Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '15

 
Kategori
Güncel
 

Diyanet ve hizmetleri

Diyanet ve hizmetleri
 

Diyanet İşleri Başkanlığı Logosu


Son zamanlarda, meydanlarda , tartışma programlarında ve köşe yazılarında oldukça yer kaplayan bir tartışma almış başını gidiyor. Birçok tartışmanın ve yorumun konusu Diyanet İşleri Başkanlığının lüks arabası  ...

Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Nüfusun büyük çoğunluğu müslüman olan bir ülkede, yapılan bu tartışmalar elbette çok can sıkıcı olmakla beraber, bu dine mensup olan birisi olarak bizleri bir hayli etkilemektedir.

Ortada iki görüş var. Birileri diyor ki  '' Böyle bir kurum için bu makam aracı israftır ve gereksizdir. '' Diğer bir görüşte '' Böyle bir kurum için bu makam aracı israf değil ve gereklidir.  ''  Bizim ülkemizde, gerek siyasetimizde ve kurumlarımızda oluşan bu ve benzeri kutuplaşmalardan dolayı, bu tarz tartışmalar sıklıkla yapılmaktadır.

Nihayetinde bu bir kurumdur. Hem de öyle alelade bir kurum değildir. Ülkenin çoğunluğunun tabii olduğu, mezhep ayrığılı yapmayan bir kurum. Yurtiçinde ve Yurt dışında güvenirliliği yüksek olan bir kurumdur. Bunu  ''  El-Ezher  ''  ve diğer önde gelen üniversitelerden, ülkelerden ve mensubu olduğu saygın kişilerden  biliyoruz.

Şimdi isterseniz, bizzat şahidi olarak, yurt dışında , özellikle Türki Cumhuriyetleri nde konferanslar vermiş birisi olarak, Balkanlarda Müslüman alemine hizmet etmiş birisi olarak yazıyorum. Diyanetin, bir çok ülkede yapmış oldukları hizmeti yakından gören ve takip eden birisi olarak söylüyorum. Diyanet son senelerde hiç olmadığı kadar atak halindedir. Gerek yurt içinde ve yurt dışında hizmetleri olağanca hızıyla devam etmektedir.

Ocak 2015 te , Azarbaycan üzerinden Kırgızistan a Türk-İslam birliği ile ilgili seminer,söyleşi ve toplantılarımız oldu.Bişkek te, Türkiye Üniversitelerinden, mezun ve girişimci ( hemen hepsi kendi işlerini açmışlar)  kardeşlerimiz ile, çevre ülkeler hakkında, ekonomi, finans ve ticaret konuları hakkında detaylı olarak görüştük.

Ben sormadan onlar konuya girdiler. Başladılar Diyaner İşleri nin, Bişkek te nasıl bir rol üstlendiğini dakikalarca anlattılar. Kurban Hizmetlerinden tutunda, yardım, bağış, öğrenci okutma ve Camii yapımı ve benzeri hizmetler. Kırgizastan a yapılan destekleri tek tek anlattılar.Durum Kazakistan da da aynıdır. Azerbaycan da aynıdır. Türkmenistan da aynıdır. Bu hizmetler öyle hiç kolay değil.

Ziyaretlerimiz esnasında, Başkent Bişkek te, bir külliye ve ibadethane (Camii) nin inşaatını gezdik. 30.000 kişilik bir cami yapılıyor. Altında, misafirhane, konferans salonları, evlilik törenleri için salon ve hatta konsolosluğun yerini gördüm. Allı -Şanlı Türk Bayrağı mimbere çekiliydi. Türkiye den gelidğimizi duyan herkeste, ayrı bir hürmet, saygı ve ikram. Kimi gördüysek boynumuza sarılıyordu. Çok memnun kaldım.

Sene 2013 Ekim ayı idi. Bu seferki ziyaretim Bulgaristan, Kırcaali, Haskovo bölgesiydi. Bir kurban vesilesiyle orada bulunan, kardeşlerimizle beraber bayramı yaşamak ve onların yalnız oplmadıklarını hissettirmek için ziyaretim oldu. Orada da durum aynıydı. Diyanet, her tarafta, kominizm zamanından kalmış, çoğu hasarlı camiilerimizi restore ettiriyor, yardım, bağış ve desteklerini devam ettiriyor. Oradada bulunduğumuz 4-5 gün gibi kısa zaman içerisinde insanlardan inanılmaz bir saygı, sevgi ve hürmet gördük. Bu durum, inanın Makedonyadan tutunda, Romanya, Macaristan, Batı Trakya bölgeleri içinde geçerlidir. Her tarafta durum aynı.

Diyanet, arka arkaya projeler üretiyor, Kuran-ı Kerimi, hemen hemen her dilde tercüme ediyor, ve gittiği her yerde saygı ve sevgi görüyor. Tabii tüm bu yapılan hizmetler, birileri tarafından, bunun adına ister cemaatler deyin, ister dış güçler deyin, hoş karşılanmıyor. Şimdiye kadar, Diyanete bu kadar yüksek ve çirkin bir şekilde karalama kampanyası yok iken, neden şimdi teyakkuz halindeler!  Bu makam, yüksek ve çok şerefli bir makamdır.

Şimdi geçelim Dünyaya. Bu çığırtkanlık, dünyayı tanıyamamak ve okuyamamaktan gelmektedir. Kurumun benzer kurumlarına baktğımızda, bizdeki Fener Patrikanesini makam aracı Diyanettekinden geri değildir. Eee Venedik. Oradada durum aynıdır. Papa nın bir düzüne aracı ve hatta uçağı dahi vardır.

''Devlet'' denen büyük yapıyı meydana getiren Ülke, Millet ve Kurumlardır. Devlet bütün kurumlarıyla ihitşam ve rekabettir. Her devlette eski yeni bir çok makam arabaları vardır. '' Peygamber makam aracına mı binmişti? '' sözü ise pervasızca söylenmiş bir sözdür. Bir yerin şerefi o makamı işgal edenden gelir. Dolayısıyla zaten Diyanet kendisini uluslararası yaptığı çalışmalar ile kanıtlamış durumdadır. Avrupadan çıkın, Endenozya ya kadar bunu göreceksiniz.

Şimdi bütün bu hizmetler, basit bir makam aracı ile sağlanır mı? Onun yerine şunu konuşmamız lazım. Neden bir helikopter veya bir uçak almıyoruz?  Türkiyenin en muhim kurumlarından bir tanesi olan Diyanet İşlerine alınan bu makam aracı, şahsında çok muhterem Sn. Mehmet Görmez e alınmadı ki!

O araç ''O'' makama alınan bir araçtır. Çünkü  ''O'' makam çok şerefli ve haysiyetli bir makamdır.

O şerefli makama daha fazlası yakışır.

Selamlarımla,

Ercan Hatipoğlu

Not:Logo ineternetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 19
: 385
Kayıt tarihi
: 04.05.15
 
 

Elektronik Mühendisi, İşletme ve İlahiyat  bölümlerini okudum. Uzun zamandan beri, Türkçe Dili, T..