Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '13

 
Kategori
İnançlar
 

Divriği Ulu Caminin giriş kapısına Kuran okuyan ve namaz kılan bir adam gölgeleri düşüyormuş.

Divriği Ulu Caminin giriş kapısına Kuran okuyan ve namaz kılan bir adam gölgeleri düşüyormuş.
 

Divriği Ulu Caminin caminin kapısı


Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.

Ramazan Ayının bu mubarek günlerinde; okuduklarım daha ziyade bu günlere yakışır yazılar oluyor.

UNESCO Dünya Miras Listesinde Türkiye’dekileri incelerken Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alındığını okudum.

Neden alındığını merak ettim. Aslında bizim güzel ülkemizin herşehrinde özel bir yer mutlaka var. Önemli olan incelemek, araştırmak ve elimizden geldiğince duyurmak…

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası için Evliya Çelebi şöyle demiş:

"Üstad, mermer bu camiye öyle emek sarf edip, kapı ve duvarları öyle nakış bukalemun eylemiş ki, methinde diller kısır, kalem kırıktır."

Sonra okuduklarımın içinde bir yer beni çok etkiledi. Birkaç yerde birden okuyup aynı şeylerin yazıldığını da görünce sizlere aktarmak istedim.

Caminin giriş kapısına ikindi güneşi düştüğü zaman gölgelerden ayakta duran yandan bir erkek silüeti belirir. Bu silüetin önünde dikdörtgene benzer bir gölge daha vardır ve bu gölgelerin Kuran okuyan ve namaz kılan bir adam olduğuna inanılır.

Gelin de etkilenmeyin.

Buranın tarihçesi, Hititler Dönemine kadar gidiyormuş.

Geçmişte, Mezopotamya'ya demir ihraç ederek zenginliğini arttıran yörede ortaçağda inşa edilmiş olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası en önemli tarihi cazibe merkeziymiş.

İslam mimarisinin bu başyapıtı iki kubbeli türbeye sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşmaktaymış.

Yapılar, mimari özelliklerinin yanı sıra, sergilediği zengin Anadolu geleneksel taş işçiliği örnekleriyle UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer almaktaymış.

Türkiye’nin her yerinde Dünya mirasında yer alacak eserler var. Önemli olan onları tanıtabilmek…

Nazan Şara Şatana

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Sivas'ın Divriği ilçesindeki tarihi cami ve hastane. Cami 1228–29 yıllarında Mengücekli beyi Ahmed Şah tarafından; Dârüşşifa ise aynı tarihte, Ahmed Şah'ın eşi ve Erzincan beyi Fahreddin Behramşah’ın kızı olan Turan Melek tarafından Ahlâtlı Muğis oğlu Hürrem Şah adlı bir mimara yaptırılmıştır...

Darüşşifa caminin güney duvarına dayanmıştır.

Orta bölümü bir ışıklık kubbesi ile örtülmüştür, giriş ile birlikte dört eyvandan oluşur. Darüşşifanın kuzeydoğu köşesinde türbe yer alır. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.

Harim mihraba dik beş sahından oluşur.

Orta sahın diğerlerinden geniştir. Burada yer alan dilimli mihrap önü kubbesi dıştan kümbete benzeyen piramit bir örtü ile örtülmüş ve dışarıdan da camiye hâkim bir hale getirilmiştir.

Orta sahında bir ışıklık yer alır.

Işıklık kubbesine geçişte yelpaze biçimli Türk üçgenleri kullanılmıştır.

Camide sahınların hepsi birbirinden farklı yıldız tonozlarla örtülmüştür.

Bu camide hem Selçukluların avlulu plan tipi, hem de Emevi plan tipini bir arada görmek mümkündür.

Plan tipi ve süsleme olarak benzeri olmayan bir eserdir.

Aralarında üslup birliği olmayan üç portalin süslemeleri birbirinden farklıdır.

İki başlı kartal motifini de içeren süslemeler son derece taşkın ve barok karakterlidir. Batı portalinde Alaaddin Keykubad’ın arması olan çift başlı kartal ile Ahmet Şahın arması doğan motifi bulunur.

Bugün kirişleme izleri kalmış olan ahşap hünkâr mahfili Anadolu’daki en erken örneklerden biridir.

Abanoz ağacından minber, kabartma sülus yazı kuşakları ve yıldız motifleri büyük bir özenle yapılmıştır.

Yapının taşkın barok karakterli ve iri palmetlerle bezeli mihrabı da önemli bölümlerindendir.

Caminin doğu cephesindeki pencerenin (özgününde bey mahfili kapısının) üzerinde Ahlâtlı nakkaş Ahmed, minberde Tiflisli İbrahim oğlu Ahmed ve hattat Mehmed, caminin güney duvarındaki âyet şeridi üzerinde Mehmed oğlu Ahmed’in adları yazılıdır.

Divriği Ulu Camii ve Dârüşşifası, Selçuklu dönemi içinde küçük sayılabilecek yapı topluluklarından biri olmasına karşın, altı sanatçısı ile dikkat çekicidir.

Bu bağlamda yapı topluluğu, Selçukluların yanı sıra Mengücekli çevresinde de ekip çalışmasının varlığını gösteren önemli bir örnektir. (alıntı)

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....