Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '09

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Doktorlar...

Doktorlar...
 

Bir doktorun hastayla o uçurumun tam kenarında karşılaşmasının talihsizliğinden ziyade zordur doktor olmak. Yorucudur... Yıkıcıdır...

Her gün işe gittiğinizde elinizi atar suyun içine ve batmakta olan bir insanın elini tutarsınız, hayata bağlarsınız onu ve sevdiklerini. Bir kişi değildir elinizin altındaki aslında birçok kişidir mesela bir cerrah için neşterin ucundaki... Bazen gücünüz yetmez yardım edemezsiniz, bir insan gitmiş ve daha bir çoğu üzülmüştür. Ama en az onlar kadar siz de zarar görürsünüz. Bilmez kimse bunu, sonuçta giden sizin hayatınızdan gitmemiştir. Öyle sanırlar... Aslında her gece o gidenin gözleri girer rüyalarınıza, kaç gece uyanırsınız ansızın diker gözlerinizi tavana o anı düşünürsüz. Acaba kurtarabilirmiydim... Ve artık bir ömür boyu bitmeyecek bir korku saplanır yüreğinize, elinizi uzattığınızda o insanı yukarı çekememe korkusu... Zordur doktor olmak... Herkes siziiyi para kazanan, boşa yakınan, rahat bir insan olarak gördükçe, bu kadar çektiklerinizin yanında, hayattan nefret etmeye başlarsınız. O gün tıp fakültesine giderkenki heyacanınız, geleceğe dair hayalleriniz kaybolup gitmiştir.

İşte bu her doktor için bir dönüm noktasıdır... Kimileri sırtını döner hastalarına, işe gitmeyi bir zorunluluk, doktorluğu ise sabah sekiz akşam beş mesai arasına sıkıştırılmış zevksiz bir uğraşı olarak görmeye başlarlar...

Kimileri ise devam ederler hayatlarına... Her gece uyurken lanet okusalar da bu düzene, her sabah karşılık alamayacaklarını bilerek kaldı ki bunu da beklemeyerek tüm umutlarıyla tekrar sarılırlar mesleklerine... Çünkü bilirler ki bu onların ruhunda var... Çünkü bilirler ki annesi iyileşen bir çoçuğun gülümsemesi bile paha biçilemez....

 
Toplam blog
: 15
: 345
Kayıt tarihi
: 04.11.09
 
 

Yıllardır yazdığım karalamaları, denemeleri tıp fakültesi boyunca paylaşmaya fırsat bulamamış bir do..