Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '17

 
Kategori
Deneme
 

Doğru Tercihte Bulunabilmek Çok Zor!

Doğru Tercihte Bulunabilmek Çok Zor!
 

Göz uzun bir kapalı ve bilinçsizlik döneminden sonra aniden açıldı. Alışık olmadığı tüm nesneleri gördüğünde şaşırdıkça şaşırdı lakin yine de beğendiklerinin de beğenmediklerinin fotoğrafını çekmeyi ihmal etmedi. Aslında o göz ki açıldığında neyi beğenip neyi beğenmeyeceğine karar verecek durumda değildi. Göze ilk bakma hakkını elde edenler; göze neyin kabul edilebilir neyin kabul edilemez veya neyin doğru neyin yanlış olduğunu da bildirmeyi ihmal etmediler.

İlk kez dünya denilen yalancı bir yere gelen gözün gönül gözü ile desteklenmesi gerekirdi. Ancak herkes gönül gözünün olduğunu anlayacak kadar şanslı değildi. O yüzden göz gördü, gönül kabul etti. Etti etmesine ama kabul ettiği şeyleri çoğunlukla gördükleriyle yorumlayabildi. Yorumlamak eleştirmek değildir. Yorumlayabilmek; hakkıyla yorumlayabilmek zordur. Çünkü bunun için tarafsız olmak, tarafsız olabilmek gerekir. O işte çok zordur. “Erkek kadınla, kadın altınla, altın ateşle test edilir.”  Beyin karar verir. Karar veren beyin; karar derinliğini tecrübeyle kazanır. Çok soru ve çok cevabın verilmesiyle bunlardan daha da önemlisi, karar verme kıstaslarını bile oluşturmak dahi zor hatta imkânsızdır. Herkes tecrübeleriyle karar verir. O yüzden gözün görmesi yetmez, diğer duyu organlarının hatta geçmiş tecrübelerin “eşekten düşenlerin” bulunması gerekir. Doğa ve bilim dalları karar sürecine etki edebilmelidir. Tecrübesi derin olanın kararlarının daha sağlıklı olması beklenebilir; “köyden şehre ilk defa gelen bir köylü şehrin adetlerini bilmediğinden, köyde nasıl dolaşıyorsa şehre de aynı şekilde gelmeye yeltenince, daha önce köye giden dostları, şehirde nasıl davranmaları gerektiği hususunda bilgiler verilmiştir. Değneğini elinden bırakan köylü vatandaş, köydeki gibi şehirde de değneğe ihtiyacı olmayacağı hususunda yakınları tarafından inandırılmıştır. “İnsanın aklına gelen başına gelir” derler. Şehre varan köylünün de başına “aklına gelen şey” gelivermiş. Köpekler daha şehre varır varmaz köylünün çevresini sarıvermişler. Köpeklerin özelliği, farklı ve zayıf gördüklerine havlarlar, hatta havlamakla kalmaz, saldırıverirler. Bir nevi sahiplerinin nefretini dışa yansıtıverirler. Sahiplerinden önce onlar tehlikeyi göze alırlar. Ne demişler; gâvurun ekmeğini yiyen kılıcını sallar”. Köpekler de aynısını yapmış ve köylünün üzerine atılmışlar. Köylü; “köpekli köyde değneksiz dolaşılmaz” deyişini bilirmiş de şehirde böyle çirkin köpeklerin saldırısına uğramayı beklemiyormuş. Can havliyle derhal kaldırıma koşmuş, oradan da diğer kaldırıma koşmuş. Kaldırımdan taş koparıp kendini savunmayı hedefleyen köylü, taşların koparılamadığını görünce; “Allah, Allah demek, şehir dedikleri bu olsa gerek, taşları bağlamışlar, köpekleri salıvermişler” demiş. Doğal olarak aldığı önlemler işe yaramamış ve tecrübesizliği başına bela olmuş ve bu da kendisine pahalıya mal olmuş. Hâlbuki köydeki şehri bilenlerin tecrübelerini dinlemiş olmalarına rağmen…

Karar vermek, doğru karar vermek zordur. Başkası hakkında yanlış karar vermekse oldukça kolaydır. Kılık, kıyafet, konuşma, yürüyüş kısacası hemen her şey karar verme sürecimizi hızlandırır ve bizim daha kolay kandırılmamıza neden olur. Çünkü “göz, kulak, koku, tat, temas” gibi duyular ezberlenmiş, düzenlenmiş, düzene ayak uyarlar. Yanılırlar, yanlış karar verirler.                

Herkes yanlış karar verebilirler. Yanlışlar illa ki düzelir, düzeltilir, ders çıkartılır veya ders alınır. Ya duyuları yanlış karar almak üzere "kandıranlar" ne olacak. Çinli bir filozof beynin en fazla zorlandığı, çalıştığı enerji sarf ettiği zamanın  "karar verme anı"  olduğunu belirtir. Karar verme anında beyin binlerce nedeni düşünür, tecrübeleri, kazanacakları, kaybedecekleri, ailesi, geleceği, kısacası tecrübesi oranında kararının isabetlilik oranı artar veya azalır. Tipsiz köpeklerle karşılaşan, köylünün o anda beynindeki hücrelerden biri olsaydık, eminim ki o süreçte gerçekten çok çalışmak zorunda kalırdık. Beyin karar verince ölür, yorum yapma yeteneğini kaybeder. Doğal olarak tembelleşir. Beyin hücreleri; en sıkı çalışmasını şartlar zorlaşınca ortaya çıkar... 

               

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..