Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Doğru bildiğimiz büyük yanlışlarımızdan birisi de olmayan; “Mutlu evlilikler” tanımıdır?

Doğru bildiğimiz büyük yanlışlarımızdan birisi de olmayan; “Mutlu evlilikler” tanımıdır?
 

Sana her ne gelirse senden gelir, zannetme ki o benden gelir.


Mutlu evlilik” ifadesi neden doğru değildir? Siz hiç “Mutlu Şirket” duydunuz mu? Duymadınız. Çünkü Şirketler mutlu olmazlar, ancak, kazanan ortaklar (eşler-evliler)  mutlu olurlar. Doğru mudur?

Öncelikle tanımı yanlış olan bir uygulamanın kendisi bakalım ne kadar doğrudur?

Evlilik, bir “Aşk” ile yapılan uygulama değildir.

Evlilik, çekilişte büyük ikramiyesi olan bir “piyango” da değildir.

Evlilik, Kırmızı ışık altında ve çok iyi donatılmış bir masada birlikte yenilen yemekle Cennet Bahçesi’ne açılan kapı da  değildir.

Evlilik, Şiir, roman, hikâye ve bir “Rüya” hiç değildir.

Evlilik, bir beklenti, beklentiye kavuşmak da değildir.

Evlilik, insanın yaşamını tamamlayan eksik bir parça’dır.

Evlilik, bu anlayışla insan ve yaşamın bir gerçeğidir.

Evlilikte; “Güzellik, meslek, para, kariyer, karakaş, karagöz!” gibi değerler çok cazip şeyler olmakla birlikte;

-Bunlar insani ilişkileri düzenleyemez ve yaşamla ilgili uygulamalar yapamazlar.

-Örneğin; Üretemezler, bir sorumluluk taşıyamazlar, bir yuva kuramazlar, bozulan musluğu tamir edemez, yemek yapamaz, çocuk doğuramaz, para kazanamaz, hatta bir kazak dahi öremezler!

-Kazak öremezler ancak, başımıza çorap örebilirler!

Özetle; Evlilik kuyusuna genellikle, “Aşkım!” ile iner, “Şaşkın!” olarak dahi çıkamayabilirsiniz.

İkili ilişkilerde ve evliklerde neden çok sorun yaşanmaktadır?

-Burada ana neden, ikili ilişkilerin, evliliklerin dişlilerini rahat dönmesi için gerekli olan yağ yokluğudur.

-(Yağ!) Sevgisizlik-değersizlik-özgüvensizlik değerlerinin olmaması ve neticesinde;

-Bencillik: doğru eğitim alınmadığından, sorumsuzluğun kişiye de zarar vereceğini düşünememek;

-Sorumsuzluk: Hatalı bir davranışın neleri tetikleyeceğini kavrayamamak;

-Anlamaya çalışmamak: ilişkilere kalite sağlayan empatinin-duyguların önemini anlayamamak;

-Haklı olmayı, mutlu olmaya tercih etmek  - İnat da bir murattır! - Kişiye, insanları yaralamanın, onları kazanmaktan daha fazla keyif vermesi!

Peki, Yüksek Medeniyet seviyeleri evliliklerin yürümesine olumlu bir etken olmuş mudur?

-"..100 Avrupalıdan 77'si, uzun süreli, dengeli bir ilişkinin en az evlilik kadar anlamlı olduğunu düşünüyor… Avrupalı kadın, iyi eş yerine kariyer, başarılı evlilik yerine bağımsızlık peşindeymiş.

-En çok boşanma Belçika'da. Kanunlarında değişiklik de yapmışlar, boşanmayı kolaylaştırıcı yönde.

-AB boşanma ortalaması yüzde 40 civarında; Belçika'da yüzde 75; Estonya'da 70; Çek Cumhuriyeti'nde 67; İsveç'te 54,1; Almanya'da 52,1; Fransa'da 45,7; Hollanda'da 39,7.

-İngiltere'de boşanma davalarının yüzde doksanını kadınlar açıyorlarmış..."

Demek ki, bilgi ve konforun artması, ikili ilişkilerin yürümesinde olumlu bir etken değilmiş.

Peki, Ne demek istedik?

-Hocaya sormuşlar…

-Eşinin ismi nedir?

-Cevabı, “Bilmiyorum!” olur.

-A Hoca! İnsan karısının adını bilmez mi?

-Geçinmeye niyetim yoktu öğrenmedim.

Sonuç;

-“Mutlu evlilik” diye bir kurum yoktur.

-Mutlu olmayı hak etmek için bir bedel ödeyen akıllı (yürekleri sevgi dolu)  insanlar vardır.

-Ama olur mu! Benim evlenmem, gelinlik giymem lazım! Bana ne… Bana ne!

-Güzel kardeşim, “evlenmek!” için evlenme, özellikle de bir gelinlik giymek için hiç…

 

www.canmehmet.com

Resim; Web ortamından alınmış alt yazı tarafımızdan düzenlenmiştir.

 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..