Divan Şiiri Karşılaştırmaları - 3

Son bir benzetme daha.

 

Şairleri kıyaslamak aşçılık yarışması yapmaya benzer. Hangi aşçının daha iyi olduğunu nasıl anlarsınız? Elbette ortaya çıkardıkları ürüne bakmanız gerekir. Ortaya çıkan ürünleri değerlendirir ve buna göre bir sonuca ulaşırsınız. Günümüz yarışmaları kategoriler halinde düzenlenir. Her kategorinin birincisi ayrı seçilir. Peki ama şairlikte kategori yok ki…

 

Kategorisiz düzenlenen bir aşçılık yarışması düşünün. Serbest aşçıların elinde her tür malzeme vardır. Kimi tatlı yapar, kimi tuzlu. Kimi salata yapar, kimi kek, kimi asıl yemek. Hangisi daha iyi aşçı? Herkes kendi damak tadına göre belirler en iyiyi. Tatlı sevenler birini, tuzlu sevenler diğerini, salata sevenler berikini... Kimisi tadına bakarak karar verir kimisi sunumuna kimisi de ilginç görünmesini ilginç bulur…

 

Bir diğer yarışmada (Bu da bizim halk şiirimizin karşılığı olsun.) sadece tatlılar yarışmaktadır. Tatlı sevmeyenler hiç bakmaz yüzüne. (Halk şiirinin yüzüne hiç bakmayanlar gibi…) Ama tatlılar da türlü türdür sonuçta. Biri şerbetli tatlılara, diğeri sütlülere meyleder, beriki illa yaş pasta ister. Kimi şöyle süsler tatlısını kimi böyle… Belki en iyi tatlıyı yapan birinci olur belki de en iyi tatlı sunumunu yapan…

 

Son yarışmamızda sadece salata yapacaktır aşçılar. Sadece bir domates, bir salatalık, iki yaprak kıvırcık, bir küçük parça soğan, bir kaşık zeytinyağı, bir kaşık tuz vardır aşçıların elinde. Herkesin malzemeleri tam olarak aynıdır. Tüm salatalar da birbirine benzer haliyle. Herkes aynı tabakta sunacaktır salatasını ve aynı şekilde servis edecektir. Aynı malzemeyi herkes kullanmalıdır ama herkesten farklı kullanmalıdır. Bu yarışmanın kesin bir galibi vardır. Buradan birinci çıkan aşçı bu yarışmaya girenler arasında birinci olandır kesinlikle. İşte size divan şiiri…