Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '09

 
Kategori
Şiir
 

Doğruları da anlat yanlışları da

Doğruları da anlat yanlışları da
 

“Önerilerim” bölümüne hiçbir yazarın ismini yazmadım. Okuma imkanı bulamadığım dikkatimden kaçan diğer yazarlara haksızlık yapmış olmayayım diye. Sadece zaman zaman okuduğum keyifli blogları alıyorum.

Bir süredir inanılmaz güzel şiirler yayınlanıyor. Bazen bir kelimede bazen bir cümlede takılı kalıyorsunuz. “Yok böle bi' güzellik” demekten kendinizi alamıyorsunuz.

İşin güzel tarafı; yazarları da yaptıkları işin dışında gerekli gereksiz ortalarda görünmeyen türden...

Bundan böyle okumaktan keyif aldığım, çok keyif aldığım şiirlerden bazılarını ve yazarlarını sizlerle paylaşacağım.

Bunu yaparken hiçbir amaca ve kuruma hizmet etmiyorum, sadece ve sadece kendi ruhuma ve keyfime hizmet veriyorum. :) Her zaman yaptığım gibii...

Benimle birlikte keşifler yapmaya gönüllüyseniz buyrun...

Gamzelere takılı kalmış... Unutulmak en büyük korkusu...

... asla kıymet bilmemezlik etmedim
ben sadece çok sevdim, seni ilk gördüğüm günden beri
çocukluğumun hatıra defteri, yüreğimin sözlüğündeki aşkın tarifi
karlı bir gecede gülen yüzüm, soğuk bir havada titreyen ellerim
yastığımdaki boş tarafsın şimdi

hani demiştim ya sana yeni bir yılın yepyeni gecesinde;
“benimle yastığını paylaşır mısın bir ömür” diye
tutamadım verdiğim sözü
gamzelerim şimdi başka bir yastığa yanaşacak gecenin bir vakti
sevsen de başka birini

unutma beni...

Bazen kendini tükenmiş hissetmiş. Yalnızlık iliklerine kadar işlemiş... Çocukluğa anneye duyulan özlem sarmış etrafını...

... bu gece ihtiyar bir çocuğum
radyoda bir şarkı
sanki çocukluğumun bitiş töreni

 

gel uçurtma bayramları var
haydi sevin de gel
ölümsüz özgür çocukluğuna
yeniden yol ver

 

haydi koş haydi gel
bir avuç sevinç al annenden
bana da biraz ver
öylesine, öylesine yalnızız ki...

Kanayan yüreğini şiirlere dökmüş...

... sokak ortasında duran sırılsıklam bakışlarını özledim
ve gözlerini ansızın başka yere kaçırmanı, kayan bir yıldız gibi
kaşlarının yayına takılı ok gibi, baktığı yerden ses getiren gözlerin

 

sevdiğim bir şair ile harflerimi sana göndereli çok zaman oldu
ve şimdi tekrar yanımdalar
bu sefer biraz yorgun ve küskün
üzerlerinde kokun buram buram

 

hoşgeldiniz benim zavallı harflerim hoşgeldiniz
yeni bir oyun arkadaşı bulana kadar
hepinize iyi yalnızlıklar...

:) Ve işte bestim...

en beğendiğin harflerden bir demet yap,
içinde en şaşkın “a”lar olsun
en ne”Ş”eli cümlelerinle anlat bana.
kullandığım harfler kanatıyor artık kağıtlarımı
hayat hiçte kolay değil benim satırlarımda
kolay olanı anlat veya bırak anlatsın satırların satırlarıma
kanadığım anlarda yarabandı ol harflerinle harflerden yaralarıma
anlat sevdiğim
çocuk olmayı anlat büyürken unuttuklarımı hatırlatarak
unuttur bana büyümeyi çocukluğumu anlatarak
varsın devrik olsun satırlar, belki yüreğim böyle hatırlar
unuttuklarını
ama sen anlat sevdiğim
doğruları da anlat yanlışları da
bırak götürsün üç yanlış bir doğruyu
sen yine de anlat yanlışları ve yanılışları, hayat hepsinin bütünü
nasıl olsa
anlat sevdiğim
yaramaz bir çocuğun telaşıyla
noktasız virgülsüz ve imla kurallarına inat bir direnişle
sen sadece anlat satırlarınla kağıt kanatan satırlarıma.
anlat sevdiğim
ben yoruldum
anlat ve sen koy noktayı bu yazıya gamzelerinle

Sayın yazarım PAŞA’yı daha iyi tanımak isteyenler için adresi;

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=1616617&rn=01

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..