- Kategori
- Edebiyat
Dokun bana
Sevişmeye çokça düşkünsem evet annemin dokunmazlığının suçu. Suçuma mazeret üretmiyorum bundan çok eminim. Cemal Süreya'yı da örnek vereceğim şimdi ama o da mazeret olsun diye değil. Sonra Kafka'nın Prag genelevlerinden çıkmadığını söyleyeceğim. Böyle duygusal,sakince, öteki adamlar uzak değil sevişmeye. Sevişmek derken tam da kelime anlamıyla kullanıyorum. Bir git-gel olayından ibaret değil çoğu erkeğin anladığı gibi. Bir vücutta gezintiye çıkmak gibi. 37 buçuk derecede dudaklarımla en sevdiğim keşif ,esmer coğrafyada. O sıcak, ipek bedeni hissetmek için gelmiş olmalıyım dünyaya. O an sonsuza kadar sürsün istiyorum;ancak o zaman yetecek,doyacağım sanki dokunulmamışlığıma.
Ellerim hepsini ayrı tanıyor o kadınların. En sıcak neresi,en yumuşak.. Nerede bitiyor saçları? Ensesiyle kulağının arasındaki mesafeyi dudağımla ezberliyorum ki bir kadının en kadın yeridir orası.Ne tatlar biriktirdim öyle.. Biriktirdim ve şuna inandım:
Sezen Aksu kesinlikle kadın olamaz..