Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Doğal afetler

Doğal afetler
 

Geçen hafta İstanbul ve Trakya yöresinde meydana gelen sel felaketi, çok sayıda can kaybına neden olarak başta yakınları olmak üzere vicdan sahibi herkesi yassa boğmuş aynı zamanda da büyük ölçekte ekonomik kayıplar meydana getirmiştir. Ülkemizde çoğunlukla halkın yoksul kesiminin daha fazla maruz kaldığı doğal afetlerin kader mi, ceza mı yoksa tedbirsizlik mi olduğu tartışmaları ise maalesef çözüm üretmekten uzak bir şekilde devam etmektedir. Kurumların yetkili mercilerinde bulunanların her doğal afetten sonra olduğu gibi birbirlerini ve afet’e maruz kalanları suçlayarak takındıkları tutum ise yaşananlar karşısında kendi ihmallerini gizleme çabaları olarak algılanmaktadır. Doğal afetlerin nedenleri, meydana geliş şekilleri ve sonuçları bilimsel ve objektif olarak değerlendirilerek bunların etkilerini en aza indirmek için çözümlerin geliştirilmesi gelişmişliğin gereğidir. Geliştirilen tedbirleri algılayan ve aynı zamanda uygulama becerisine sahip duyarlı yönetimlerin ilgili idari mercilere getirilmesi ise doğal afetlerde yaşanması olası acı ve kayıpları en aza indirecek tedbirlerin alınması için yegâne çözüm olarak görünmektedir.

Doğada herşey belli bir döngü içerisinde değişimlere sahiptir. Bu değişimler ekolojik döngü prensibine göre meydana geldiği sürece doğal yaşamın zarar görmeyeceği kabul edilir. Mevsimsel hava koşulları gibi normal döngü içerisinde gerçekleşen doğa olayları önceden tahmin edilebilirken, beklenmedik ve olağanüstü olayların birçoğu ise önceden tahmini zor olan oluşumlardır. En geniş tanımı ile can ve mal kaybına yol açarak insanlara büyük zarar veren doğal olaylar “Doğal afet” olarak ifade edilmektedir. Önlenmesi insan eliyle mümkün olmayan deprem, heyelan ve yanardağ patlamaları gibi jeolojik kökenli, sel, fırtına, kasırga, çığ, dolu, don ve kuraklık vs. gibi meteorolojik kökenli olaylar doğal afetlerin meydana geliş şekillerinden bazılarıdır. Başladıktan sonra insanlar tarafından engellenemeyen bu doğal afetler gerekli önlemler alınmadığında kısa bir süre içinde çok büyük felaketlerle sonuçlanabilmektedir.

Ekolojik dengenin bozulmasına neden olan birçok faktörün aynı zamanda doğal afetlerin tetikleyicisi olduğu kabul edilir. Ormanların yok edilmesi, çölleşme, endüstriyel ve nükleer santrallerin çevreye etkisi doğal felaketlerin belli başlı hazırlayıcı etkenleri arasında sırlanırlar. Doğal afetler meydana gelme sıklığı, tehdit düzeyi, etki süresi, etki alanı ve şekli, tahrip gücü, tahmin veya kontrol edilebilirliği bakımından sınıflandırılabilir. Deprem ve Tsunami gibi bazı afetler birbirinin etkileşimi sonucu meydana gelir ve yeryüzünün belirli yerlerinde daha fazla görülürler. Sel, hortum veya deprem gibi afetler kısa bir zaman zarfında büyük zararlara neden olurken, kuraklık ve çevre kirliliği gibi sonuçları uzun bir zaman sonra görülen felaketler ise süre sınırlamasına bağlı olmadan çok daha büyük tehditler oluşturabilirler.

Her doğal afet etki alanı ve gücüne bağlı olarak değişik düzeyde yıkım ve felaketlerle sonuçlanabilir. Bu yıkım ve felaketlerin büyüklüğü ise ancak insanlar tarafından alınabilecek önlemlerin alınmasıyla azaltılması mümkün olabilmektedir. Bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler doğal afetlerin yaratabileceği felaketlerin birçoğunu tahmin edebildiği gibi alınması gereken önlemlerin de neler olabileceğini bildirmektedir. Deprem bölgesi olarak bilinen Japonya’da beklenmedik ve periyodik aralıklarla meydana gelen yüksek ölçekteki depremlerin yıkım ve zararlarının bilim ve teknolojiden yararlanılarak azaltması doğal felaketlerde tedbir almanın ne kadar önemli olduğunun en güzel örneğidir. Kaderci bir anlayışla yaşanan her doğal felaketin karşısında aciz kalınması ve ders alınmadan unutulması sonraki yaşanacak felaketlerin etkilerini artırıcı niteliktedir.

Felaketlere karşı korunmanın en etkin yolu, bilimsel ve teknolojik gelişmelerden faydalanarak daha etkin yöntemlerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi ile mümkün olacaktır. Ayrıca kurumların yaşanması olası doğal afetler karşısında aldıkları önlemleri kamuoyu ile paylaşması doğal afetler karşısında alınabilecek tedbirleri artırmış olacaktır. Sadece kaderci bir anlayış ise ancak şu anda yaşananları gelecek olası doğal bir afette daha ağır bedeller verilerek yaşanmasına sebep olacağı unutulmamalıdır.

NOT: Adıyamanda Bugün Gazetesi (16.09.2009)

http://www.adiyamanhaber.com/

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..