Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Dizi yoğunluğunda kalitesizlik enflasyonu

Dizi yoğunluğunda kalitesizlik enflasyonu
 

Televizyon dizileri, bütün bir toplumu kendisine esir etmiş gibi görünüyor. İçeriksiz, niteliksiz ve neyi anlatmak istediği belli olmayan, saçma sapan yapımlar, toplum tarafından müthiş bir şekilde kabul görüyor.

Aile fertleri akşam eve toplanıp, geçiyorlar televizyonun başına, o ucuz ve ne anlatmak istediği meçhul, saçma sapan yapımları ve dizileri izlemeye koyuluyorlar. Dizinin biri bitiyor, birisi başlıyor ve ilginçtir devrisi gün, gündelik yaşam içerisindede, kritik yapma konusu oluyorlar. Yani anlayacağınız tüm yaşam alanımızı etkisi altına almış durumda televizyon dizileri.

Ve televizyon dünyasına baktığımızda yapımları ana hatları ile ele aldığımızda;
Diziler
Magazin programları (Sabahları kadın programları dahil)
Futbol tartışmaları
Reklamlar
şeklinde dört ana hat belirleyici unsur oluyor.

Hangi kanalı açarsanız açın ve günün hangi saatinde açarsanız açın, bu dört ana konudan birisine takılıyorsunuz.

O halde günümüz yayıncılık anlayışında, eğitimsel bir işlevi yerine getirmekten bahsedebilirmiyiz televizyonun.

Ve onca diziler yapılıyor, içeriksel anlamda ele alıyorsunuz, bu toplumu anlatan, bu toplumu irdeleyen tek bir nokta yakalamak mümkün değil. Tümü ile dizler bu topluma yabancı yapımlar. Popilizmin ön plana çıktığı, ama geleneksel Anadolu kültüründen son derece uzak ve geleneksel Anadolu kültüründen uzak olduğu gibi, doğru dürüst bir kentsel anlayışıda işleyemiyor ve neye benzediği belli olmayan, neyi anlatmak istediği anlaşılamayan, tümü ile izlenme oranına kilitlenmiş, araya reklam alma kaygısı güdülen zorlama yapımlar.

En fazla izlenme oranına sahip olana AVRUPA YAKASI isimli diziye baktığımızda, nasıl bu denli izlenme oranı yakalamış merak etmemek elde değil.
Tümü ile zorlama bir yapım. Oyunculuklar son derece kalitesiz. Ve bir kaç yetenekli isimde, abartı ile saçmalama noktasına getirilmiş. İçeriğe bakıyorsunuz, espirilere bakıyorsunuz, zerre olsun zeka ürünü söz konusu değil.
Bir nebze olsun HATIRLA SEVGİLİ isimli dizi dikkat çekiyor. Ama o dizidede, tarihsel bir çok gerçeğin saptırıldığı açıkça kendisini gösteriyor.

Türk televizyon tarhindeki tüm zamanların en beğenilen yerli yapımı, bilindiği gibi BİZİMKİLER isimli dizi oldu. Ve uzun yıllar ekranlardan kaldırılmadı. Yaklaşık 14 yıl gibi bir zaman, en fazla izlenen dizi olma ünvanını korudu BİZİMKİLER.
Neden başarılıydı BİZİMKİLER?

Çünkü klasik Türk aile yapısını, abartısız bir şekilde işliyordu. Gündelik hayata dair gelişen olaylara zorlama ile bir şeyler koymuyordu. Ve hiç bir rolde abartı söz konusu değildi. Kimi zaman ve kimi durumlarda abartı olsada izleyiciyi rahatsız etmiyordu bu tip abartılar. Ve abartısızlıkla, gerçek hayata dair yalınlık bir arada BİZİMKİLER dizisini yıllarca izlenen ve beğenilen bir yapım haline getirdi.
Oysa bu günkü dizilere baktığımızda, hala bir BİZİMKİLER ayarında dizi çekilebilmiş değil. Dediğimizi gibi kalite çok düşük. Bunda tabiiki ucuz bütçeli olmaları ve ucuz yapımlardan, en fazla izlenebilecek dizi oluşturmak ve bu tip yapımlardan olabildiğince reklam kapatıp, para kazanmak. Düşük maliyetle daha yüksek kazanç anlayışı.

Ben her zaman iki diziyi en fazla izleyen birisi oldum. Birisi BİZİMKİLER dizisi oldu, yerli yapım olarak. Yabancı yapım olarak ise tüm zamanların belkide en müthiş dizisi diyebileceğim, DALLAS dizisi olmuştu.

DALLAS dizisine ayrıca bir paragraf açmak gerekiyor.
Çünkü DALLAS gerçektende herkesin çok iyi ve alıcı bir gözle izlemesi gereken bir dizi. Bu diziyi iki kez izleme şansım oldu. Birisi ilk çıktığı yıllarda, her pazar kaçırmadan izlerdik. Ama o zamanlar çocukluk zamanlarımıza denk geliyordu ve pek fazla içeriksel anlamda bir şeyler yakalayamıyorduk. Yıllar geçti ve ben Anatalya'ya yerleştim. Antalya'ya yerleştiğim ilk yıllarda DALLAS tekrar gösterime alınmıştı, ama sabah saat 07.00'de. Her sabah erkenden kalkar, kahvaltı hazırlayıp, çökerdim televizyonun başına ve sektirmeden bu diziyi izlerdim. Ve büyük bir iştahla. Amerikan kapitalizminin o can alıcı gelişimi, petro-silah kartellerinin dünya üzerinde nasıl fink attıklarını, ülkeleri nasıl bölüp parçaladıklarını ve kendi ülkeleri içerisindeki o acımasız rekabet koşullarını nasıl resmettiğini, bütün çıplaklığı ile görüyorsunuz. Bu yönleri ile DALLAS bence Televizyonculuk tarihindeki, tüm zamanların en mükemmel dizisi oldu. Ve her gün müthiş bir iştahla izlemiştim DALLAS'ı ve Amerikan emperyalizminin gelişim evrelerini. Sanırım bir başka dizi Amerika'yı bu şekilde ve bütün çıplaklığı ile net bir şekilde anlatmamıştır. Ve o dönemin Teksas'lı petrolcüleri nasılda acımasız bir rekabet sürecinde, ortalığı kasıp kavuruyorlardı ve bu gün gelinen noktada, yine bir Teksas'lı, bütün bir dünyayı kana bulamakla meşgul. Ve bu günkü Teksas'lıda, petrolcü.

Ve keşke bir kez daha DALLAS gösterime girse ve bir kez daha izleme şansım olsa DALLAS'ı.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..