Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '16

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Diyor ya Sabahattin Ali, görecek günler var daha aldırma

Diyor ya Sabahattin Ali, görecek günler var daha aldırma
 

Başın öne eğilmesin...


Söyler ya Sabahattin Ali, görecek günler var daha aldırmayın diye, itimat edin ona. Sabahattin Ali yalan söylemez. Neden mi ?Hani hepimizin ilk Edip Akbayram'dan dinlediği Aldırma gönül şarkısının söz yazarının aslında Sabahattin Ali olduğunu biliyor muydunuz? Evet kendisi 1933 yılında  Sinop cezaevindeyken  sözlerini kağıda dökmüştür. Şarkı içinde geçen 'Dışarda deli dalgalar, dönüp duvarları yalar, seni bu sesler oyalar, aldırma gönül' sözlerini Karadeniz sularının dövdüğü denize sıfır duvarı kenarında yazmış. Deniz suları duvarına vurdukça o melankolik hislerini ölümsüzleştirmiştir. Onun kitaplarını okuyanlar bilirler, Türkçemizi bu denli güzel ve özenli kullanan, kişi ve olay tahlillerini bu denli vurucu yazabilen yazarlarımız çok az sayıdadır.. Öyle paragrafları vardır ki kitaplarının, tekrar tekrar döner durursunuz paragraf etrafında, her okuyuşta ayrı bir keyif ve tat alırsınız, okuyucu lamba etrafında dönen bir kelebek misalidir, büyülenir...

Kendisi az zamanda çok işler başarmış bir üstadımızdır;

Köy enstitülerinde hocalık yaparken öğrencilere edebiyat sevgisi aşılamıştır, ancak enstitülerini kapatmak isteyenlerce iftiraya uğramıştır, kendisine 'çocuklara komünistlik öğretiyor' suçlaması yapılıp hapse atılmıştır. Ancak bunu doğrulayan ne bir ifade ne de kanıt bulunabilmiştir. (Bir ülkem hikayesi işte meyve veren ağacı taşlamak alışkanlığı... ) Ömrü hapishanelerde çile ile geçen yazarımız dışarıdayken de geçim sıkıntıları ve fakirliklerle boğuşmak zorunda kalmıştır. Düşünün ki ömrünün son yıllarını karpuz hamallığı ile geçirmek zorunda kalan , Bulgaristan'a kaçmak isterken beraber olduğu kaçakçı tarafından şaibeli bir şekilde hunharca öldürülme bahtıszlığını yaşamıştır. Katili yalnızca 4 yıl hapis yatmış af ile salınmıştır. Kısacası bu ülkede kim halk için, hayat için insanca yaşam için birşeyler yapmışsa ya idam edilmiş yada sürünmüştür. Böyle bir adaleti var bu toprakların işte! Bu kervana nice Denizler, Yusuflar, Hüseyinler eklenmiştir. Anadolu coğrafyasında insanlık adına birşeyler yapmak, herkesi kucaklamak ateşten gömlektir..

Şimdilerde ülkenin içinde bulunduğu durum vesilesiyle umutsuzuz, bıkkınız, haliyle ülkede güzel bir gelecek düşleyen herkesçe kabus dönemlerini yaşıyoruz. Tüm öz değerlerimiz arap kültür emperyalizminin vücut bulduğu siyasal güçle yozlaştırılıyor. Çocuk tecavüzünü hoş görüp deli gibi savunuyor, heykelleri müstehcen diye kırıyoruz, kaldırıyoruz. Güçlüye tapayım derken toplumsal vicanımızı yitirmiş, barışçıl yönümüzü yok etmişiz, bu pespayelik düzeninde oradan oraya savrulan bir avuç aydınımızı yok saymışız.

Ancak asla umutları yitirmeyelim, Nazımca 'Güzel günler göreceğiz çocuklar' Sabahattin Ali'ce 'Başın öne eğilmesin' demeliyiz,  zorundayız, çünkü bu bir varolma sorunudur.

Yarınlar aydınlık yüzlü insanlarındır...

 
Toplam blog
: 12
: 1426
Kayıt tarihi
: 06.11.15
 
 

Biraz iktisatçı biraz iletişimci bir edebiyatsever ..