Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '12

 
Kategori
Güncel
 

Doktoru öldürmek!...

Doktoru öldürmek!...
 

Haksız yere bir insanı öldürmek, bütün insanları öldürmek gibi değerlendirilir bizim inancımızda. Çünkü, bir insan aynı zamanda bir "evren" dir. İnsan, alemin özetidir. Yaratılmışların en şereflisi ve Allahın yer yüzündeki halifesidir.

Bir insanı öldürmek böyle iken, bir doktoru haksız yere öldürmek nasıl değerlendirilmeli?...

Bir doktor da bir insandır elbette... Ancak, biraz fazla bir insandır. Çünkü, doktor aynı zamanda, insanlara sağlık veren Allahın "şifa eli"dir dünyadaki.

Bir insanı öldüren, mecazi anlamda tüm insanları öldürmüş vebalini almış olsa da, hakiki anlamda yok ettiği bir insandır nihayetinde... Ama, bir doktoru, hele de daha hayatının baharında olan, insanlara çok yıllar hizmet vermesi beklenen, birini öldürdüğünüz de, onun elinden şifa bulması beklenen çok insanı da yaralamış ve belki de öldürmüş olursunuz.

Haksız yere bir doktoru öldürmenin vebali bu yüzden daha fazla olmalıdır.

Sözü Gaziantepte, 80 yaşındaki dedesini ameliyatta kurtaramadı diye öldürülen genç doktor Ersin Arslan'a getirmek istiyorum.

17 yaşında bir "delikanlı" seksen yaşındaki dedesini öldürdüğünü vehmederek bir doktorun hayatına son veriyor. Buradaki sorun nereden kaynaklanıyor?

Bugün, bu olayı protesto eden doktorların bir temsilcisinin habercilere söylediği gibi, son zamanlarda Hükumetin halka fazla şikayet hakkı tanıyarak doktorları itibarsızlaştırması  mı?

Halka fazla hak tanımak, doktorları itibarsızlaştırmak anlamına gelir mi?

Bu politikalar, insanların doktorlara şiddet uygulamasının nedeni olabilir mi?

Yoksa, sorunun temelinde, insanımıza, doktor ne kadar ehil olursa olsun, sonuçta hayatı da ölümü de Allah takdir eder inancının yeterince verilmeyişi mi?

Söz konusu Türkiye olunca, bu tür fecaatlere bir tek neden söylemek kolay olmuyor. Birincisi, bu ülkede, yıllarca hastalar, hastane kapılarında sefalet çektiler. Nice asık suratlara, nice azarlamalara muhatap oldular.

Biz, kapısına gelmiş hastaya "sümükmüş" gibi bakan doktorlar da gördük. Doğum sancıları çeken kadına, "tatlı tatlı yemenin acı acı çekmesi olur" diyen, zıpçıktı hemşire-ebe kırıntıları da gördük zamanında.

Son on yıl içerisinde sağlıktaki zihniyet değişiklikliği, tepeden başlayarak tüm kademelere yayıldı ve sadece maddi gelişmelere değil aynı zamanda davranış değişmelerine de yol açtı.

Özel hastanelerin yaygınlaşması da vatandaşı itibarlı kıldı... Nihayetinde para kazanmak için açılmış bu kuruluşlar, "müşteri"lerine iyi davranmak zorunda kaldılar.

Sadece bunlar değil... Devlete bağlı hastaneler de, bu zihniyet değişikliğine ayak uydurmak zorunda kaldılar. Bugün, işlerimizi daha rahat ve daha çabuk yapıyor; insan muamelisi görüyorsak,temelinde bu zihniyet değişikliği vardır.

Ne var ki, cehalet her zaman ve her koşulda kendini gösteriyor. Bir zamanlar, doktor kapılarında büklüm büklüm bükülen vatandaş, fırsat eline geçince, doktoru karşısında büklüm büklüm bükmek istiyor. Olgunlaşmamanın, kişilik zaafiyetinin tabii sonucudur bu.

17 yaşındaki bir oğlanın, 26 yaşındaki bir doktoru 80 yaşındaki dedesinin ölümünden sorumlu tutarak öldürmesi, böyle bir cehaletin eseridir. Muhtemelen bu delikanlı, etrafında konuşulanlardan etkilenerek, doktoru öldürmeye kendinde hak bulmuştur.

İşin özünde cehalet yatıyor. Yıllar önce, sancılanan ineğine müdahele edip de kurtaramadığı için, veterineri öldüren insanların olduğu bir ülkedir burası... Son zamanlarda çok mesafeler alsak da, böyle geçmişten kalmış hastalıklarımız nüksetmektedir ne yazık ki...

Evet, acıdır ama eğitim şart!... Hem de insanı merkez alan, insanın Allah katındaki değerine parelel bir değer tanıyan eğitim şart... Gençlerimize, çocuklarımıza insanın değerini ve insana saygının aslında Allaha saygı olduğunu öğretmek zorundayız.

O zaman, doktorlara olan saygı kat be kat artacaktır. Çünkü, doktor sadece bir insan değil, aynı zamanda insanlara hayat veren bir insandır.

Tabii, hiç bir doktorun ölümü önleyemeyeceğini ve gerçekte hayatı da ölümü de Allah'ın takdir ettiğini de öğretmeliyiz.

Başka hiç bir tedbir, hiç bir politika bu şiddetin önüne geçemez!

Allah genç doktora rahmet eylesin...Ailesinin ve camiasının başı sağolsun!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..