Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '07

 
Kategori
Haber
 

Divanda el pençe

Divanda el pençe
 

29 Ekim 2007 tarihinde yazdığım <ı>“Havaya doğru boş seda” başlıklı yazım henüz yayına alınmadı. O nedenle de o yazının bir ucundan tutarak bu yazıya gireceğim.

Hakkâri Dağlıca karakolunu basan teröristler, sekiz askerimizi de alıkoymuşlardı. O askerleri almaya, DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, Siirt Milletvekili Osman Özçelik ve Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın da katılımı ile bölgeye giden heyete, <ı>“Yediemin” olarak ve hem de <ı>“Tutanak” ile askerlerimiz teslim ediliyor.

Bu heyet(!) hangi sıfat ile orada ve gerek Amerika’nın, gerekse Irak’ın <ı>“Bulamıyoruz” dedikleri terör örgütü ile buluşuyor ve bir de üstelik <ı>“tutanak” ile askerlerimizi alıyor.

İfadelerine baktığınızda <ı>“İnsani” girişim. Oysa bu davranış biçimi <ı>“Komplo teorisi” başlıklı yazımda da belirttiğim gibi, oyunun bir parçası.

Zamanlaması da ayrıca anlamlı…

Başbakan Erdoğan’ın ABD seyahati öncesine rast geliyor.

Orada denecek ki <ı>“Bak, askerleri bıraktılar, gel PKK ile masaya otur” denecekti. Veya yine ipe un serilecekti.

Bu yazıyı yazdığım saatte görüşme bitmiş, haber merkezlerine ilk haberler düşmüştü. İşte ilk söylem ile ilgili haber…

<ı>“Yapılan operasyonun sadece PKK'ya yönelik bir operasyon olduğunun altını çizen Erdoğan, "Asla sivilleri kapsayamaz. Bu konuda ABD ile istihbarat konusunda işbirliği olmak istiyoruz. Stratejik ortağımızla terörist organizasyonlara karşı hareket etmemiz şart. Sadece terör değil, dünyanın ortak barışı için verdiğimiz çabalar var. Kosova'da, Somali'de ve daha birçok yerde birlikte mücadele verdik ve teröre karşı da ortak mücadelemizin sürmesi gerektiğine inanıyoruz. İnanıyorum ki, bölgede barışın ve huzurun gereğidir. Bunları en geniş manada değerlendirme imkânı bulduk.

<ı>

<ı>Burada terör kamplarının kapatılması, liderlerinin yakalanması ve lojistik desteğin engellenmesi konusunda konuşma fırsatı bulduk." dedi.[1]

<ı>

Bu beyanı iyi okuyunuz…

İçinde ne var?

Sayın Başbakan <ı>“…konuşma fırsatı bulmak…” için ABD’ye gidip <ı>“Oval ofis keyfi” yapmaya gitmiş gibi…

Eğer <ı>“Açıklanması” geleceği olumsuz etkileyecek bir durum söz konusu değilse, yapılan bu seyahatin <ı>“Boş” olduğu ortada…

Bunların hepsini biliyoruz. En azından tahmin ediyoruz.

Ancak, yazıma eklediğim fotoğrafa ne anlam verelim? Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi, olan ve orada millet ve tarih önünde <ı>“Yemin” ederek görev yapmak üzere bulunan kişilerin, terör örgütünün önünde el pençe divanda durmaları kabul edilir bir şey değildir.

Bu <ı>“Kabul edilmez” durum bizim için geçerlidir ama heyetteki milletvekilleri için acaba geçerli mi?

İşte orası tartışılır ve zaten bu konuyu tartışmaya açmak ve dikkat çekmek için ortaya koyuyorum.

05 KASIM 2007



[1] www.milliyet.com.tr

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..