- Kategori
- Öykü
DİYALOGLAR-3
Doğrucu Hoca’yı sandalda elinde oltayla gören iki kafadar hocaya takılmak istedi.
-Hocam elinde olta ava mı çıktın?
-Ava çıktım, ya nasip?
-Şimdi sen bir de balina yakalarsın artık!
-Dünyada insanlar bu hayale ömürlerini harcıyorlar bakalım ben de yapabiliyor muyum dedim.
-Yapabiliyor musun peki?
-Yaparsam da ben görmeyeceğim.
-Neden ki?
-Balina oltaya takılırsa muhtemelen bu denizlerdeki en saf balinadır, değilse bile sonuç ise her halükarda benim sonum olur.
*
İki kafadar yine düşünceli bir şekilde yürümekte olan Doğrucu Hoca’yı gözüne kestirmişlerdi.
-Hocam, akıllı ile uyanık arasındaki farkı söyleyebilir misin?
-Bundan kolay ne var?
-Nedir o zaman söyle.
Hoca karşıda gübre yığınındaki sinekleri gösterdi.
-Uyanık gübredeki sinekler, akıllı ise arılardır. Biri sanat eseri yapar, diğeri her gübreden nasiplenir.
-Ne var bunda ki?
-Sorun sineklerde değil tabi her gübreye konan sineklerden medet umanlarda!
*
Doğrucu Hoca atına binmiş gidiyordu.
İki kafadar hocayla biraz dalga geçmek istediler.
-Hocam atla senin aranda ne fark var.
-Eyer.
-Hocam onu demedim ki ben, canlı olarak demek istedim.
-İnsanların arasındaki fark kadar.
-Nasıl yani?
-Bak ben şimdi onun sırtındayım. Ama bu durum her an değişebilir.
-Nasıl olacak bu?
-At, at olduğunu unutursa ya da bir şekilde görevi bırakırsa.
-Başka?
-Canım isterse…
-Yani "ölme eşeğim, ölme"
-Ya ne sandın?