Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Dişi

Dişi
 

Dişi somutun tasviri ve tahrifidir, yani üslup, sözcük Ceydilek’e sorarsan metafordur der belki, soracak fırsatım olmadı. Kültür içinde dişidir diyebiliriz. İnsan bazen dişiyi özler ben çok özlerim; o zamanlar kapanırım sessiz, az ışıklı, az eşyalı geniş salona; şu an yaptığım gibi işe de gitmem, "müsteşar"dan iyi durumum yani.

Neyse kitapları, gazete kupürlerini, fotokopileri, notları önceliklerine göre yatırırım, siyah sandalyesiz uzun on iki kişilik masaya. Onları teker, teker elden geçirip temizlemeden uyumam, yediğim içtiğim karışır, sabahtan sabaha, hiç gece olmaz bergamutlu karanfilli çay hiç uyutmaz. Migren vurmazsa Teoman eşlik eder.

Bugün kaçtım yine 24 Nisan, daha soyuta daha dişiye. Bunalıyorum bu memleketin zihninin halinden. Zihni değiştir şu zihniyetini...

Sözü övmek için; söz kadın, olgu erkektir demiş bir Venedik dükası.. Zihni erkek bu memleketin. Sürekli de "Le Paris de.." Montand' ı dinliyorum o kadar güzel ki melodiler, dil yüzünden anlamasam da çok güzel.. Dil meselesine gıcığım. Farklı dil meselesinin kökenin de kesin erkek vardır. Dün hala okuyamadığım bi ton kitap varken yine bi ton kitap aldım bu yoklukta, içlerinde en merak ettiğim "Güçlü Demokrasi" Benjamin Barber..

Hazar vardı yanımda, babiş, boş musun diye aramıştı, takmış "felsefenin temel ilkeleri"ne aynı yaşta bende takmıştım, (16) "demokratın gündemi"ni ve "genç werther'in acıları"nı aldım ona Ferhat'ın kitap kalmamış getirtecekler. Kalmamasına sevindim. .Bi daha basılsın bi daha.. Ben bi de "aşk efsaneleri"ni aldım, Hazar karıştırdı güldü sonra..

Unuttum müzikte en son neleri dinliyor sormayı, en son ben ona "pinhani"yi öğretmiştim o bana "reed" ve "gripin" bayağı ara vermişim nerdeydim ben bu aralık. Kitapta müzikte paralel gidiyoruz, çoğunlukla "germinal"i okuyormuş bende filmi de var dedim.

Boğuluyorum havalardan mı nedir yoksa, turunç kokusunu mu, reyhan kokusunu mu özledim. Soyuttan somuta Hazar'ın gülümsemesinden daha güzel bir gülümseme, söz var mıdır, merak ettim..

Anlama çabasında, bi çok soru sordu. Ben hiç bi şey bilmiyorum ki hala, sandıklarım bunlar dedim anlattım.

"Anlamak ve değiştirmek iki yönlü bir çabadır. Kendimizi dışımıza çıkarak nesnel bir analize tabi tutarken dışımızdakileri de kendi anlam dünyalarının ve rasyonalitelerinin içinde tanımlamayı gerektirir."

" İlkyaz havası,
niye uyandırıyorsun beni?
benimle sevişmek istiyor,
konuşuyorsun.
ben ise eriyorum,
gökyüzünün damlalarıyla.
solacak gibiyim.

vakit yaklaşıyor.
yakında kopacak.
yapraklarını dökecek fırtına.
yarın gelecek beni tüm güzelliğimle görmüş olan yolcu...
arayacak tarlada bakışlarıyla beni.
ama, asla bulamayacak."

(Genç Werther'in Acıları/ Goethe. sy. 143)

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..