Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '15

 
Kategori
Güncel
 

Doğu çalsın batı ödesin

Türkiye’nin doğusunda kangren olan elektrik bedeli tahsilâtı ve kaçak elektrik kullanımı artık tehdit, sabotaj ve çatışma safhasına vardı.

Çözüm süreci hikâyesiyle verilen tavizlerle devletin her geçen güney doğuda hâkimiyetini kaybetmesi ile daha da cesaretlenen terör yandaşları ve PKK’nın meclisteki temsilcileri bölgenin tek söz sahibi olarak kendilerini görmekteler. Hal böyle olunca da istedikleri gibi hareket ediyorlar.

Bölgedeki elektrik faturaların ödememe ve kaçak elektrik kullanıma gelince; tarihçesi 1980’nin başlarına kadar uzanmakta. Yani kaçak elektrik kullanımı sorunu 30 yıldan fazladır sürüyor.

Kaçak Kullanımın ana nedenleri ise;

- Doğu ve Güneydoğu'da 1980'li yıllarda elektriğe kavuşturulan köylerdeki abonelere, bölgede yaşanan şiddet olaylarının da etkisiyle faturaların gönderilmemesi vatandaşlarda enerjinin "ÜCRETSİZ" olduğu şeklinde algı oluşturdu.

- Artan terör eylemleri nedeniyle köyleri terk ederek şehir merkezlerine göç eden vatandaşlar, oluşan bu algı ve edinilen alışkanlık nedeniyle gelen elektrik faturalarını ödememek için kaçak kullanıma yöneldiler.

- Bir diğer husus da, 1990'lı yıllarda hayata geçirilen sulu tarıma geçen çiftçilere daha fazla ödeme yapılmasını öngören tarımsal destekleme uygulamasıyla bölge çiftçisi kuru tarımdan sulu tarıma geçti.

Ancak GAP kapsamındaki barajların sulama ünitelerinin tamamlanmaması nedeniyle çiftçiler, tarlalarında kullanacağı suyu açtıkları kuyulara kurdukları dinamolar vasıtasıyla yeraltından çıkarmak zorunda kaldılar.

Ek maliyet getiren kuyu açmalar ve yeraltından suyun çekilmesinde kullanılan elektrik bedelinin pahalı olması nedeniyle üreticilerin büyük bölümü bu enerjiyi kaçak olarak kullanmaya başladı.

Her geçen gün kentlerde artan fatura tahsilât sıkıntısı ve kaçak elektrik kullanımına birde tarımsal sulama alanında % 70 oranında kullanılan kaçak elektrik eklenince. TEDAŞ,  il ve ilçe merkezlerinde "Kaçak elektrikle ısınan sudan abdest olmaz, gusül hiç olmaz, cenaze de asla yıkanmaz" ve "Kaçak elektrik kullanmak hırsızlıktır" yazılı pankartlar asmak zorunda kamıştı. Tabi çözüm olmadı.

Bölgedeki terör hassasiyeti ve siyaseten elde edilen rantlar neticesinde bu güne kadar gelen iktidarlar bu konuya ne gereken önemi vermediler, bir çözüm getirmediler. Zararı ya devlet karşıladı ya zamlarla kapadılar yada faturasını zamanında ödeyen namuslu vatandaşa yansıttılar.

Elektrik dağıtımının özel sektöre devredilmesi ile bu konudaki sıkıntıların boyutları daha da belirginleşti.  6552 sayılı torba yasa kapsamında ana borçların ödenmesi halinde faizlerin silineceği hükmü getirildi. Van Gölü Elektrik Dağıtım A.Ş (VEDAŞ)’ın bünyesinde Van, Bitlis, Muş ve Hakkâri illerini kapsayan dört ilde 240 milyon lira düzeyinde alacaktan vazgeçildi.  (05.10.2013 Star Gazetesi)

Bölgenin elektrik dağıtımını yapan diğer bir firma Dicle Elektrik borcunu ödemeyen abonelerin elektriklerini keseceklerini duyurmasına rağmen sadece %15’i borcunu deyip yâda taksitlendirince en büyük borçlulardan olan belediyelerden başlanarak kesintiler başladı. Mardin, Batman’ın Gercüş ve Kozluk Belediyeleri’nin elektriği kesildi.

Elektrik bedellerini ödemeyen veya kaçak kullanan belediyeler ve vatandaş “Hem suçlu hem güçlü” misali sokaklara döküldü, trafolara, dağıtım şirketlerine saldırmaya başladılar.

Diyarbakır BŞ. Belediye Başkanı Gültan Kışanak,  bir adım daha ileri giderek Dicle Elektrik Dağıtım AŞ'nin (DEDAŞ), Diyarbakır BŞ Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne (DİSKİ) ait atık su arıtma tesislerinin borcu nedeniyle elektriğini kesmesiyle ilgili,  "Onlar elektriği keserler, bu halkın kurumu olan, halkın iradesini temsil eden bu kurum da gider o elektriği bir daha bağlar.  Bu kadar açıktır. Bu şehri onlara dar ederiz" diyerek tehdit savurdu.

Halkı doğru yöne sevk etmesi kurallara uymaya davet etmesi gibi önderlik yapması gereken belediye başkanlarının aksine halkı kışkırtması ve taşkınlıklarına önderlik yaparak eşkıya varı hareketle onların bu hırsızlıklarına destek vermesi de ayrı bir olay.

Ülkenin doğusunda bunlar olup biterken diğer bölgelerde zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı 7 ila 15 gün içerisinde gözün yaşına bakmadan vatandaşın elektriği kesiliyor.

Yine bu bölgelerde vatandaşa gelen hatalı düzenlenmiş faturalar ise itirazlara rağmen bağırtıra bağırtıra tahsil ediliyor.

İşin en acı tarafı da televizyon ekranlarından vatandaşın gözüne baka baka doğudaki kaçak ve kayıp elektriğin diğer bölgelerdeki vatandaşların faturalarına yansıtılacağını söylemeleri ve faturalarına yansıtılarak tahsil edilmesi de ayrı bir ahlak meselesi.

Her zaman ve her konuda olduğu gibi bu ülkede maalesef namuslu ve vatansever vatandaş her zaman zulüm görürken, çalan çırpan, kırıp döken ve isyan çıkaran vatandaşlara(!) ise adeta iltimas geçiyor. Buyurun işte size ADALET.

İbrahim Halil SİPAHİ

25.01.2015/ADANA

 
Toplam blog
: 100
: 1366
Kayıt tarihi
: 12.08.14
 
 

Adana'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Adana'da Yüksek öğrenimini Konya Selçuk Üniversitesi Eğiti..