- Kategori
- Ekonomi - Finans
Doğrudan yabancı sermaye çekebilmek ciddi bir iştir
Türkiyede ekonomiyi yönetenler, dünyadan habersiz gibi davranıyorlar uygulamaya bakarsanız. 1989 yılında gittiğim Çin ile bugünkü Çin arasındaki en büyük fark; onların doğrudan yabancı sermaye konusunu ciddiye almaları, ögrenmeleri ve yasal çerçeveyi ona göre hazırlamalarıdır.
Kanun ve kurallar adamına göre uygulanırsa, partizan yandaşlara kıyaklar çekilirse, Ali Dibo olayları, can güvenliğinin olmaması, kapkaç terörü, alt yapı eksikliği, ekonomik özgürlüklerin çağdaş düzeyde geliştirilmemesi, şeffahlıktan uzak uygulamalar, gece yarısı otel müzakereleri ve daha nice basına yansuyan uygulamalar, ülkeye duyulan güveni azaltıyor.
Turkiye hala Dunya Seffaflik Listesinde ve Ekonomik Ozgurlukler Listesinde son siralarda. Daha dunun kapali rejimleri bu konularda bizi coktan gectiler. Once ulkede ekonomiye bakisinin degismesi gerekiyor. Serbest rekabet rejimi basibosluk rejimi degildir. Serbest rekabetin yasal yapilasmayla desteklenmesi, mal ve mulk edinme ozgurlugu, haklarin korunmasi ve yasalarin uygulanmasi gibi konularda ciddi cabalar gerekli. Dunyayi anlayamamis, anlama yetenegi olmayan, kapali kafalarin degismesi ve cagdas ekonomilerin nasil yonetildiklerini gormeleri lazim. AB yasalarini aynen kopya etmek cozum degil, onemli olan kendi kulturel ve toplumsal gerceklerimize uygun yasalar cikarmaktir.