Doğurgan bir haber

Geçtiğimiz günlerde Hollywood Aktörü Brad Pitt ve eşi Aktrist Agelina Jolie ikiz bebek sahibi oldu. Haberi birçoğunuz medyadan takip etmişsinizdir. Çiftin daha önce de bir çocukları olmuştu.

Basit haliyle bile haber değeri küçümsenmeyecek bu durum, ünlü çiftin uyanıklığı sayesinde çok daha büyük bir haberi doğurmaktaydı. İlk bebeklerinin doğum görüntülerini 12 milyon Dolar karşılığında basına verdiklerini hatırlatırsam, bu kez rakamın iki katına çıkacağını düşündüğünüzde gerçekte doğrulanın ikiz bebekler değil böylesine büyük bir haber olduğunu siz de kabul edersiniz mutlaka…

Bu, işin şakası elbette. Bebekler iki tane olunca rakam iki katına çıkmaz. Ama belli mi olur bu işin tarifesi de yok ki, bakarsınız dört katına çıkar. Burada hemen belirteyim ki, ilk doğumda olduğu gibi bu kez de elde edilecek gelirin tamamının “bir yardım derneğine” aktarılacağı açıklanmıştır.

Şimdi, boynuzun kulağı çoktan geçtiği bu haberde artık doğan bebekler değil ilk görüntülerinin değerinin ne kadar olduğu konuşulmaktadır. Yani Jolie ikiz doğurmuşken, haber haber doğurmuştur…

Dostlarım iş bununla kalıyor mu dersiniz? Birçoğunuzun “yetmez mi daha ne olsun?” dediğinizi duyar gibiyim. O halde size bir iyi, bir de kötü haberim var! (Ne kadar doğurgan bir haber bu böyle :))

Önce, iyi haber. Sizler çok iyimser insanlarsınız. Kötü haber ise, yanılıyorsunuz!

Gelin birlikte, hastanede yaşanan bu doğumun perde arkasını aralayalım. Aslında yanılgımız da burada başlıyor. Bu işi yani şu perdeyi aralama işini bizden önce yapmaya çalışanlardan bahsediyorum. Pitt’in pitbull korumaları doğum katını sıkı koruma altına almışlardır. Medya solucanları ise içeri sızmaya çalışırken görevli personele kim bilir ne güzellikler yapılmaktadır. (en son çıkan dijital makinelerden armağan ediliyordur mesela. Maksat anı olsun :)) Herkesin kafası allak bullak olmuştur, değil mi?

Koruma, “aldığım ücret hiç fena değil ama şurada bir gözümü yumsam değeri torunlarımın da hayatını kurtarmaz mıydı?” derken, muhabir bu ortak kadere korumayı nasıl ikna edebileceğinin yollarını araştırmakta, hemşire kızımız da “hediye edilecek makinenin rengine daha fazla takılmasam mı?” diye tasalanmaktadır. Gerisini siz düşünün artık…

Hatta biraz da hinlik yaparsam “bir yardım derneğinin” değerli sahipleri ve yöneticileri her halükarda elde edilecek bağışın nerelerde ve ne şekilde değerlendirileceğini çoktan düşünmeye başlamışken ben de, Pitt çiftinin bu yardım derneğinin kurucularından olabileceğini düşünsem çok mu abartmış olurum.

Peki Dostlar! Daha fazla abartmaya gerek yok. Hayat bu. Kuru ekmeğe talime devam…

Sevgiyle,

Not: Bir başka doğum haberi okumak isterseniz buyrun... http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=120561