Dış politika sarmalı can ciğer kuzu sarması

Dış politikada sürekli düşmanlıklar olmaz, dostluklar da öyledir. Gün gelir düşman bildiğiniz bir devletle çıkarlarınız birleşir, dost olursunuz, gün gelir can ciğer kuzu sarması olduğunuz bir ülke ile çıkarlarınız çatışır, düşman olursunuz.

Dış politikanın ayrıca dolaylı etkileri de vardır. Örneğin, son zamanlarda yaşanan Türkiye İsrail ilişkileri gibi. Sizi doğrudan ilgilendirmese de ilişki içinde olduğunuz veya ilişkiye niyetlendiğiniz ülkeler adına onların düşmanı ile siz de arayı açarsınız.

11 Eylül 2001 saldırısı, ABD 'nin İslam ülkelerine karşı yeniden politika belirlemesine yol açarken, Afganistan'da yeşerdiği belirtilen ve zamanla bazı ülkelere de yayılma özelliği gösteren El kaide terör örgütünü hedef alan operasyonlara girişti. Aradan bunca yıl geçmesine rağmen, dünyanın en son teknolojisi ile donatılmış, en süper gücü, El Kaide'nin henüz liderine ulaşamadı.

Amerika askeri uzmanlarından Anthony Gordesman gelinen durumu şöyle açıklamış, " El Kaide aslında bize yardım etti. Kendisini Sünni aşiretlerinden soğutmayı başardı ve eski direnişçilerin Amerikan birliklerinin tarafına geçmesini sağladı. Eskiden düşmanımız olan bu militanlar, bir anda güçlü müttefikimiz sayılacak hale geldi." gazeten com/ 06.08.2010(iki yıl önce yayımlanmış habere atfen)

11 eylül saldırısından iki yıl sonra, Amerika, Irak'ın başına balyoz gibi inerek ülkeyi işgal etti. Üç günde sonuç alınacağını açıkladı zamanın ABD başkanı George Bush. Fakat, yıl 2010 sonuç ortada; Beş bine yakın kayıp verdi. Askeri ve diğer harcamaların hesabı yok. En önemlisi Müslümanların nefret ve antipatisini kazandı. Amerika bu durumu düzeltebilmek için var gücüyle uğraş veriyor. Gazete haberleri ve makaleleri bu konu üstüne.

Geçenlerde, Bangladeşli Müslüman bir taksi şoförü, Müslüman olduğu gerekçesi ile taksiye binen bir yolcu tarafından New york'ta bıçaklandığı haberi verildi. Olay Amerika halkı tarafından tepki ile karşılanarak, haber altına sayısız değişik yorumlar yapıldı

Dinler arası düşmanlıklar, iki taraflı körükleniyor.

Suriye ABD ilişkileri yıllardır, SSCB zamanından beri soğuk. ABD Suriye'yi teröre destek vermekle suçladı. İsrail- Suriye gerginliğinden dolayı Suriye'ye sürekli mesafeli oldu . Monitör'de yer alan, "Obama'nın, 2009 Kahire konuşması etkili oldu, bir yıl sonra meyvelerini vermeye başladı." başlıklı makaledeki bilgiye göre, Suriye ABD ilişkileri , iki ülke engelli çocuklarının Şam'da buluşmaları ile ve turizm, eğitim, kültür konularında yapılabilecek işbirlikleri ile ufaktan ufaktan başlıyor .

Amerika'nın Suriye'ye, iyi Arapça konuşan ve Filistin İsrail probleminde arabuluculuk yapabilecek bir elçiyi atayacağı belirtiliyor. bu yüzden Elçi adaylarını ince eleyip sık dokuduğu haberlerde yer alıyor.

Bu günlerde, Amerika'nın önderliğinde, Mısır ve Ürdün'ün de katılımıyla, İsrail Filistin buluşması bekleniyor. İran'a yaptırımlar konusunda, dünyayı karşımıza almak pahasına, Birleşmiş Milletlerde İran lehine oy kullanmamıza rağmen, İran Dışişleri Bakan Yardımcısının, Türkiye hakkında Ermeni soykırım iddiası üzerine, aleyhimize söyledikleri naklen yayınlandı. İran Dışişleri Bakanı, sonradan açıklamayı düzeltmek istese de Türkiye kamuoyu tatmin olmadı.

Bakarsınız, belli mi olur, ilerde Amerika, İran dahil tüm İslam ülkeleriyle can ciğer kuzu sarması, o zaman da, şu çıkar dolu yaşam içinde, Türkiye'nin ne İslam dünyasında liderliği kalır ortalarda, ne de Müslüman kardeş ülkesi olma özelliği. Hüseyin Seyfi