Doğum günüm geçti ömrümden, bir mevsim kadar hoş

Yıldızlar geçmeyecekti  sadece. Şiir de geçmeyecekti , bir ömür. Yazdığın her sözcükte binlerce gümüşsü ışık yayılıyor. Derim ya, yazmadan yaşadığımı anlayamam, ben. Ancak okumak var ya,  gece yarısı,  senden çalınan saatler olmasın, diye.  Kimse o saatlerini çalmamalı ,bence. Kitap, dergi, bir şiir etkileyecektir, geceyi, gündüzü.  Hayatını etkileyecektir.  Gece dökülür ırmaklar,  içinde akıp giden sen...

Doğduğum günün anısı ve acısını anımsamıyorum elbette. 35 yaşım için öykülendim o yılların içinde . Yaylada  bahçede bir akşam. Yaşımı hissettiğim o yaş,  35 yaş  duruyor,  gururla, kendisini güçle çıkarırcasına.

Yaş elbette yılları  geçirdi. Hayatın öyle kolay, öyle haydi canım,  sende deyip geçirilemeyeceğini öğretti.  Geçirdiğim hayatın  ana teması ,güçlü vurgusu öz yaşamımdı. Yalnızca kendimden aldığım gücüm.  Yalnızlığım, yalnızlığımı seviyorum, ben. Sahip olduğum varlığım.

Kendi varlığım bu duygu bana çok şey kattı. Çoğalttı durmadan hayata. Koştum binlerce kez içimdeki o kıvılcımla, gümüşsü aşkla koştum. İçimdeki heyecanlar hiç sönmeden yanıp durdu. O yanıyor, yakıyor ki. Sönmüyor. Bir ateş gibi. Bir kor gibi. Boşuna çırpındılar sanki. İnançları, keskin  sevgileri yoksa.  Boşuna çırpındılar. Ömrün  öylesine mi gelip geçsin. Bir ömür kendi bencilliğinle nasıl geçer? Yolun  inançların, mücadelen, demokrasiye keskin duygun  var ise, nasıl geçer öyle!!.  Hep neden çırpınırlar etrafınızdaki onca aymaz duygular, neden ? Merak edip durmuşumdur?

Her tasa, her hüzün de yıldızlar yağdı en çok. Üstüme dağların o çiçekleri  koptu, uçuştu.  İçimde nehirler aktı.  Nehir kenarlarında  o çiçekler. Sarı, mor  çiçekler  fışkırdı.

Özgürlük nerede tanır mısınız? Nehir kenarında çiçeklerin açan çekirdeğinde. Özgürlük nerede?  Çığlıkların var ise  sevgide. Özgürlük nerede? Uzanıp giden  mavi bir gökyüzünü ellerinle tuttuğun  gün,  aşık olduğun gün.  Özgürlük nerede, bir kayada asılmış eteğinin uçlarında dönüyor. Özgürlük nerede? İçinde koştuğun.  Dolunayın  türkü söylediği gecende. Özgürlük nerede içtiğin sıcak bir çay,  duru bir bardakla.  Geçemem,  bir incirin çekirdeğinde. Özgürlük hayatın ta kendisi.  Özgürlük , bir ülke özleminde. Siyasetin kanatlarına takmadığı  özgürlük,  özgürlük olamadığı gibi. Boynuna dolandığın sevgilin. Kokladığın, aşk gibi.  Sevgi özgürlüğün yolu. Belki de şiirde, bir derginin içinde uçuşan sözcükler gibi…Yanıp duran.

O yaşım , her yeni yaşım şu ana dek neler verdi? Neler eksiltti?  Yaşadığın yer yaşın mı sadece? Hayır!! Yaşadığın,  Anadolu’m gibi. Yaşadığın,  bastığın toprağın. Yaşadığın,  çok sevdiğin Mustafa  Kemal Paşa’n gibi .

Belki de  özgürlük , deniz melteminin yaladığı yüzünde, rüzgar.. Belki de  alabildiğince yüzmek. Belki de,  sevdiğine  hasret duyguların.

Yaş, güzellikler getirsin denir ya hani!! Kendiliğinden oluşmuyor o . Bir hayli çaba gerek, sevmeye, hayata, özgürlüğe, aşka , bir hayli çaba gerek güzellikler için.

En çok sevinç duyduğum şey. Ne çok güzel gönül dolusu, sevgi dolu dostlarım, güzelliklerim var, çoğaldıkça paylaşılan sevgi bu.

Doğum günüm 6 Mart’tı geçti. Martılar uçtu o gün yaşımın üstünden.  Hüzünleri , sevinçleri  , tasaları . İnsan duygu düşünceleriyle yaşar. Değerleri ile yaşar insan. Yaşımı kutladınız teşekkürler, elli  yaşın geçişlerinde kalbim uzayın bir köşesindeydi. . Yürüyerek geçtim o güneşin türküsünden. Coşmuşum,  ne çok inceliklerin,  dileklerinizin içinden. Birlikte nice güzellikler için yol alalım.

Ballı duygularınız size, sevdiklerinize, yıllarınıza, ailenize nice huzur ve sağlık getirsin.

Gök mavisi bir giysiydi ruhum o gün , martılar uçtu üstümde.   Kalbinizde  mavi bir sevgi besleyin. . Denizler boyunca uçuşan martılar, daima olacak.

Gece ırmaklarında yıkanan aşklarınız, düşleriniz.  Hep istekli ve ışıklı öyküleriniz, öz yaşamınız, umut  geçecek daima içimizden, yol olup akacak .

Birlikteliklere,  dayanışmaya, el el tutuşup güneşe varıncaya dek,  daima sevgiyle olun....

Sevgilim,
Yıldızlar bu gece en kuytu vakitte geçtiler.
Mevsimler geçti, ay tutuldu.
Aşk unutuldu, yıldızlar kayboldu.
Ömrüm geçti sevmekten, senden geçmedim.
Tükendim, yandım, savruldum,
Bilmiyorum sensiz nerede kavruldum?.
(N.K)