Dizi sürelerine ‘Neşter’ gerek!

Kanal Türk’teki ‘Neşter’de, ‘Yerli dizi yersiz uzun’ eylemini yapan dizi sektörü masaya yatırıldı! Yayınlandığı geç saate rağmen ilgiyle izlenen programa konuk olan oyuncu Birsen Dürülü ve senarist İlker Barış 90 dakikalık dizi yapmanın sıkıntılarına değindi. ‘Küçük Kadınlar’ın Bade Abla’sı Dürülü, 90 dakikalık bir filmin aylar süren çekimine karşılık aynı süredeki dizilerin bir haftada tamamlanmasının zorluğunu anlattı. 20 saatlik çalışma sonrasında zinde görünmenin ve kaliteli performansın mümkün olamayacağını hatırlatan Dürülü, setteki herkes kadar oyuncuların da mağdur olduğunu belirtti. Senaryoyu yetiştirmek için dakikada bir sayfa yazmak gerektiğini vurgulayan İlker Barış da, böylesi yoğun tempoda tek başına senaryo yazılamayacağını, yapımın kalitesinin de buna bağlı olarak düşeceğini söyledi! ‘Ezel’in senaristinin senaryo stokuyla işe başladığını, çekim sürecinde kaliteyi düşürmemek adına çok çalışıp beyin kanaması geçirdiğini hatırlatan Barış, eserlerden bir kereliğine para alındığının ve projeyi beğendirme aşamasında ücretsiz sekiz aya yakın çalışmak gerektiğinin de altını çizdi. ‘Senaristlerin film izleyip yeni şeyler görmeye vakti yok’ diyen Barış, 48 dakikalık senaryo isteğinin kimilerince ‘kolaycılığa kaçmak’ olarak algılanmasını kabullenmedi. Kısa senaryoda hataların daha göze çarpacağını hatırlatan ‘Genco’, ‘Elif’, ‘Aşka Sürgün’, ‘Vurgun’ gibi dizilerle ‘Azad’, ‘Salkım Hanımın Taneleri’, ‘Hoş Geldin Hayat’ gibi sinema filmlerinden tanıdığımız İlker Barış’ın ‘Senaristin kalemine güvenmeyenin bunu istemeyeceğini’ söylemesiyse, eylemi eleştirileriyle yıpratmaya çalışanlara anlamlı bir cevaptı!

Görünen o ki, izleyici ve eleştirmenlerin oklarına hedef olanların dünyasında davulun sesi uzaktan duyulduğu gibi değil! Reklam sınırlaması getirilmesinin ardından hissettirilmeden beşer dakikalık artışlarla 90 dakikaya çıkartılan dizilerde, oyuncusundan set işçisine herkes yıpransa da asıl senaristlerin işi zor! Çünkü hem reyting talep eden kanalı memnun etmek için ısmarlama çalışıyor hem de toplumu yozlaştırmakla suçlanıyorlar. Ne diyelim… Yabancılar bile bizden aldıkları dizileri ikiye bölüp oynatırken bizdeki, para hırsıyla 123 dakikaya vardırılan, süre çılgınlığı umarız yakında sonlanır. Bir iki eylemle alevlendirilen ateş, zamanın külleriyle söndürülmeye terk edilirse hem senaristlerde, hem oyuncularda, hem de izleyicide ruh ve göz sağlığı kalmayacağından herkes için yanlış yapılmış olur… O nedenle uzun dizi akla zarar, neşterlemekte fayda var!

Anibal Güleroğlu