Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Doğadaki mahlukatı tanıyalım: "Kafatasiensis Turkoptera ergenekonensis"

Doğadaki mahlukatı tanıyalım: "Kafatasiensis Turkoptera ergenekonensis"
 

Böcekyiyengillerden, "turkoptera ergenekonensis nepenthes" zavallı ve zararsız bir böceği yerken.


Doğada pek çok nebatat ve pek çok da mahlukat vardır. Sizlere kamusal neşriyat alanında boy gösteren çok çeşitli mahlukat hakkında bilgi vermek için faydalı bilgiler derledim bu yazımda. Tefrika şeklindeki neşriyatımızın ilk bölümünde latincesi, Kafatasiensis turkoptera ergenekonensis” olan ve halk dilinde “böcekyiyen kafatasçı ırkçılar” olarak geçen bu dikenli bitki türü, genellikle bataklık ve asidi bol topraklarda yetişirler.

Zamanla üzerinde bulundukları toprağı kurutup bataklığa çevirdiklerinden ihtiyaçları olan besinleri de toprak dışından temin etmek zorunda kalmışlardır. Topraktan alamadıkları besinleri, uçan, kaçan, kanatlı, kın kanatlı, zar kanatlı ne bulurlarsa her tür böceği yiyerek hayatta kalmışlardır.

Bu nedenle etobur bitkiler olarak veya böcek katili olarak da bilinirler. Dikenli bir kapana benzeyen yapraklarını açıp güzel renkleriyle öylece beklerler ki zavallı bir böcecik onun salgıladığı aromalı nektarı yiyeyim diye gelip yapraklarının bir kenarına konsun. Konmayagörsün zaten bu canavar bitki çaaat diye kapana kıstırıverir sinekleri, kanatlı böcekleri.

Bu sinekyiyen canavar bitkilerin en önemli özellikleri kendilerini Atatürkçü olarak lanse etmeleridir. Bitkinin Atatürkçüsü de olur muymuş demeyin. Doğada her şey olur. Bizzat gözledim ben bu türden canavarları. Bi kere hepsi parlak renkli, gergin derili, elit görünümlüdürler. Gülümsediklerinde köpekdişlerine benzeyen kapanları tam da Kont Drakula gibidir. Ötekileştirmek için idealdirler. Bunları ötekileştirebilirsiniz. Çünkü zaten kendilerinin sizden değil de “ötekinden” olduğundan emindirler.

Saçlı olanların saçları Hitler gibi soldan sağa ayrıştırılmış ve inek yalamış gibi kafalarına yapıştırılarak taranmıştır. Böcekyiyen bu etobur kafatasçı bitkilerin dişi olanları da Hitler denilen dikenli bir bitkinin fotoğrafına özenip poz veren atsız etobur böcekyiyenlere hayrandırlar. Almanyada bunlardan bolcana vardı bi zamanlar fakat meğer türkiyedede ithal tohumlamayla yetişmişler malum bataklıklar oluşmuştur bu ülkede de.

Sonra kökü kurutuldu sanıldı bataklık kurutulunca fakat doğa işte, kelebek varsa bok böceği de vardır, gül varsa etobur böcekyiyen de vardır mahlukat alemlerinde. Bunları iyi tanıyalım ki böcekgiller familyasına mensup biri tuzaklarına düşmesin diye bu neşri yapıyorum ben de.

Anadolu’da en çok görüldüğü yerler metropollerin bataklıkları üzerine kurulmuş olan kimi zengin ve mutena mahaller, resmi görevli memurin veya postallı erkan-i harp, galeyana getirilmiş ve aslında böcekyiyen olduğu halde kendini Atatürkçü olarak tanıtan çılgın ırkçılardır. En üstün ırkın böcekyiyen etobur bitkiler olduğunu sanıp bütün bitkileri etle beslenmeye zorlarlar. Ama nebatat aleminin has bitkileri, bu etobur melezleri kötü kokularından şıppadanak bilirler ve onlarla hiç tozlaşmazlar.

Atatürk bile zamanında bu tür bitkilerin sınıflandırılma dışı tutulması gerektiğini ve zehirli bitkiler familyasına eklenmesi talimatını vermişti ama erken ölünce devlet-i aliye bunlara kaldı ne yazık ki.

Bu böcekyiyengiller pek arsızdır. Kimisi memleketini çok sevdiği halde nasıl olmuşsa Amerikaya göçedip oralardan buradaki cümle mahlukatı yönetebileceğini zanneder, ama doğru düzgün Türkçe bile konuşamaz, kimisi izmir bölgesini mesken tutup ordan etobur bitkiciliğe dair ırkçılık faaliyetlerine devam eder, kimisi, başka şehirlerden arada bir böcek avlamak ve kan dökmek için neşriyatlarda bulunur.

Ama bu etobur bitkiler– bunlara artık bitki demek zordur, etle beslendikleri için- aslında altlarında bir bataklık olmadan yaşayamayacakları için en çok da bataklığı severler.

Bütün bir böcek neslinin ve böceklerle beslenen kuş neslinin dikkat etmesi gerekir böyle kibar görünüşlü, elit katilseverlere.

Çünkü salgıladıkları kokulu nektar, az sonra yiyecekleri bir beden için sadece bir tuzaktır.



Kaynak: Hocazade Itri Efendi'nin 1821'de tamamladığı "İlm- i Nebatat" (Botanik bilimi) adlı el yazma eserinden

not: Kafatasiensis Turkoptera ergenekonensis, ilk kez tarihçi Prof. Dr. Halil Berktay'ın kamusal insan türleri için yapmış olduğu sınıflandırmada "Homo ergenekonensis" olarak tanımladığı türle de akrabadır. Homo ergenekonensis de zaten bir tür etobur memelidir. Evrim sürecinde bu iki türün benzer bataklıklarda yaşamayı sevdikleri eldeki böcek ölüleri veya insan kalıtlarından tespit edilmiştir. Homo ergenekonensis daha çok kendi cinsini yoketmeyi tercih ederken turkoptera ergenekonensis daha çok kendi halindeki böcek ve sinekleri sever.



http://www.taraf.com.tr/makale/5426.htm

 
Toplam blog
: 121
: 2834
Kayıt tarihi
: 09.07.06
 
 

Başkentte doğmuşum ve orada gidilecek tüm okullara gitmişim: ODTÜ-Psikoloji ve Ankara Üni. İletiş..