Doğduğun yerde hain, yaşadığın yerde yobaz olmak

Türkiye'nin en Doğusunda doğmak zor, yaşamak zor, büyüyüp ülkenin Batısına gelmek daha zor Kimseye anlatamazsın bunu, yaşayan bilir. Hor görülürsün, cahil bilinirsin, nereli olduğunu söylemeye çekinir, Kürdüm demeye bile utanırsın. Daha doğrusu utanırdın, ceza alırdın, linç edilirdin.

Geçmişi bilmek, yaşananları öğrendikçe ideolojik bir tarafım oldu. Yaşım 24, ilk oyumu 18 yaşında kullandım, o meşhur "her iki kişiden biri Ak Parti'ye oy verdi" haberlerindeki biriydim. Olgunlaşmaya, araştırmaya, okumaya devam ettim. Referandum, yerel seçimlerde bu doğrultuda oy vermedim. Cumhurbaşkanlığında kullandım sonunda. Sorularım, sorunlarım vardı. Hala da var sorularıma, sorunlarıma yakın hissettiğim bir görüşüm var şimdilik. Asıl sorun burada başlıyor.

Doğduğum yerde ya HDP'lisin, ya hain. Ben onların gözünde hain olmayı seçtim. Hain demekle bitmiyor, anlatamayacağım detayları özel olarak isteyene anlatırım. BDP, DTP, HDP ve niceleri Kürt ırkını temsilen kurulan, Kürt ırkçılığı partisidir benim nazarımda, olsunlar da benim umrumda değil fakat asıl hain Kürt halkı için çabaladığını gösterip Kürt halkı için laftan başka hiçbir şey yapmayanlardır. Doğu ve Güneydoğu'da bir iki hariç tüm belediyeler elinizde, yabancı yardım severler yanınızda o şehirleri yaşanır hale getirecek ne yaptınız? Gelen her yeni başkan "bu kadar borç, bu kadar açık var" diyor bu mu sizin halk sevdanız? Her tarafı yaşanmaz bir hal alan şehirler, ilçeler sizin elinizde. Nerede sizin Kürt halkı sevdanız? Ödenek az, şu şöyle gibi yalanların ardına sığınıyorsunuz. Bi şey olmak istiyorsanız önünüzde örnek var; İstanbul'a Belediye Başkanı olan Tayyip Erdoğan var, İstanbul'da yaptığı belediyecilik sayesinde 13 yıldır tokatlaya tokatlaya seçim kazanıyor, halk seçiyor görün. Ödenek diye sızlanmayın, Belediye Başkanlığı Döneminde Çiller başta olmak üzere üstlerin yaptığı zorluklara bakın, baş edemeyince şiir okudu diye hapse attılar. Bunu örnek alın, halka bi faydanız olsun sonra hain diye yaftalarsınız.

Batıya gelince de siyasi görüşten ötürü yobaz oluyorum, koyun oluyorum mesela. Sizinle o kadar kibar konuşamam, sizinle siyaset bile konuşmam. Siz iyisi mi Ankara'ya gidin "Atam sen kalk, ben yatam" deyin, "ne mutlu Türk'üm diyene" diye bağırın. Kürtçe konuşanı dövün, başörtü takana sövün. Milyonlarca insanı yurdundan eden, yüzbinlercesini öldüren Beşer Esed'i alkışlayın.

Son sözüm; sevgili Kürt kardeşim. Erdoğan'ı sevme, eleştir. Kürt halkını ilk defa muhattap alan, çabalayan insanın en yanında durmuyorsan en azından karşısında olma. Son silahsızlanma konusunda da destek ver be. Benim abim, senin kardeşin ölmesin artık değer mi? Vallahi değmez