Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '09

 
Kategori
Blog
 

Doksan dokuz!

Doksan dokuz!
 

“Doksan dokuzu veren Mevlam yüzü de verir !” Demiş Hoca! Ben de yüzü bekleyemeden birşeyler yazayım dedim blog kategorisinde!

Öncelikle editörlerden şikayetimi dile getireceğim! Bizim Naciyeye alışamadılar! İki şiirim de reddedildi geçen gün! Gerekçesi aynen şöyle!

“Yazınızda bir şahsı hedef aldığınızdan reddedildi! Düzenlemeniz halinde yayına alınacaktır!”

Aşık Kerem burada yazsaydı yandıydı! Gerçi öbür türlü de yandı değil mi? İnsan sevdasına şiir yazarken mahalleyi de katmaz ki şiirine!

Her halde toplumsal temalı şiirler isteniyor benden!

Çocuklar daha küçüktü! Hanıma araba kullanmayı öğreteyim dedim. Bakarsın bir yere giderken bana birşey olur o kullanır! Geniş bir alanda verdim arabayı. Yavaş yavaş sürüyor. Çocuklar arkada heyecanla annelerinin şoförlüğünü seyrediyorlar. Nereden buldu koca çukuru bilmem! El frenini çekmeye fırsatım olmadı. Küüüt diye çukura girdik. Çocuklar arka koltuktan araya düştüler. İndik arabadan, geçtim direksiyona ama araba patinaj ediyor çıkmıyor. Boşa aldım, önden itmeye başladık, zorla çıkardık arabayı çukurdan! Radyatör de delinmiş!

Evde arkadaşımı aradım.

“ Radyatörüm delindi de! Nasıl önlerim su kaçırmasını?”

“Pul biberi dök kapağından! Gider deliği kapar!”

Aklımda kalmış!

Akyazıda ev yaparken banyoda seramikleri yapan usta, havlulukları monte ederken sıcak su hattına vida çakmış! Alt kata su sızmaya başlamış.

“Ne yapalım da bunu önleyelim Abi?”

Sökmekten başka çare yok!

“ Salih Usta, git baharatçıdan pul biber al gel!”

“Ne yapacağız Abi biberi?”

“Kazana dökeceğiz, devridaim ederken gidip o deliği kapayacak!”

“Vallaha mı?”

“Yemin etmem ama böyle birşey hatırlıyorum!”

Düşünün ki su kaçırmadı! Ev sahibi banyo yapıyor! Banyodan ağlayarak çıkar!

“Yahu hanım! Nedense banyodayken hep ağlayasım geliyor!”

“Buranın suları baharatlı bey! Az ilerde Kuzuluk maden suları var , kaplıcaları var! Bırak da burada baharatlı su olsun!”

Gecenin onbiri, arkadaş “gelin Kuzuluğa gidelim, şimdi boştur havuzu. Güzel bir vakit geçirelim dedi” Arkadaşı varmış orada! Gittik! Ben ilk defa kaplıca havuzuna giriyorum! Suya atlamamla yanmam bir oldu! Sanki gayya kuyusuna atladım! En yakın kıyıya çıktım.

“Ulan ne sıcakmış bu be!”

“Alıştıra alıştıra girecektin!”

“Niye demedin kardeşim?”

“Ne bileyim? Birden atladın!”

Soğuk mermerler ne güzel gelmişti öyle!

Blog yazarken isterim ki birşeyler anlatayım dostlarıma! Anlatırken de öğretici , bilgilendirici olsun! Bu paragrafa kadar olan yazımda, çam sakızı çoban armağanı birkaç uyarım olmuştur hasbelkader!

1. Hanıma araba verilmez!

2. Pul biber sadece Adana kebabında kullanılmaz!

3. Kaplıca suyuna balıklama atlanmaz! ( Dikkat edin balık olmaz kaplıca suyunda!)

İnşallah bu önemli uyarılarımı dikkate alırsınız dostlar!

Son olarak Naciye’ye bir dörtlüğüm olacak!

“Mahalleli düğünümüzü soruyor Naciye!

Şubat ayında dedim!

Kar kış kıyamet biliyorsun!

Hem otuzu dedim!

Rahatız Naciye!”

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..