Doktor Fenerbahçe'ye gıcık çıktı!

Yeni gelmiştik eve. Kızım aradı. Gecenin ikisi.

“Ne oldu kızım?”

“Baba benim boğazlarım çok ağrımaya başladı. Hadi doktora gidelim.”

“ Siz gidin ben gelemem!”

“Sen de bir daha görünürsün işte!”

“İyiyim ben! Yarın geçer!”

“Gel ne olur!”

“Çocuğu annene mi getireceksin?”

“Yok ! Uyuyor! Büşra evde! Biz gelesiye uyanmaz!”

“İyi bari! Geliyorum!”

Gittim, kapılarında da bekledim. Tanıdığı hastanede bize uygun nöbetçi doktor yoktu. Yakın bir polikliniğe gittik.

Doktor önce beni muayene etti. Kulaklarıma baktı.

“Kaç gündür böylesin?”

“Üç gündür kulaklarım tıkalı doktor Bey!”

“Ağrı?”

“Yok! Bir kere damla kullandım, bir de hap yuttum! Bak burnumu sıkıyorum içeriden üflüyorum sanki içeride su var!”

Doktorun gözü damadın formasına takıldı.

“Hadi gözünüz aydın! Şampiyon oldunuz!”

Ben duramadım!

“Kutlamayı hastahanede yapalım dedi! Bilmiyorlar ki nerede kutlanır! Altı yıl olmuş!”

“Yoksa sen Fenerli misin? Sakın bana Fenerli olduğunu söyleme!”

“Kötü müyüm doktor?”

“Yirmi dört saatte geçer kulakların!”

Yanındaki hemşireye döndü.

“İki iğne verdim. Vuralım hemen!”

“Bana mı doktor Bey?”

“Evet!”

“İğnelik ne yaptım?”

Herkes güldü!

İğne odasına geçtim. Gerçekten iki iğne hazırladı hemşire!

“İkisini de aynı yere vurmayacaksın değil mi hemşire hanım?”

“Yok! Birini bir kalçana diğerini öbürüne!”

Uzandım sedire! Sanki sol kalçam koptu!

“Öbür kalçanı çevir!”

“Yok yok! Dur hele! Ne yaktı bu beni hemşire hanım!”

“Bu yakmaz!”

“Vurmasan olmaz mı?”

“Çöpe mi atayım?”

“Sen at boş ver!”

İki üç dakika dizlerimin üzerinde kaldım. Ben toplam beş kere iğne olmadım. Hem de sol kalçama!

Tam bir saat kaldık poliklinikte. Doktor sohbete bayılıyor! Sabaha kadar kalsak hoşuna gidecek!

“Allahını seversen doğru söyle doktor Bey! Hangi takımı tutuyorsun?”

“Ben takım tutmam ama Fenere gıcığım!”

“Niye?”

“Bunlar kendilerini farklı görüyorlar. Hepsi öyle. Sanki dünya onlar için kurulmuş! Başkanından seyircisine kadar böyle!”

“Sen de Fenerli ol! Seni engelleyen mi var doktor Bey?”

“Gıcığım kardeşim!”

Tokalaşarak ayrıldık! Akşama kontrole gideceğiz!

Belki bir doktoru Fenerli yaparım!

Atatürk’ün takımına, Atatürk’ün beni emanet ediniz dediği doktorları davet edelim!

Sevaptır!