Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '20

 
Kategori
Sosyoloji
 

Dışınızdakiler

Dışınızdakiler

Yine geceler uzun… Hesap verilebilirliğin ölçütü, tek tanrı inancı olan için Allah... İnsan vicdanıyla baş başadır. Genelde susturulan iç seslerin kalabalıklaştığı gün ve gecelerin bitmeyen yolculuğudur bu,  dilde tükense yürekte tükenmez. Kimi görsek yüzünde yıllara karışmış pişmanlık sıralanır; söylenmemiş, susulmuş ne varsa dışa taşar bir yerde. Neyi ne kadar saklayımlıyorsanız en orta yerindesinizdir kenarın, düşmeye bir söz hatta bir bakış yetebilir. Sessizce büyütüyoruz yaşımızı. Buna ‘olgunluk’ demek için armuda elmaya öykünmek işten değil ki zira yükü de ağır insanın. Yaşlandıkça içimize susuyoruz.

Anlanabilinesi olmayan sohbetler tüketiyoruz başıboş şeneltilen ortamlarda. Havalar mevzubahis oluyor. Kar mı geliyor ne? Hayır efendim. Buzlarımızdan kayıyoruz. Soğudukça yarımadalaşıyoruz. Garip olan şu ki, bilinçli görmemezliklerimiz pekişiyor. Acılarımıza yancı bulamıyoruz.

Geceler… Ne uzun ne kısalaşıyorsa rahat bir uyku öncesidir. Uykuyu antidepresanlara tevdi edenlerimiz burada mı? Sadece ben miyim yalınayak koşan aya benzer yüreklerde?! Normal yürünse ne olur, başa geliniyor her seferinde.  Bir eşek yükü lafın esamesi okunmuyor benzerini yaşamamışsa karşımızdaki. Aynı derde düçar olanın ortak paranteze alındığı matematik konusuna geçmedim henüz, bilmiyorum,  bilen varsa anlatsın. Yazmak kadar dinlemeye teşneyiz. Dinleye dinleye söyleyesimizi güleceğimiz tutuyor. Herkes haklı. Ne çok anlaşılma ihtiyacı çekiliyor bu kadar sohbet arasında. Ne ki anlatmak mı kafi gelmiyor, anlamaya müsait dinleme mi daralıyor, bu insanlık bir garibal seyrediyor olanı biteni. Artık kelimeler de yetmiyor.

Ben geceye anlam yükleyecek son insanımdır. Benim anlamşinaslığım biçareliğimden. Yabancılaşma kokuyorum giderek. Ey insanoğlu! Sizden uzaklaştığımı size duyurasım geliyor. Demek ki ihtiyaç her fırsattadır. Yalnızlığımı uzağımdaki insanlarla tanımlıyorum. Böyle Sosyolojiye sövgüleyimlemek mesleki etiğe de aykırı biliyorum. Ama bu duyguya paydaş vardır umuyorum. O kalabalık gruptaki sessiz benim. Sınıfta bir köşede sessizce oturan ve temel fiksasyonu tebessüm etmek ya da tuttuğu notlar olan inek öğrenci benim. Tebrikler, yılın en çalışkan memuru! denilmeyecek olan ama sanki kendini buna hazırlamış harıl harıl işinde gücünde olan o sevilmeyen memur benim. Ben o genel seçimlerdeki ‘sessiz çoğunluk’um.  Ben buralardayım hep.

Uzun bir gecede haybeye savrulmalar içinde kavram üreticisi bir cengaverlik maksadım yok aslında, sadece o sizin dışınızda olduğunu düşündüğünüz etnik, dini, siyasi, kültürel vs. gruplar ya da kalabalıktaki yalnızlar var ya, onlar da sizin onları önemsemediğiniz kadar sizi önemsemiyor, onları azımsadığınız kadar sizi çoklaştırmıyorlar. Çok da umur bir benmerkeziyet yok kısaca. Kimse kimseyi abartmasın. Herkese en hayırlı gecelerce gündüz ola…

 
Toplam blog
: 10
: 205
Kayıt tarihi
: 13.04.17
 
 

Gönülden Sosyolog, araştırmacı şahsiyet, keyfine çalışkan arımaya. ..