Doğanbey köylüsü, milletin efendileri ne yapsın!

Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda 2006 başından beri neler oluyor? 116 yıllık tarihi bina Ziyaretçi Tanıtım Merkezi iken kapatılıyor ve köy içinde içkili restoran yapılmak isteniyor. Milli park parselleri imara açılmak isteniyor. Milli park yasalarına aykırı hareket edilip inşaatlara başlanılıyor. Doğanbey köylüleri ne yapacaklarını şaşırdılar. Milletin efendileri ne yapsın!

Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü 2001 yılında milli park içerisinde kalan ve Uzun Devreli Gelişim Planı ile uzun zaman önce ne olacağı belirlenerek milli parklara tahsis edilen 116 yıllık tarihi binayı restore ettirdi ve Ziyaretçi Tanıtım Merkezi olarak tüm insanların hizmetine açtı.

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe 3 Temmuz 2004 günü açılış kurdelesini keserken halka, böylesi bir merkezin çok önemli olan doğa alanlarını korumak için atılacak adımlara örnek olacağını söylemişti.

Eski Doğanbey Köyü içerisinde yer alan binayı Rum halkı hastane amacıyla yapmıştı. Mübadelenin ardından gelen Türkler ise ilkokul olarak yıllarca kullanmışlardı. Restorasyonun ardından 19 ay Ziyaretçi Tanıtım Merkezi adıyla hizmet veren binaya köylüler ve pek çok insan “müze” diyorlardı. Çünkü bina içerisinde 1966 yılında milli park edildiğinden beri kaçak avcılardan ele geçirilen yüzlerce kuş tahniti ile yaban domuzundan, yunusa, Akdeniz fokundan oklu kirpiye pek çok memeli hayvan ile sürüngenler sergileniyordu.

Onlarca okul öğrencileri bu merkeze, müze gezmeye getiriyorlardı. Merkezde görev yapan biyolog tüm bu canlılar hakkında ayrıntılı bilgileri ziyaretçilere verirken aynı zamanda milli park canlıları hakkında bilgiler derliyordu. Yine görev yapan arkeolog ise milli parkın tarihi ve kültürel değerleri hakkında araştırmalar yapıp bunları ziyaretçilere sunuyordu.

2006 şubat ayında Ankara’dan gelen bir milli park yetkilisi merkezi gezdikten sonra fikrini açıkladı. Burası restoran olmalı dedi. Milli park yetkilileri köy yerinde içkili restoran mı açacağız. Çevre Orman Bakanlığı’nın işi bu olmamalı, ayrıca burası birinci derecede kentsel Sit alanı ve bu 116 yıllık bina da tescilli bir tarihi yapı dedilerse de sözlerini dinletemediler.

Merkez kapatıldı. Kapısına kilit vuruldu. Kapıya kilit vurulduğunu Ankara’daki milli park yetkilileri hiçbir zaman kabul etmeseler de binlerce insan kapalı kapıyla karşılaştılar. Kapıyı açık bulanlarda orman işçisi bir bekçiyle karşılaştılar ve gezmek yasak içerde bir şey yok bir iki tane hayvan var lafıyla karşılandılar.

Doğanbey köylüleri merkezin eskiden olduğu gibi hizmet vermesi için imza kampanyası başlatıp neredeyse köy nüfusu kadar imzayı iki günde topladılar. Merkezi açıkken gezen ve haber yapan bölge televizyonu Ege Tv kapatmayı da haber bültenlerine taşıdı.

26 Temmuz 2006 günü Yalçın Doğan Hürriyet’teki köşesinde “Müzeden restoran olmaz ki” başlığıyla “Bu açgözlülük neden? Tarihi ve doğal varlıkları çiğnemek neden? Uygarlığa bu kadar uzun mesafe neden? Müzeyi törenle hizmete açan Bakan Osman Pepe’ye, açtığı yeri ve köyü koruma görevi düşüyor.” diye seslendi okurlarına.

16 Temmuz 2006 günü Akşam gazetesinde Nedim Atilla “Doğanbey’e yazık etmeyin” diye başladığı yazısında Çevre Orman Bakanı Osman Pepe’yi göreve çağırdı.

TUREB Turist Rehberleri Birliği kapatmayı Ziyaretçi Tanıtım Merkezi önünde basın açıklaması yaparak protesto ettiler.

Merkez gazetelerin Ege eklerinde defalarca kapalı olduğuyla haber oldu. Yerel gazetelerin köşe yazarları tekrar tekrar yazdılar.

Tepkiler önce Aydın Valiliğine iletildi. Onlar da Çevre Orman Genel Müdürlüğü’nden bilgi ve merkezin yeniden bir an önce açılmasını istediler.

Bu istekten sonra Aydın’daki milli park müdürü ve şeflerinin görev yerleri değiştirildiyse de merkezin kapalı olma kaderleri değişmedi. Yeni milli park müdürü ve şefi görevine başladı. Merkez yine açılmadı.

Kapalı merkezi Turizm Bakanı Atilla Koç gezmeye geldi. Çünkü bir Aydınlı olarak merkezin kapalı olduğu onun kulağına da gelmişti. Kuşadası Belediye Başkanı, Turizm Bakanı’yla da Çevre Orman Bakanı’yla merkezin yeniden hizmet vermesi için konuşmuştu. Yine bir şey değişmedi. Yetkililere sorulduğunda merkez açıktı ve halka hizmet veriyordu. Nasıl oluyor görevli personel yok dendiğinde ise yakında o sorunu da çözeceğiz diyorlardı. Yani görevli personeli olmadan bir devlet dairesi nasıl hizmet veriyorsa bu merkezde öyle hizmet veriyordu. Merkez açıldığında insanların internetten de bilgiye ulaşabilmeleri için www.dilekyarimadasi.com isimli bir de web sayfası hazırlanmıştı. Milli Parkla ilgili kaynak, kültür ve tarihi tüm bilgilere buradan ulaşılabiliyordu. Şimdi burası da kapalı.

Turizm Bakanı’nın merkezi ziyaret ettiği gün Doğanbey köyünde dikkati çeken bir hareketlilik daha vardı. Köylüler bu hızlı çalışmaya ve kendilerine yıllardır söylenenin aksine yaşananlara milli park görevlililerinin müdahale etmemesine şaşırmışlardı.

Çünkü milli park ilan edilen yerlerde,

“Kamu Yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk bulunmadıkça her ne surette olursa olsun hiçbir yapı ve tesis kurulamaz ve işletilemez veya bu alanlarda var olan yerleşim sahaları dışında iskan yapılamaz”,

Yasası hatırlatılarak köy yerleşik alanı dışındaki koruma alanında hiçbir inşaata izin verilmiyordu. Köylülerde yasalara saygılı olmuş, köyden göç vermeyi de kabul etmiş yasalara karşı gelmemişlerdi. Ama bir haftadır, kuş cenneti olarak bilinen ve Türkiye’deki 456 kuş türünden 254’ünün yaşadığı, milli parkın bir parçası olan Büyük Menderes Deltası lagünlerine sadece 200 metre mesafede bir inşaatın temeli atılmıştı. İnşaat hızla yükselirken, kendileri zeytin ağaçlarını budarken bile gelen ve kontrol yapan milli park görevlilerinin gelmemesini anlamamışlardı. Köylü yine “Efendi” davranıyordu. Muhtarlarına sordular nedir bu? Milli park yetkilileri bize çivi çaktırmazken bu inşaat da neyin nesi dediler. Muhtar da aradı Aydın milli park müdürünü ve her şey yasal gerekli izinler alındı yanıtını aldı. Köylüler hemen şunu dediler O zaman bundan önceki tüm milli park müdürleri, şefleri niye bize milli parklar içinde yapı ve tesis yapılamaz dediler. Muhtar söyle bize, kim doğruyu söylüyor biz de zeytinliklerimize bir dam bir ev yapalım mı ne dersin. Muhtar, yapın ama gelip tutarlarsa tutanağı hiç şaşırmayın, dedi.

Milletin Efendileri’nin bildikleri Milli park yasası şöyle diyor:

Milli Park olarak ilan edilmiş alanlarda;

- Doğal ve ekolojik denge ve ekosistem değeri bozulamaz.

- Yaban hayatı tahrip edilemez.

- Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine neden olan veya olabilecek müdahale, toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz.

- Doğal dengeyi bozacak her türlü orman ürünü üretimi, avlanma ve otlatma yapılamaz.

- Kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk bulunmadıkça her ne surette olursa olsun hiçbir yapı ve tesis kurulamaz ve işletilemez veya bu alanlarda var olan yerleşim sahaları dışında iskan yapılamaz.

Şimdi Milletin Efendileri ne yapsın. Onlar yasaya saygılı, içinde yaşadıkları milli parkı korurlarken, orayı görevi gereği koruması gerekenler, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın milli park yetkilileri, korumuyorsa, bütün bunlar köydeki Ziyaretçi Tanıtım Merkezi restoran yapılmak için kapatıldıktan sonra ve de kapatmaya karşı çıkan milli park müdürü ve şefinin görev yeri değiştirilip yeni müdür ve şef geldikten sonra yaşanıyorsa köylüler ne yapsın! Milletin Efendileri ne yapsın!