Diyanet ve tarikatlar

Dinler, her zaman basiretsiz politikacı ve kapitalizmin kullandığı en büyük done olmuştur. Bugün ABD de bile, devletin tüm halka ulaşabileceği sağlık reformuna karşı çıkan kesim kilise ve büyük sermaye gurublarıdır. Hatta kilise bir adım öne çıkarak kendilerinin 3. parti olduğunu ve halka bu hizmeti kendilerinin götürdüklerini ve götürebileceklerini iddia etmektedir. Çünkü bunlar, çaresiz halktan nemalanmaktadır. Onun içindir ki sermayelerini ''Sağlık reformu'' ile kaybetme noktasına gelmişlerdir. Allah ile kul arasına kimsenin girmediği tek din olan İslamiyet gibi müstesna bir dinde bile her köşe başında bir tarikat yapılaşması düşündürücü. Uygulanan yol basittir: Eğitimdeki yaygınlığı ve kaliteyi aşağı çekerek halkı cahil bırakırsınız. Cahil kalan ve sorgulama yetisini kaybetmiş halka, tarikatlar kanalı ile sanal cennet sunarak, bu dünyadaki beklenti ve yaşam kalitelerini aşağı çekersiniz. Siyasette ''OY'', kapitalizmde ''UCUZ İŞGÜCÜ'' olarak kullanırsınız. Bunuda, kontrolsüz nüfus artışı ve iş alan darlığı ile destekliyerek sürekli olmasını sağlarsınız.

İşin üzücü tarafı. Halkın din ihtiyaçlarına cevap verilmesi için kurulan ve devlet bütçesinden bayağı yüksek oranda pay alan Diyanet'in. Kapitalizm in pençesinde kıvranan bu mazlum halka yardımcı olmak yerine, sesini çıkarmaması veya çıkaramamasıdır! Diyanet bir an önce asli görevine dönüp halkın din ihtiyaçlarına cevap verecek tek kurum olmak zorundadır. Bu mazlum halkın ve bu devletin iliğini sömüren tarikatlara karşı; halka bire bir ulaşarak, uyarmalı ve eğitmelidir. Ayrıca bunlara karşı adli organları harakete geçirmelidir.

Lütfen, Sayın Diyanet İşleri Başkanlığına, herhangi bir erişim kanalını kullanarak ulaşın ve onlara deyin ki: ''Sizler varsanız, tarikatlar niye var!! Eğer tarikatlar olacaksa sizler niye varsınız!!''

Zekeriya Can

prophetzekeriya@gmail.com