Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '09

 
Kategori
Felsefe
 

Doğru, yalan ve vicdan

Doğru, yalan ve vicdan
 

Doğru; Gerçek, yalan olmayan hakikat.

Bir uçundan öbür uçuna kadar yönü değişmeyen, eğrisi büğrüsü çarpığı çarpığı bulunmayan eğri ve çarpığın karşıtı. Akla mantığa, gerçeğe ve kurala uygun eksiksiz ve yanlışsız olan.

Doğru her zaman kısa, yalın ve tekdir. Başı sonu bellidir. Doğurup çoğalmaz. Aklın okuyup bildiği, gözün görüp kaydettiği, kulağın duyup işittiğidir. Onun için doğrunun değişmeyen bir tek hikayesi vardır. O da hakikattir. Hakikat ise doğumdan ölüme Hakka yürüyüştür.

Doğruluk Hakka'a yürüyüştür.

Yalan; Gerçeği değiştirmek olduğundan yalan, doğrunun yerine konulan yanlıştır.

Yalan doğruyu değiştirmek olduğundan hafızamız daha önce elde ettiği doğru bilgiyi silip onun yerine yanlışı koymadan doğruyu değiştiremez. Değiştirilemeyip doğrunun yerine konulan yalan yada yanlış bilgi de hafızada varlığını koruyup devamlılığını sürdüremez.

Her insanda iki yetenekten biri güçlü olduğundan insan ne kadar akıllı olursa olsun. Yalana karşı onu hafızası bir gün mutlaka doğruyu söyletmek için hakikate yöneltip aldatır. Onun için aklı olmayanın yalanı bir günlüktür.

Yalanın hikayesi değişken olduğundan doğup çoğalıp artar. Onun için aklın hafızada tutup her seferinde aynı şeyi anlatması çok zordur. Yalanın başı ortası olsa da sonu olmaz. Onun için yalan söyleyen bir insan ne kadar akıllı olursa olsun, mutlaka bir gün yalanı ortaya çıkar.

Vicdan; İnsan benliğinde Allah tarafından oluşturulup yaşatılan bireysel mahkemenin adı olduğundan Dünyada öğretmeni Allah olan tek ilahi okulun adı vicdandır.

Onun için Allah; yaratır, yaşatır, yaşattıklarına bilmediklerini öğretir. Onun için okuyup öğrenmek esastır.

Vicdan okuyup öğrenip kabul ettiği doğruyu doğal ruha bağlı olarak doğal akılla kazanıp elde ettiğinden insan aklının bunu değiştirip yerine bir başka şey koymaya gücü yetmez. Onun için insan vicdanı söylenen yalan yanlış bilgiyle örtüşmediğinde huzursuzluğu artar. İnsanı mutsuz eder.

Tıpkı bir yerimize batan kıymık gibi sürekli bizi rahatsız eder. Eninde sonun bünye onu bedenden bir şekilde atar.

Vicdan, Allah öğretisine bağlı kalpten öte gönülde oluştuğundan akıl öğretisiyle hafızda oluşandan kat be kat üstündür. Çünkü vicdan Hakk'a, hafıza insan benliğine karşı sorumludur.

O nedenle de yanlışa karşı hak ve hukuktan yana Hakk'ın yanındaki doğruluğu hiç bir zaman tartışılmaz.

Onun için ona hiç bir zaman yalan yanlış hiç bir şeyi söyletemezsiniz. O her iki dünyada da şaşmayan tek doğrudur.

Doğru, varlığı gerçek olan bedeni, yalan bedene sonradan giren kıymığı, vicdan da bedene sonradan girmiş olan uyumsuz kıymığı bedenden atan gücün adıdır.

Cahit Karaç

 
Toplam blog
: 322
: 1004
Kayıt tarihi
: 08.03.08
 
 

1953 Elbistan doğumluyum. Lise mezunuyum. Kamuda çalışıyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Ken..