Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Diyarbakır hadisesi ve yeni anayasa

Diyarbakır hadisesi ve yeni anayasa
 

Diyarbakır’da askerlerimize yönelen menfur saldırı neticesi şehit olan 13 askerimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve Yüce Türk Ulusu’na taziye dileklerimi arz ediyorum. Maalesef bu hadiselerin yirmi yedi senedir devam etmesi ve yirmi yedi senedir, her hadise neticesi bir yetkilinin taziye dileğinde bulunması işin bir başka acı boyutu. Demek ki bu mevzuu da bir arpa yol alınmamış, konuşmaktan başka. Oysa hadise bundan mı ibaret? Yirmi yedi seneyi, konuyu detaylı bir şekilde tetkik ettiğimizde son birkaç senedir söz konusu sorun derinlemesine üzerinde durulmuş ve Demokratik Açılım Projesi kapsamında hayata geçirilmesi için çalışmalar başlamıştı. 

Bununla birlikte 1989 yılında o zaman ki Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin Kürt Raporu’nu hatırlamakta fayda var. Tabii bu arada malum partinin dönemin diğer kesimleri tarafından milli duygular istismar edilerek sert bir şekilde suçlamalara hedef olduğunu unutmamak gerektiği kanısındayım.(BDP(O zaman HEP ile ittifak yaptığı için) Şimdi ise, Barış ve Demokrasi Partisi ile hükümet yetkililerin anlaşmaya yakın olup ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin yemin ettiği bir ortamda, çok sesli bir anayasa yapılmasına adeta ramak kaldığı bir sırada böyle bir taarruzun cereyan etmesi fazlasıyla manidardır. Hem de oldukça manidar. Anlaşılan yeni bir Anayasa’nın yapılmak istenmesinin birilerini rahatsız ettiği açık. Bu öylesine açık bir durum ki PKK’nın kimlerin taşeronu olduğu sualine bir bakıma yanıt verir nitelikte. Tıpkı PKK ile barış kapsamında hükümetin bir af yasa tasarısını hazırladığı sırada otuz üç erin kurşuna dizilerek şehit edilmesi hadisesinde olduğu gibi. Elbette ki 12 Haziran seçimleri neticesi oluşan meclisin temel olarak her kesimden görüşü ve ideolojiyi temsil eden bir yapı olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi ve demokratik bir anayasa yapabilmesi için bulunmaz bir Hint kumaşı olduğunu belirtmeliyiz. Bununla birlikte malum kumaşı çeşitli yerlerinden keserek parçalamak isteyenlerin olacağını da unutmamak gerekir. Özellikle yeni, çoğulcu ve demokratik bir anayasa mevzuunun gündemi meşgul ettiği şu sıralarda. Netice İtibariyle; PKK’nın ya da arkasındakilerin hedefinin aslında 13 asker değil, Yeni Anayasa ve onunla oluşacak demokratik siyasetin ta kendisi olduğu apaçık ortada. Bu PKK’nın değil demokrasi ve değişime direnen statükonun savaşı, aslında. 

Not: Bu itibarla yazıma nihayet verirken tüm blog okur ve yazarları, milletimiz ve Tüm İslam Âlemi’nin Berat Kandili’ni tebrik ederim. 

HARUN ÖZYURT  

 
Toplam blog
: 204
: 673
Kayıt tarihi
: 07.02.08
 
 

Adım Harun ÖZYURT. 11 Şubat 1983 günü Almanya'nın Frankfurt şehrinde doğdum. 1986'da Türkiye'ye dönd..