Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Dokunmayı seven kadınlar…

Dokunmayı seven kadınlar…
 

Onlar dokunmayı bilirler…

Çünkü dokunmayı “severler”.

Dokunduklarında da… İz kalsın isterler… Ve “o izi” mutlaka bırakırlar… Ya yürekte bir sızı… Ya yaşamda “hoş bir anı” olarak.

Dokunmaktan korkanlar… Dokunamayanlar… Ve de dokunmayı bilmeyenler… Ya da yanlış bilenler… Ne dokunabilirler yerinde ve zamanında… Ne de iz bırakabilirler.

… Marka, parmak izi bırakmayan ürünün reklâmında… İllâ da “kadınlara gönderme yapılacaksa”… “Dokunmayı ve/veya iz bırakmayı sevmeyen kadınlar” denmeliydi… Tabii burada “aşırı titiz veya takıntılı”lara gönderme de yapılabilirdi. Ya da “sanırım pek çok kişinin aklına geldiği gibi”… Hırsızlara iz bırakmama konusunda “nasıl bir kolaylık sağlandığı” anlatılabilirdi.

“Dokunmayı seven kadınlar” dendiğinde… Olmamış…

Ürün tanıtımında “seksi çağrışım yaptırmanın” pek bir moda olduğu günümüzde… Kadınlar “iyi malzeme” olarak görülüyor… Aslında “kullanılıyor.

Dondurmayı “bir tuhaf yiyen kadınlar”…

Çikolata yerken “seksi” görüneceğim diye dudaklarını şekilden şekle sokanlar…

Bir çubuk krakerin sesiyle… Veya dondurmayı “adamın elinden almak için” yol ortasında oynayanlar…

“Embesil embesil” bilmem ne marka çikolatayı ne kadar çok sevdiğini… Karşısındaki erkeğin “Deli mi ne” bakışları altında… Parça sayısını söyleyerek tanıtanlar…

“Bulaşık, çamaşır”dan artan zamanı “nasıl değerlendireceklerini” bir göz kırpmasıyla anlatanlar.

Bir gündelik ped ile… Bir anda “bakımlı görüneceğine” inandırılmaya çalışılanlar…

Sadece “reklâmlarda” yaşlanmayanlar…

Ve daha pek çokları…

TV izlemeyen biri olarak… İlgimi çeken bir film veya program seyretmek için kısa süreli açtığımda… İçimi bayıltacak ve neredeyse “ne seyrettiğimi unutma aşamasına getirecek” uzunluktaki reklâmları gördüğümde… Aklıma ilk gelenler bunlar.

“Acaba” diyorum… Bu reklâmları hazırlayanların arasında “Hiç mi aklı başında kadın yok?”.. “Normal hayatta böyle olmaz, komik olmayın” diyecek.

Gerçekten “tanıtılmak istenen ürün vb” ile uyum sağlayacak… Daha yaratıcı… Daha inandırıcı olamaz mı reklâmlar?

Kadını embesil… Erkeği “erkek olmanın tuhaf şartlarına” sıkıştırmış mı olmalı mutlaka… (Ör: Tıraş ürünleri vb gibi)

Yapmayın… Etmeyin… Sizler “orijinal veya ilgi çekici” olduğunu sanabilirsiniz ama… Pek çok aklı başında insan bunlara “inanmıyor”… Ürüne “tepki duyuyor”.

Bilinmesi gereken o ki…

Ne o kadar basit şeylerle “erkek olunabilir”…

Ne de kadın olmak “aptal olmakla” eşdeğer değil.

 
Toplam blog
: 139
: 1916
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Bana biri kendini anlat dese, susar kalırım. Her konuda çılgın bir istekle konuşan ben, işte o anda ..