Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '14

 
Kategori
Kitap
 

Divanü Lugati't Türk

Divanü Lugati't Türk
 

Divanu Lügati't Türk


Türk dilinin ilk sözlüğü…Türkçenin ilk dilbilgisi kitabı…Bin yıl öncesi Türkçesinin ilk veri tabanı, ilk derlemi…(Akalın, Kaşkarlı Mâhmud ve Divanü Lugati’t Türk,ön söz)

Kaşgarlı Mahmut, yapıtını oluştururken o devir Türk illerini dolaşarak notlar alması, kendi derlediği verilere dayanması, yapıtın değerini daha da artırmıştır. Kaşgarlı,yaklaşık 1350 sayfa tutan Divan’ın söz başında,”Gördüm ki Tanrı devlet güneşini Türkler’in burçlarından doğdurdu, onlara Türk adını kendisi verdi ve onları ülkelere sahip etti.” Bu övgüyü, “Türk” sözcüğünde daha abartmalı olarak yinelemesi çok anlamlıdır:“Yüce Tanrı,’Benim bir ordum vardır, ona Türk adını verdim,onları doğuda yerleştirdim.’Bir ulusa kızarsam, Türkleri o ulus üzerine musallat kılarım.’diyor. İşte bu Türkler için,bütün insanlara karşı bir üstünlüktür.” (Kurgan, Divan,1,350[Türk] sözcüğü,Türk Dili, S 253, 1Ekim 1972. )

Bu dönemin en önemli yazın yapıtı, kuşkusuz Divanü Lügati’t Türk’tür. Bu yapıt, Türk topluluklarının dili, yazını, tarihi, politikası, ekonomik durumu, etnik yapısı, dini inanışı gibi sosyal ve ekinsel yaşantısını yansıtır. Bir sözlük olan Divanü Lugati’t Türk’te örnek olarak verilen halk şiirleri, atasözleri, deyimler dil ve ekin( kültür) tarihimiz bakımından son derece önemlidir.

Kaşgarlı Mahmut aynı zamanda ilk Türk dili bilginidir. Yapıtını“Türk dili ile Arap dilinin at başı yürüdükleri bilinsin” diye yazdığını söylemektedir Türk dilinin tüm inceliklerini bilen Kaşgarlı Mahmut’un amacı, Türkçeyi  tüm dünyaya yaymaktı. Türk topluluklarının söz varlığını,sözlü yazın ürünlerini yazıya geçirir. Uygur, Oğuz, Kıpçak, Türkmen, Kırgız, Çiğil,   Yağma, Argu... diyaleklerini Hakaniye Türkçesi’nde toplayarak Divanü Lügat-it Türk’ü yazan Türkoloğumuzdur.En önemli yapıtı olan Arapça-Farsça Ansiklopedik Sözlük’ü 1072’de Araplar’a Türkçe öğretmek amacıyla kaleme almıştır. Divan’da bir de dünya haritası vardır.Sözlük’te7000’den fazla sözcüğe yer verilmiştir.(Tahircan Muhammet, Türk Edebiyatı, sayı 420,s.35)

   Kaşgarlı, Oğuzcaya da ayrıcalık tanımış, Oğuzlar, Oğuzeli ve Oğuzca üzerinde de genişlemesine durmuştur.(Zeynep Korkmaz,Türk Dili, S 253,1Ekim 1972) Kaşgarlı Mahmud, Divan’ı yazma yöntemini şöyle açıklamaktadır:“Türklerin hemen tüm illerini, obalarını, bozkırlarını inceden inceye gezdip dolaştım. Türk, Türkmen, Oğuz, Çiğil, Yağma, Kırgız boylarının dillerini tümüyle belleğime yerleştirdim.”

   

    Kaşgarlı, sözlükte dilbilgisi kuralları üzerinde de dururur. Sözgelimi,”Oğuzlar zaman ve yer adlarındaki –gu ekinin yerine –ası ekini kullanırlar. Bargu diyecek yerde-varacak yer anlamında-barası derler.”diye bilgi verir. Türkçenin uzun ünlü yapısını ilk kez Kaşgarlı ortaya koyar.”…Lehçelerin çağdaş sınıflanmasında ilk olarak fonetik ayraçları koyan da odur. Hem de Türk lehçelerinin çağdaş sınıflamalarında göz önünde tutulan ny/yn >y>,n,t->d-,b>w >v,d y,z,d, lambdaizm(Türkçe şsesinin asıl ses olduğu, Çuvaşça ve Moğolcadaki l sesinin bu sesten türediğini ileri süren Altayist görüş),rotasizm (Türkçedeki z sesinin aslî ses olduğunu, Moğolca ve Çuvaşçadaki r sesinin bu harften türediğini iddia eden Altayist görüştür.)/g sesinin düşmesi gibi fonetik ayraçları ilk saptayan odur.”(Mustafa Canpolat,”Kaşgarlı Mahmut ve Etimoloji”1999)

 

                           Kaşgarlı Türkçesi            Günümüz Türkçesi

                                      aaw                             av

                                      aaq                             ak

                                      aaç                              aç

                                      balığ                           yaralı

                                      kööz                            göz     

                                                                                                             (Bozkurt, Ön. Ver, s.120)

Kaşgarlı, sözcükleri üçe ayırır: İsim, fiil, harf(edat)=ek. İsimleri yapıları bakımından şöyle açıklar: İsimler iki türlüdür: Aslında isim olarak konulmuş isimler, türetme yoluyla elde edilmiş olan isimler... Mastarlar iki türlüdür: Birincisi: Kendi başına, doğrudan doğruya mastar olanlardır. İkincisi:Aslında mastar olmayıp bağıntı yoluyla mastar olanlardır.Bu çeşitlerinde ”durum” anlamı da vardır.Eylemlerin çekimleri, yapıları verilmiştir.Sözgelimi,emir kipinin çekimi:”bar,kel” günümüz Türkçesi’yle “git,gel”.(11,43)  Eylem türeten ekler:”-len,-ele,-(i)t,-ir,-tir,-gır,-çır,-(i)n,-(i)ş...(Er tarıglandı=Adam ekin sahibi oldu).(278)(Gencan, Türk Dili,S. 253,1Ekim 1972)

Bu yapıt, yalınızca bir sözlük, dilbilgisi değil, Türk ekin ( kültür) değerlerimizi aydınlatan; Türk topluluklarının gelenekleri, töreleri, inanışları, yaşayışları konusunda bilgi veren seçkin örnekler, atasözleri, deyimler, şiirlerle anlatımı renkli, güçlü bir başvuru kaynağıdır. Sözlük, yalnız Türk dilini değil; Türk folkloru, inançları, töreleri, oyunları, hastalıkları tedavileri, savaşları, tarım araç ve gereçleri, yemekleri, içkileri… gibi Türklerle ilgili hemen hemen her bilgiyi içeren ölmez bir yapıttır. Sevgi, aşk, güzellik konularına da değinilmiştir. Sevi kavramı, olağanüstü nitelikte ve somuttur.

                                            Könglüm angar kaynayu

İçtin angar oynayu

  Keldi manga boynayu

    Oynap mini argarur

“Evde sevgilimle oynaşırken gönlüm coştu, kaynaştı. Kurularak bana geldi, benimle yorasıya kadar oynadı”(I,225,226;Kurgan, Türk Dili, Ekim,1972,s.66–71).

Türkçe ve Türklerle ilgili çok değerli bilgiler içeren Divana Lügat-it Türk, Türkçeden Arapçaya bir sözlüktür. İçinde, Türkçe şiirlerinden birçok parça da yer alır. Bu şiirler 4 + 3= 7 hece ölçüsüyle yazılmıştır.

                                Tümen çiçek tizildi.

                                Bükünden ol yazıldı.                                                                                                                                                 Öküş yatıp üzüldi.

                           Yirde kopa adrışur.

(Bin çeşit çiçek dizildi./ Tomurcuklar yarılarak çıktılar./ Yeraltında yatmaktan sıkıldılar./Yerden çıkarken hemen ayrılıyorlar)..(I,233)

Sözlükte, Türk atasözlerinin en yaygın örnekleri yer almıştır:

Aç ne yemes, tok ne temes (I. 79)

Aç olan ne yemez, tok olan ne söylemez?

Böri koşnısın yemes (III. 220)

Kurt komşusunu yemez

Sub körmekinçe etük tartma (III. 426)

Suyu körmeyince etek toplama. )

(Divanü Lugati’t Türk, Türk Dili, S 253,1 Ekim 1972)

Türk şiirinin uyakları dize başında olan örnekleri de vardır Divan’da:

Kelse kalı yarlıg bolup yunçığ üme                                                                    

Keldür anuk bolmış aşıg tutma uma

“ ‘Sana’ yoksul ve gönlü kırık bir yoksul gelirse hazırlanmış olan yemeği ‘hemen’ getir (ve önüne koy),onu umut içinde bekletme.”

(Türk Edebiyatı, S.420,s.45)

   Kaşgarlı, Türkçe sözcüklerin ne anlama geldiğini ve nasıl kullanıldığını gösterir.Divanü Lügati’t Türk önce Kilisli Rıfat tarafından Türkçe’ye çevrilmişse de, bu çeviri basılmamıştır. Kitabın çevirisini başkaları da denemiştir. Sonunda Besim Atalay ve Türk Dil Kurumu uzmanlarınca üç cilt halinde Türkçeye çevrilmiş ve TDK tarafından yayınlanmıştır. Divanü Lügati’t-Türk yayınladığı tarihten başlayarak Türkologlarca büyük ilgi ile karşılanmış ve bu konuda bir hayli araştırma ve inceleme yayınlanmıştır.

Sonuç olarak diyebiliriz ki: Kaşgarlı Mahmut’un Türk dili, Türk kültürü, Türk dünyası bakımlarından eşsiz bir değere sahip bulunan ve tükenmez bir inceleme kaynağı niteliğini korumakta olan Divanü Lügati’t-Türk üzerinde daha birçok araştırma yapılabilir

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..