Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

Doğuda neler oluyor?

Doğuda neler oluyor?
 

Gerek terör saldırıları, gerek Suriye'den gelen haberlerle Türkiye'nin doğusu hiç olmadığı kadar sık anılıyor ve hiç olmadığı kadar hareketli!


Ülkenin doğusundaki son gelişmeler daha çok Akçakale'ye ulaşan Suriye mermileri, gazları, bombalarını içeriyor. Bugünkü (3 Ekim) son haber ise Akçakale'ye düşen Suriye bombası. 4 çocuk 1 kadın, 5 kişinin ölümüne sebep oldu. 2'si ağır 8 kişiyse yaralandı. Halkın haklı tepkisiyse iddialara göre polislerin biber gazı sıkmasıyla engellenmiş. Selahattin Demirtaş da geçtiğimiz ay Çukurca-Şemdinli arasındaki 400 kilometrenin PKK'nın denetiminde olduğunu söylemişti. Devlet cephesiyse sert açıklamalarla bu iddiayı yalanlamış, Demirtaş hakkında inceleme başlatılmıştı. Peki devlet Doğu'ya ne kadar hakim?

Doğu'da artan terör saldırıları son günlerde ülkenin gündeminde en çok yer kaplayan haberlerden biri. Yılmaz Özdil de 12 Eylül tarihinde köşesinden artan şehit sayısına dikkati çekip 52 günde 124 şehit verdiğimizi yazmıştı. O günden bugüne kadar da durum çok farklı değil. Her gün ortalama 3-5 şehit haberi geliyor. Peki devlet Doğu'da iddia ettiği kontrolü sağlayabilmiş durumda mı yoksa gerçekten bir kopukluk mu baş göstermekte?

Bizler İstanbul'da evlerimizde, hatta bazılarımız Boğaz'a bakan evlerinde içkilerini içerek otururken Doğu'da son zamanlarda neler oldu? Şırnak ve Hakkari'den başlarsak, 10'ar 20'şer şehit verdiğimiz saldırıları hala hiçbirimiz unutamadık. Son zamanların yükselen yıldızı ise Tunceli. Bir milletvekili, Türkiye Devleti'nin en önemli insanlarından biri PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldı. Milletvekili Aygün serbest bırakıldıktan sonra kendisini kaçıranlar hakkında sempati ve şefkat dolu açıklamalar yapmış olsa da bu büyük bir güvenlik zaafı olarak yorumlanabilir. Ayrıca devletin savcısı Murat Uzun devletin yolladığı Tunceli'de devletin tahsis ettiği lojmanlara girerken PKK'lı teröristlerce başından vurulup şehit edildi. Savcı Uzun daha önce tehlikenin farkına varıp koruma, kişisel silah istediği halde devlet kendi savcısını koruyamadı. 22 Eylül'ü 23'üne bağlayan gece yine Tunceli'de PKK'lı teröristler iki ayrı karakola ateş açtı. 1 şehit daha verdik, 4 askerse yaralandı. Bingöl'deyse malumunuz, sadece üç günde 17 şehit verdik ve onlarca askerimiz gazi oldu. Bu saldırıların birinde PKK'nın sürekli kullandığı menfezin kontrol edilmemesi sonucu 8 polisimiz şehit oldu. 22 Eylül saat 22.00 sıralarındaysa Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde nöbet tutan bir polisimiz arkadan yaklaşan PKK'lı terörist tarafından başından vurulup şehit edildi. Yine 23 Eylül'de Bitlis'te, hem de BDP Genel Başkanı Demirtaş için tedbir almaya giden askeri konvoy yine menfeze yerleştirilen bir bomba patlatıldı. Şans eseri bu saldırıda yaralanan veya şehit düşen olmadı. Batman'da teröristler 16 Eylül'de petrol çalışanlarına ateş açtı, 4 güvenlik görevlisi yaralandı.

Türk Dil Kurumu'na göre kontrol etmenin karşılığı egemenliği altında bulundurmak. Günümüzde muhalif seslere gösterilen muamele Balyoz gibi davalarda da görüldüğü üzere çok sert. Dolayısıyla direkt bir mesaj vermektense yorumu size bırakıyorum. Sizce Doğu'da devletin temsilcilerine bu kadar sık ve bu kadar kolay saldırılıyorsa, kontrol hangi tarafa kayıyordur?

Peki bu Doğu'da akan kan nasıl durdurulacak? Devletin yeni askeri stratejisi PKK sorununu çözmek adına oldukça umut verici. Hatırlarsanız teröristler karakollarda bekleyen güvenlik güçlerine saldırıyor ve karakolları birbirlerine bağlayan köprüler havaya uçurulduğu için destek kuvvet gönderilemiyordu. TSK'nın yeni strateji bu çatışmaların artık kelimenin her anlamıyla savaş olduğunu doğrular nitelikte olsa da teröristleri etkisiz hale getirmek için onları kovalamak oldukça gerçekçi ve mantıklı bir hamle. Bunun dışında Oslo süreci tekrar gündeme oturmuş durumda. Şahsi görüşüm terör örgütüyle görüşmek için çok geç olduğu yönünde. Yapılması gerekense bence komşularla ilişkileri iyileştirmek. Daha önceki yazımda da komşularla sıfır sorun politikasının güzel bir fikir olduğunu ancak şu an neredeyse bütün komşularımızla düşman olduğumuzdan bahsetmiştim. PKK sorunu sınır içi operasyonlarla çözülebilecek bir şey değil, bundan ötürü komşularımızın çok büyük desteğine ihtiyacımız var. ABD'yle ittifakımızı güçlendirmek için Suriye, Irak ve İran'a karşı gelmekten vazgeçmeli ve onlarla birlikte çalışmaya başlamalıyız. Özellikle Suriye'yle ilişkilerimizi düzeltmemiz Akçakale gibi Suriye sınırında bulunan her ilçe ve il için büyük önem teşkil ediyor. Bunları görmek için ne siyasi olmak gerekiyor, ne üniversite mezunu, ne başka bir şey. Mantıkla hareket etmek her zaman için her şey için yeterli.

 
Toplam blog
: 5
: 729
Kayıt tarihi
: 15.08.12
 
 

Sıradan bir öğrenciden fazlası değil. Tek fark düşüncelere, siyasete yaşımdan biraz daha fazla ön..