Dizisi olmayan evlerin dizileri

Kadın hınca hınç otobüste büyük bir meseleyi çözer gibi yanında ki kadına kükrüyordu:

-Fatmagül geleceğini düşünüyorsa Kerim'e yakınlık göstermeli, ne o öyle çocuğu itmeler felan

diğer kadın çocuğunun evlilik problemini çözercesine hidetleniyor:

-İyi ediyor Kerim'e , süründürsün bence, o da kötülüğün bir parçası değil miydi?

Tartışma böyle sürüp giderken otobüsten dışarı bakıyorum, aklımda Suriye,İran,Birleşmiş Milletler, Batılı ülkelerin Dünya'yı değiştirme telaşı, Türkiye'nin sorunların hemen yanıda ki sıkıntılı hali ve de toplumun ömürler sürecek bir dizilik hali.

Aslında genel toplumsal havayı derinlemesine değerlendirdiğinde insanlar haklı diye düşünüyorsun; o kadar fazla gri bulut var ki hayatımızda gökyüzünün mavisini yalanda olsa görmek arzusundayız. Aslında senaristlerin hayallerini izlediklerini biliyor bu toplum fakat eski Türk filmlerinde ki gibi birileri bir masal anlatıp kendilerini kandırsın istiyorlar çünkü yaşamlarında ki gerçek dizilerde hava bulutlu hatta yaz ortasında kar bile yağıyor.