için bir çiçek yetmez belki ama sonbaharda bile çiçek olabilmektedir asıl marifet, bahar bir çiçekle gelmese bile umut bulaşıcıdır.

Üniversitede bir hocamız da bizi hep uyarırdı. Kültürünüzün yozlaşmasına, televizyonların, reklamların, sosyal medya denilen canavarın sizi ele geçirmesine izin vermeyin derdi. Biz de hep aynı soruyu sorardık "Peki o zaman çözüm ne?"

Mücahit Gültekin  bunu bir yazısında aynen şöyle açıklıyordu: "Kıyam" diye bir kavramımız var; durmak anlamına geliyor. Ellerinizi de bağlayıp, öylece durduğun yerde durmak.
Tam bir hareketsizlik hali!
"Durduğun yerde durarak isyan etmek" gibi muazzam bir anlamı var bu kavramın.
Seni yerinden, duruşundan etmek istediklerinde kıpırdamamak, kaynaşmamak, kımıldamamak!

İslam'da hicret bile "durmak" içindir; durduğun yerde durabilmenin imkanları kalmadığında, durduğun yerde durabilmek için başka bir yere gitmek; durmak için gitmektir.

İsmet Özel'in bir dönem yaptığı konferanslar için koyduğu genel başlık, durmanın içindeki isyanı en güzel şekilde ifade ediyor: "Toparlanın, Gitmiyoruz!"

Modernizmin, kapitalizmin, liberalizmin en sevmediği şeydir duran insan.

Oysa biz millet olarak kendimizden çoktan vazgeçmişiz.

Nazım Hikmet sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa demiştir.

Necmettin Erbakan: Fırtınaya yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır demiştir. Birileri yanmalı, birileri fırtınalara meydan okuyacak kadar cesaretli olmalı, direnmeli.

Sağcı, solcu, islamcı olmaktan kör olmuş gözleri açmak için çalışmalı birileri. Yoksa Arakan'da, Doğu Türkistan'da kardeşlerimiz kan ağlamaya devam eder. Cehaleti yenemezsek ağlayan çocukların gözünün yaşı dinmez.

Mehmet Akif'in de dediği gibi:
Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'
 Davransana... Eller de senin, baş da senindir!

Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
 Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?