Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '10

 
Kategori
Güncel
 

Doktorları Asalım (Tam Gün-2)

Doktorları Asalım (Tam Gün-2)
 

Geçen yazımızda kısaca tam gün ile ilgili tartışmalara değinmiş, tam gün tartışmalarının meselenin özü olmadığından dem vurmuştuk. Şimdi kısmetse "öz" kısmına inmeye çalışacağım.

Konu ile ilgili seçtiğim başlıklar hamaset yaptığım zannına yahut mugalataya kayacağım hissine sebep olmasın. Tam gün tartışmaları ile geçilen süreçte genellikle esas sorunun “doktorlar” olduğu gibi bir izlenim yaratıldığı için bu başlıkları seçtim. Zira mesele bir sistem meselesidir ve sistemi yaratan yine sistemin yöneticileridir (eski ya da yeni).

Şöyle ki evvelce yaratılan sistemi içerisinde kurulan sağlık düzeni içindekiler ve dışındakiler tarafından da benimsenmiş hatta ve hatta sistem dışında kalanlara hiç iyi gözle bakılmamıştır.

Hemen kısaca bir anımı paylaşayım. Uzmanlığımı aldığım ilk yıllardı (çok yaşlanmışım yahu:). Hastanede göreve başladım. Servisimizdeki hekim arkadaşların hepsinin muayenesi vardı. Doğal olan şey her uzman doktorun muayenesi olmasıydı. Ben ise hastalarımla arama “para” koymak istemiyordum. Biraz idealisttim sanırım. Sevdiğim bir doktor abi bir gün özel sohbetimizde kulağıma şunları çıtladı: “Muratcığım. Dün bir hasta geldi seni sordu. Sana poliklinikte muayene olmuş. Muayenehanen var mı diye sormuş sen yok demişsin. Hasta senin iyi bir doktor olmadığını izlenimine varmış. İyi doktor olsa muayenesi olurdu dedi. Seni tanıyorum, bir abi nasihatı vereyim. Sevmesen de bir muayenehane aç. Para kazanmasan da ismin olur.

Ne kadar acı değil mi? Muayenehanem yok diye benim kötü doktor olduğumu düşünmüş. Kim bilir kaç hasta bu şekilde düşündü. Sorun değil, hakkımda öyle düşünmelerinden gocunmam. Ama sistem öylesine bir şekle gelmiş ki, muayenehanen yoksa demek ki sen iyi doktor değilsin imajı oluşuyor.

Zaten bir çok insan bu imkanları yüzünden (daha çok para kazanabilmek için) doktorluğu seçmiyor mu? Burada doktorun kabahati var mı? Hastanın var mı?

Yok. Sistemi böyle oluşturan düzenin kabahati var. Ama sistem kabahatli diyerek oturup ağlayacak değiliz. Hasılı bu lafın üzerine eğreti bir muayenehane açtım. Birkaç ay idare ettim. Daha doğrusu zarar ettim. Çünkü gelen hastadan para isteyemediğim için kiramı maaşımla ödüyordum, keza diğer masrafları da.

Çok şükür o dönemde askere gittim de kapatmak zorunda kaldım. Zaten askerlik dönüşü performans sistemi devreye girdi. O da olunca tekrar muayenehane fikrine yönelmedim.

Buradan muayenehaneciliğe karşı olduğum sanılmasın. Bilakis o sistemin faydalı yönleri de olduğu kanısındayım. Hastanede beklemek istemeyen, vakti az olan insanların işlerini çabucak halletmesine yardımcı olan bir sistemdi. Kaldı ki sekreter, yardımcı personel vb gibi iş olanakları da sağlıyordu. Tabi eksileriyle artılarıyla başlı başına bir sektördü. Konunu o kısmı esas mevzuumuz değil.

Ne diyorduk. Sistem demiştik. Hasbelkader kendini bu sistem içinde bulan yahut bu sisteme bilerek ve isteyerek giren doktorlar ister istemez akıntıya kürek çekmeyerek akıntıya kendilerini bırakmışlardır. Bunun içerisinde bu imkanları her zaman şahsi çıkarlarına kullananlar da olmuştur. Ancak bu haylaz bir öğrenci yüzünden bütün sınıfa tek ayak üzerinde durma cezası verme gibi bir hale sokulursa o zaman gönüller incinir.

İşte bu bağlamda atılan adımlar bazen olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Hasta hakları uygulaması Batı standartlarında uygulamaya sokulmaya çalışılırken istismarcılar yine peyda olmuş, kötü ve art niyetli zavallılar bunu da kullanmaya kalkmıştır.

Öyle ki;


Elektrikler kesildiği için ameliyat yarım kaldığında; bilgisayar arızalandığı için hizmet aksadığında; matbu evrak bulunamadığı için rapor yazılamadığında; asansör meşgul olduğu için sedyedeki hasta koridorda bekletildiğinde; sular kesildiği için tuvaletler koktuğunda; sivrisinekler azdığı için hasta uyuyamadığında; telefon susmak bilmediği için hasta beklemek zorunda kaldığında suçlu hep DOKTOR olmuştur.

Doktor sayısı yetersiz olduğundan ileri tarihe randevu verilmek zorunda kalındığında; ameliyathane dolu olunca ameliyat ertelendiğinde; yemeğin tuzu fazla geldiğinden tansiyonlar fırladığında; boğazına hakim olamayan adam fazla yiyince şekeri zıpladığında; klimanın altına yatıp zatürre olan zat-ı muhterem zamanında doktora gelmediği için sakat kaldığında; fosur fosur sigara içerek fabrikayla yarışa girdiği için akciğerleri mafiş olan ehl-i keyf cemaati müdavimi kanserden öldüğünde suçlu hep DOKTOR olmuştur.

Ne yazık ki
güzide halkımızın içerisindeki kendini bir şey zannedenler tarafından aşağıda azıcık ucundan örneğini verdiğim hadiseler de cereyan ettirilmektedir ki bu gibi durumlar kısa süreli şevk kırılmasına yol açsa da insan aşkımın ölmesine sebep olamadı…

“Var ya halamın amcasının oğlunun bacanağı İstanbul milletvekili, seni sürdürürüm” (sürdür bilader, gittiğim yere muayeneye gelirsin artık);

“ulan sen benim kim olduğumu biliyor musun, çabuk imzala raporumu yoksa mahvederim seni” (maalesef sende önce davrandılar, zaten mahvoldum ben);

“verdiğin ilaç yüzünden ölecektim (ilaçları da biz üretiyoruz ya), prospektüsünü okudum (şaşmadım) binde iki ihtimalle ishal yapıyormuş bu (keşke devamını da okusaydın, o zaman diplomayı da alırdın)”

“randevu filan bilmem ben, hastayım, bakmak zorundasın, benim vergimle çalışıyorsun (sen de benim verdiğim vergiyle höykürüyorsun)”

Örnekler arttırılabilir de gereği yok. Bunlar azınlık olanlar çünkü. Tıpkı bir sonraki yazıda vereceğim “kötü doktor örnekleri” gibi…

Azınlıkta olanları hep oluyormuş gibi varsayarsak işimiz zorlaşır. Birbirimize düşman olursak işimizi zorlaşır. Gün gelir sağlığınızı koruyacak doktor bulamayız da Çin Mallarıyla idare etmek zorunda kalırız!

Gelecek program konusu: “hastalara şiddet”; “sağlık imparatorluğu ve sağlıkta adalet”

Not: Yazının Birinci Bölümü için tıklayınız "Doktorları Vurun (Tam Gün-1)"

Sevgi, hürmet ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

www.murathacioglu.com

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..