Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '15

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Doğaya dokunun!

Doğaya dokunun!
 

Doğa, her yönüyle, fiziksel ve ruhsal açıdan hepimize iyi gelir. Bu farkındalığı kazanmamız için bir yerlerden bir şeyler okumamıza gerek yoktur. Bunu bizzat kendimiz doğa ile iç içe yaşayarak, doğada vakit geçirerek, toprağa dokunarak tecrübe ediniriz. Doğanın bizlere iyi gelmesinin yanı sıra, bu yazımda,"bitkilerin bizlere hatırlatmak istediklerinden" bahsedeceğim.

Bitkiler, aslında bizlere yaşamımızı sürdürebilmemiz için nelere gereksinim duyduğumuzu hatırlatıyor: Yayılma, çeşitlenme, büyüme ve olgunlaşma, bunların yanında, güçten düşmek ve ölmek gibi. (Aslında ne kadar da bizlere benziyorlar öyle değil mi?) 

Ayrıca, bitkilerle uğraşmak, kişiye kendi davranışlarının önemli ve etkili olduğunu hatırlatıyor, kişiye adımlarını planlamayı öğretiyor, yaptıklarının sonucunu bekleyip görmek ise kişinin hayatına bir anlam katıyor. İnsan, doğada vakit geçirdikçe, doğayı gözlemledikçe, daha sağlıklı davranışlar geliştiriyor, karşılaştığı olaylara verdiği tepkiler de daha sakin ve olgun olabiliyor. İnsan, doğa ile iç içeyken kendini çok daha iyi tanıyor,  ve kendisiyle de daha barışık olabiliyor. Eee! Kendisiyle barışık, kendisini, doğayı, çiçekleri, bitkileri seven insan, tüm dünya ile barışık olmaz mıydı? Tanrı'nın yarattıklarını, evrenin ona verdiklerini anlayıp, sevip, tekâmül etmez miydi? Peki, böyle bir dünyada kötülük, kin, nefret, savaş olur muydu? Tabii ki, hayır!

Sonuçta ister bir kaç saksı çiçek dikip uğraşmak şeklinde olsun, ister küçük bir bahçe oluşturmak olsun, ister doğa içinde yürüyüşlere çıkmak olsun, hayatımıza doğayı mutlaka sokmamız gerektiği kanısındayım. Ben, doğada vakit geçirmenin yanı sıra, bahçem olmadığı için saksı çiçekleri yetiştiriyorum. Ruhuma iyi gelen şeyleri yapmaya çalışıyorum. Şimdiden çocuğum gibi oldular :)

Son olarak, "çiçeklerin insan duyularına olan etkileri" ile ilgili yapılan bir araştırmayı da paylaşıp bitiriyorum. Bir araştırma ekibi ile yakınen 10 ay çalıştıktan sonra dünyada ilk kez "Çiçeklerin İnsan Duygularına olan Etkileri" konulu araştırmanın sonuçları 22 Eylül 2000 tarihinde çiçek endüstrisine açıklanmıştır.

İşte, Dr. Haviland-Jones tarafından çarpıcı bir tanıtımla açılanan araştırmanın sonuçları.

" Çiçeklerin, mutluluk üzerine ani bir etkisi vardır: Araştırmaya katılanlar, kendilerine çiçek verildiğinde, bu çiçekleri gerçek ve sevinç dolu gülücüklerle karşılamışlar ve büyük bir zevk ve müteşekkirlik ifadesi sunmuşlardır. Bu reaksiyon, evrensel olup tüm yaş gruplarında geçerlidir.  Çiçeklerin duygular üzerinde uzun süre geçerliliğini koruyan pozitif etkisi vardır: Araştırmaya katılanlar, bir kimseden çiçek aldıklarında, depresyonları ve mutsuzlukları azalmış buna karşılık mutluluk ve hayattan aldıkları zevk artmış ve bu duygular uzun süre devam etmiştir. 

Çiçekler daha samimi ve içten ilişkiler sağlamaktadır: Çiçeklerin bulunduğu bir ortamda, aileler ve arkadaşlar arası kurulan ilişkilerin daha samimi ve candan oldukları gözlemlenmiştir. Çiçekler paylaşmanın sembolüdür: Araştırmada kişilerin evlerinin hangi bölümlerinde çiçek bulundurdukları da incelenmiştir. Çiçekler teslim alındıktan sonra kişilerce, antre, oturma odası ve salon gibi evin ziyaretçilere açık kısımlarına konuldukları gözlenmenmiştir. Bunun sebebi de çiçeklerin bulundukları ortamın atmosferini paylaşma duyguları ile doldurmasıdır. "

Dr. Haviland-Jones son olarak: "Çalışmamda, bir çiçek aranjmanının insan duygularına yaptığı ani ve belirgin olumlu değişiklikleri yapan başka bir şey bulamadım" demiştir.

Doğa ile iç içe, mutlu, zeki ve duyarlı yaşayın. 

Sevgiyle kalın.

 
Kayıt tarihi
: 04.01.14
 
 

..