Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'i canı gönülden destekliyorum...

Kendimi gördüm bir an bu sayın Müdürümde... Bende çabuk gaza gelen, söylemleri kendime göre yorumlayan biriyim... Bu sanatı çok sevmemden kaynaklanıyor... Mesela duyduğum bir türküyü sabah ya da akşam işe giderken başka türlü yorumlamaya çalışırım... Çünkü ortalık yerde söylesem, beni çekemeyenler mutlaka keyfimin içine edecek bir kulp bulurlar söylediğim türküye...

Neyse bende büyüklerimi ve özellikle patronlarımı şimdiye kadar canı gönülden dinledim... Hatta onların dediklerinden çok, söylemek istediklerini, kafalarının arkasında olanları anlamaya çalıştım... Ve onları aslanlar gibi savundum... Karşılığının ne olduğunu sormayın bana...

Çoğunluk haddimi aştığım söylendi... İş güzar denildi... Hatta toplum içinde azarlandığım bile oldu... Ama olsun; onlar beni anlarlar... İşten atsalar bile onlar beni severler... Benim görevim bu değil mi?

İşte bu yüzden ben Emniyet Müdürünü anlıyorum ve canı gönülden destekliyorum... Ülkenin koca koca liderlerinin söylemek istediklerini O söylediyse ne olmuş? O mutlaka buna inanmıştır ve içten söylemiştir... Ezber bozmanın nesi yanlış? O'nun böyle düşündüğünü bilenler atamadı mı bu göreve O'nu... Recep Güven görevini başarmıştır...

Koca koca liderlerimizin onun yüzünden birbirine düştüğüne filan inanmayın siz... Onlar sağ gösterip sol vurmuşlardır... Bu söylem tutsaydı alkışı onlar alacaktı... Tutmadı yaaa şimdilik, zılgıtı o yemiştir... Olsun, eninde sonunda tutacaktır... Kurtlar sahaya inmiştir yaa, önemli olan bu... Sofrada olmak önemlidir...

Ne şiirseldi değil mi ayrıca konuşması? Kendimi bir an İsveçte filan sandım...