Doğa ve deniz iç içe, işte Akçakese

Bembeyaz köpüklü Karadeniz'in hırçın dalgaları kıyıya bir an önce ulaşabilmek için var güçleriyle savaşıyorlar. Kıyıya ulaşınca köpükler sönüp, dalgaların hırçınlığından eser kalmıyor. Sevgilisine kavuşamamış aşıklar gibi biraz hüzün ve sonra yeniden uğultu çıkararak yeniden kıyıya doğru hareket başlıyor. Hele kıyıdaki kayalara öyle bir vuruyor ki;önümde ne duruyorsun dercesine. Bir an önce kıyıya sevgiliye ulaşmak için.

Bu ritmik hareketler binlerce kez gözünüzün önünde bir müzik ziyafeti şeklinde olunca, alınan keyfi tarif etmenin imkanı yok.

İstanbul'a 76 km. uzaklıktaki Akçakese, Şile'ye bağlı bir köy. Şile'den sonra gelen ilk köyde çay ve pide molası verdikten sonra (çay bir harika, özel otlu karadeniz pideleri mükemmel, fiyatlar uygun), sahil yolu tabelasını takip ederek, asfalt yoldan köye ulaşılıyor. Bir saat kadar süren yolculuk, virajlı yollara dikkat ederek, doğayı seyrederek ve oksijeni bol havayı ciğerlerinize çekerek, biraz daha geç ulaşabilirsiniz.

Köyün hemen çıkışında tatil köyleri ve köye ait plaj var. Biz köy plajını tercih ettik. Arabayla girişlerde 10 ytl. lik bilet kesiyorlar. Kişilere giriş ücreti yok. Gazilerden araba ücreti almıyor. Girişteki görevli hemen o günkü deniz hakkında bilgi veriyor. Dikkatli olunmasını tavsiye ettikten sonra, kabin, wc ve duşun ücretsiz olduğunu açıklıyor.

Girişle kabinler arasındaki toprak yolun sol tarafı araba parketmeye uygun olduğu gibi hemen yükselen yeşillikler içindeki dağın altı piknik yapmak içinde ideal bir yer.

Sağ tarafınızda bir, 1, 5 km. uzunluğunda nefis kumlu bir plaj ve tertemiz deniziyle Karadeniz. Deniz içindeki kayalıkların görüntüsü mükemmel, kıyı ile kayalar arasındaki toprak yol denizi ikiye bölüp bir göl görüntüsü veriyor. Doğal oluşmuş koy başlı başına bir cennet köşesi gibi.

Bizim gittiğimizde deniz çırpıntılı ve dalgalı olduğu halde, deniz içindeki kumları görebiliyorsunuz. Akşama kadar dalgalı denizin kıyıya pislik getirmemesi dikkatimi çekti. Harika bir deniz günü geçirmek, tatlı tatlı esen meltemin serinliğinde hoşça vakit geçirmenin mutluğu insanı sarhoş ediyor. Tabii ki yiyecek, su ve içecek bir şeyler götürmek şartıyla.

Köy plajında kafeterya yok. Köy kendi imkanlarıyla biraz düzenleme yapmış. Çöp konteynerlarını koymuş ama ahh çevreye karşı biraz daha duyarlı olup, etrafımızı kirletmesek daha güzel olacak.

Akçakese'den mutlu olarak ayrıldık ve gördüğümüz güzellikleri insanlarla paylaşmak için bol bol resim çektik. Bu resimleri gönderiyorum. Editörümüzün izin verdiklerini bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Türkiye'm cennetten bir köşe, yaşamayı bilenlere ve yurdunu sevenlere...