Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '12

 
Kategori
Deneme
 

Doğmak vakti

Doğmak vakti
 

Nerdesin Eylül? Seni beklerken tüketiyorum cevapsız sorularımı. Sıcak boğuyor kalbimi. Deniz üşütüyor. Hava sıkıyor...

Seni özlüyorum nerdesin Eylül? Yeni başlangıçlar kurmalıyım seninle birlikte, yeniden tatmalıyım aşkın sarhoşluğunu ve rüzgarın hafifliğini hissetmeli tenim seninle.

Çocuk cıvıltıları dolmalı kulaklarıma, sersemleşmiş sarhoşların gelgitleri yerine.. Körpe dimağlar sarmalı etrafımı gelecek günlerin mimarı olan.. Soygun ruhlar soygun bedenleri göklere çıkarırken avaz avaz, dingin ruhum kabuğunun derinlerine daha da inmeli seninle.

Yaprak ayrılırken ağaçtan, döneceğini bilmeseydi yeniden, hazan feryat olurdu doğanın ruhunda. Oysa şimdi hazan rahmetini bırakıyor damla damla, meltemlerle birlikte esiyor hu hular. Elveda diyen yapraklar ölmüş, ruhum dirilmiş rolünü oynuyor. Uyumaktan yağ bağlamış bedenler azık azık diye ilerliyor. Sen ivme katıyorsun yaşamlara Eylül! Kıpırdanmalar seninle birlikte başlıyor, fikir çilesi bile senin ikramın tefekküre meyyal zihinlere..

Dış dünyaya kulak kesiliyoruz seninle. Başarıyı ödüllendirdiğini hissediyoruz. Ağustos böceğine sinsice gülümseyen karınca bilmeli ki seninle birlikte bir şansı daha var ağustos böceğinin aslında.

Her zaman açık bir kapı vardır hayatta. Zalimin zulmü, mazlumun ahı, hastanın vahı ebedi değil. Elden yitenlerin tekrar kazanıldığı kutsal ay, uyuyanların ayağa kalktığı mevsim.. Gayret ayı! Eylül!

İnsanoğlu önce sağlığını feda eder paraya, sonra da parasını sağlığa! Sağlığımızı bizden almaya mı geliyorsun? Yoksa sızıları artırıp feryatları dinlemeye mi? Ya da atıl bedenleri harekete geçirmeye mi. Ah Eylül! İsmin kadar narin olmaya davet ediyorum seni, kırılgan hayatlarımıza bir deva sunmaya çağırıyorum..

Sana sesleniyorun yakın bir gelecekten.. İçime davet ediyorum seni, tıpkı 86 yılının hazan dolu Eylül'ünde beni bu dünya denen karmakarışık haneye davet ettiğin gibi…

 
Toplam blog
: 16
: 512
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Yazmak; saniyeler akıp giderken ellerimizden avcumuzun içinde tutabildiklerimiz, Yazmak; isyan kıyı..