Doğru yaşamak sorunların en kolay çözümüdür

Doğru yaşamak sorunların en kolay çözümüdür çünkü doğru yaşarsan zaten sorun olmaz; sorunlar yanlış yaşamanın ürünüdür. Sorunlarınızın, dertlerinizin olmamasını istiyorsanız hayatınızı gözden geçirin; ihtimal ki yanlış yaşıyorsunuz.

İyi de doğru yaşamak nedir, yanlış yaşamak nedir…

Öncelikle sorunlar sadece size (kendinize) ait olsun. Sizin dışınızdakiler sizi ilgilendirmez. Hayatınızı kendinizle sınırladığınız zaman sorunlarınızın yar yarıya azaldığını göreceksiniz; çünkü siz dünyayı sırtınıza yüklenmişsiniz. Sonra bencil (sırf kendiniz için) planlar yapın. Feleğin sillesini yememişse bir insanın ne kadar sorunu olabilir ki… Bizim en büyük sorunumuz başkalarını sırtımızda taşımak.

Din kitaplarında yazar, Allah insanlara taşıyamayacağı yük yüklemez. Bu doğruysa insanların üçte biri kendi yükünü taşıyamıyor. Sanki burada bir sahtekârlık var gibi.

Doğru yaşamak herkese göre değişir demeyeceğiz. Görüşlerimizin gerçekten doğru olduğuna inanıyorsak dayatacağız, direteceğiz. Sağlığını kontrol için doktora git diyorlar mesela. Doğru yaşayan kişinin hastaneye/doktora gitmesi gerekmez. Sağlık sorunlarının nedeni yanlış hayattır.

Hayatınızı değiştirerek hastanenin yolunu unutabilirsiniz. Ben 60 yaşındayım yılda 4 defa doktora gitmişim. 30 yaşında birinin yılda 56 defa doktora gittiğini tespit ettik. Doğuştan gelen esaslı bir sağlık sorunu yok ama sağlıksız yaşadığı için her gün hasta. Neden hasta olduğunu mu merak ediyorsunuz.  Çorbasına bir avuç biber koyuyor mesela!

Kendisiyle, kendi hayatıyla ilgilenmeyip başkaları için uğraşmak yerleşik bir zihniyet. Ahlaki yanları olduğu ve din tarafından da desteklendiği için revaçta. Fakat kuracağımız düzende bu yanlış zihniyeti yıkmaya çalışacağız. Sadece 21 yaşının altındaki çocuğu (ki onu da yük etmeyeceğiz, devletin sistemleri bu yükü anne babaların sırtından alacak)   Herkes sadece kendisi için yaşayacak, en doğru hayat budur.

Bir başka yanlış yaşama para harcamama tutumluluk gibi saçma sapan şeyler. Kazandığını harcayacaksın. Dar günler zor günler asıl böyle yaptığın için oluyor. Para gidecek diye ihtiyaçlarını/isteklerini gidermiyorsun (yani yaşamıyorsun)hasta oluyorsun. Üstelik insanlar kazandıklarını harcamadıkları için ekonomi de daralıyor. Kriz oluyor zararı sana. İşsizlik oluyor çocuğun işe giremiyor. Sen ürünlerini alacaksın ki fabrikalar işlesin. Kerim Korkut bağıra bağıra (tutumlu ol, aza kanat et) gibi abuk sabuk dede baba masallarını insanlara yutturan sakallıyı dize getirdi. İnsanlar artık bu konuda Kerim Korkut’a inanıyorlar.