Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '12

 
Kategori
Üniversiteler
 

Dokuz Eylül Üniversitesi hukuk Fakültesi öğrencisi Serdar Han ile Kişisel Gelişimin önemi üzerine...

Dokuz Eylül Üniversitesi hukuk Fakültesi öğrencisi Serdar Han ile Kişisel Gelişimin önemi üzerine...
 

serdar


DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ  HEMŞERİMİZ SERDAR HAN “ KİŞİSEL GELİŞİME ÖNEM VERMEYEN İNSNALAR HALEN BİR ŞEYLERİN FARKINA VARAMAMIŞ İNSANLARDIR”

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Gerçi daha önce röportaj yapmıştık ama  okuyanlar tekrar hatırlasın sizi.

SERDAR HAN- Ben 29.01.1991 Pazar/Tokat  doğumluyum. Pazar’daki ilköğrenimden sonra  Tokat Anadolu Lisesine devam ettim. Girdiğim üniversite sınavından sonra halen 3.sınıfını okumakta bulunduğum  Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım.

Ben elimden geldiği kadar kişisel gelişimine önem veren, idealist, vatanına ve milletine sadık olmaya çalışan bir Türk genciyim. Paraya,şana şöhrete kavuşur muyum bilmiyorum çok da önemli değil zaten. Benim için ilk planda her zaman devletim olacaktır. Ülkemi muhasır medeniyetler seviyesine çıkarmak daha ötesine geçirmek için bir tuğlada ben koymaya çalışacağım tüm hayatım boyunca.

Ülkemizin dünyada önemli bir yere sahip olması için biz gençlere çok büyük görevler düşüyor. Herkes  öncelikle kişisel gelişimine önem vermeli daha sonra kendi alanlarımızda en iyisi olmak için birbirimizle yarışmalıyız. Kişisel gelişim deyip de tek kelimeyle geçmek olmaz. Kişisel gelişim bireyin kişiliğinin oluşması,  gelişmesi açısından çok önemlidir.  İnsan neyi ne kadar bilirse bilsin bunu sosyal hayatta, pratikte uygulayamazsa hiçbir şeyin bir anlamı olmaz işte bunu sağlayacak olan kişisel gelişimin ta kendisidir.

SORU- Geçen dönem Türk Hukuk Topluluğunun çalışmalarını anlatmıştınız. Bu dönem neler yaptınız topluluk olarak?

 

SERDAR HAN-   Topluluk olarak bu donemde okulumuzdaki öğrenci temsilciliği seçimleri olduğu için  pek faaliyette bulunamadık.

Öncelikle seçimlerden bahsetmek gerekir sanırım.  Öğrenci temsilciliği seçimleri fakültemizde her iki yılda  yapılan bir seçimdir. Hem fakültemizin hem de öğrencilerimizin eksiklerini gidermeye çalışmak ve üniversitemizi daha da bir üniversite havası taşıması için çalışmak temsilcinin görevidir. İşte bu seçimde topluluğumun da desteğini alarak temsilci adayı oldum fakat sonuç olarak maalesef bu seçimleri kazanamadım. Olsun belki bu secimi kazanamadım ama bu daha hayatımdaki ilk seçimimde inşallah önümde daha çok seçim var. Hem kişisel olarak bu seçimler bana çok şey kattı. Fakültemizde bir çok yeni arkadaşlıklar edindim. Sınıfları  tek tek gezerek konuşmalar yaptım. Anlatamam inanılmaz heyecanlı ve gerçekten güzel bir deneyimdi. Ben insanın tecrübe ederek büyüyebileceğine inanıyorum. Ve bu seçim benim için çok büyük deneyimler kazanmamı sağladı.

Topluluğumuza gelince bu dönem  iki faaliyet yaptık birinci etkinliğimiz şehit, gazi ve harp malulleri derneğini  ziyaret etmek oldu. Derneğe giderek biz gençlerin onları asla unutmadığımızı, her zaman yanlarında olduğumuzu ve acılarını her zaman paylaştığımızı göstermek istedik. Şehit aileleriyle sohbet ettik hayır dualarını aldık.

İkinci faaliyetimiz ise Ege Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Nadim MACİT’in konuşmacı olarak katıldığı “Batının sonbaharında arap baharı” adlı konferansımızdı. Bize çok önemli bilgiler veren hocamız batının son durumu ve ara baharının gelişiminde batının rolünü bize izah etti.

SORU- Bu dönem yapmak istediğiniz ama yapamadığınız çalışmalar neler? Neden yapamadınız?

SERDAR HAN- Birinci dönemden yapamayıp da ikinci dönem  çeşitli konferanslar ve anma günleri yapmak istiyoruz. Erdal Sarızeybek ile Azeri bir vekil ve Ege üniversitesinden hocalarımızla çeşitli   konferanslar; 18 mart şehitler günü ve Mevlana ile ilgili anma etkinliği yapma planlarımız var.

SORU- Daha geniş imkanlara sahip olsanız Türk Hukuk Topluluğu olarak ne gibi çalışmalar yapacaksınız?

SERDAR HAN- Biz topluluk olarak  fakültemizdeki arkadaşlarımızın yalnızca derslerine önem vermelerinden topluluklara katılmamalarından sosyal aktivitelerinden uzak durmalarından müzdaribiz. Arkadaşlarımız sadece bizim topluluğumuza değil diğer topluluklara da katılmıyorlar asıl üzücü olansa bu faaliyetleri boş bir uğraş olarak görmeleridir. Oysa ki okulda ki dersi tüm öğrenciler alıyorlar herkes eşit yani asıl fark ise kişinin kişisel gelişiminde ortaya çıkıyor fakat arkadaşlarımız bunu göremiyorlar maalesef. Bu sebepten topluluklar birkaç kişinin çalışmasıyla hareket ediyor. Haliyle de bazen zorlanıyoruz  oradan oraya koşturmak zorunda kalıyoruz.

Toplulukların bünyesinde fazla arkadaşlarımızın bulunmasının başka bir faydası ise farklı fikirlerin ve faaliyet düşüncelerinin ortaya çıkmasıdır. Birey sayısı ne kadar çok olursa o kadar çok düşünce ortaya çıkar. Biz bir şeyler yapıyoruz elimizden geldiği kadar  fakat daha çok katılım olsa hem arkadaşlarımızın kendi kişisel gelişimine katkıda bulunur  hem de toplulukların devamlılığı sağlanmış olur.

SORU- Tokat’ta Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğrencilerine ne tavsiye edersiniz?

SERDAR HAN- Tokat'taki üniversitemiz gelişme aşamasında olan bir üniversite. Şehrimizde üniversite ortamına daha yeni yeni alışıyor. Benim arkadaşlarıma tavsiyelerim kişisel gelişim konusunda olacaktır. Arkadaşlarım öncelikle kendi alanlarınla başarılı olup kişisel olarak da bol bol kitaplar okumalı, konferanslara katılmalı Tokat'taki imkanları sonuna kadar değerlendirmeliler. İçinde, yüreğinde   vatan sevgisi olan ve ülkemizi her zaman ileriye taşıyacak olan biz Türk gençleri kişisel gelişimimize çok önem vermeliyiz.

Tokat  Gazi Osman Paşa Üniversitesi’nde arkadaşlarımız kendi bölümlerinde topluluklar ya da kulüpler kurabilirler bu sayede hem kişisel olarak gelişebilir hem yeni bilgiler edinebilir en önemlisi de yeni arkadaşlıklar kurabilirler. Ünlü isimleri okula getirebilir veya kendileri programlar düzenleyebilirler.

SORU- Topluluk Çalışmalarınızda  faaliyetleriniz arttıkça Tokat’ta, Pazar’da arkadaşlarınız ve çevrenizle ilişkileriniz  ve okulunuzda  arkadaşlarınızla ilişkileriniz de nasıl artma oldu?

 SERDAR HAN- Üniversite bireyin kişiliğinin oturduğu arkadaş ortamın oluştuğu hayata adım attığı önemli bir yerdir. Üniversitedeki  kişinin ortamı hayatının ne yolda olacağının belirtilerini gösterir. Üniversiteye adım attığım daha sonra da topluluğa girdiğim günden bu yana kişisel olarak çok şey öğrendim.

Üniversite gerçekten bambaşka bir yer bir kere ailenizden uzakta tek başınıza ayakta durmayı öğreniyorsunuz. Sorumluluklarınız çok daha fazla oluyor üniversitede. Yeni arkadaşlıklar ediniyorsunuz kendi ortamınızı sil baştan oluşturuyorsunuz.

Üçüncü yılımı geçirdiğim üniversitede; ilk üniversiteye geldiğim gün ile bugünü kıyasladığımda dağlar kadar fark olduğunu görebiliyorum. Üniversiteye ilk geldiğimde bu kapıdan çıkarken bambaşka bir Serdar olacak diye kendime söz vermiştim. Üniversite benim için liseden farklı olmalıydı sadece dersleri öğrenmekten farklı bir yer olması gerekirdi. Geldiğim günden beri bir çok kitap okuyarak yeni bilgiler edindim elimden geldiğince önemli yerleri gidip görmeye çalıştım. Şehirde önemli konferanslara katılmaya çalıştım okulumuzdaki Türk hukuk topluluğuna katılarak arkadaşlarla konferanslar, geziler ve çeşitli etkinlikler düzenleyerek tecrübeler edindim.

SORU- Pek çok Üniversite öğrencisine  Röportaj teklif ettiğim zaman çoğu ya isteksiz davranıyor, ya da ret ediyorlar. Siz ise bu konuda çok isteklisiniz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz ?

SERDAR HAN- Bireyi diğer insanlardan farklı kılan kişisel gelişimdir. Kişisel gelişime önem veren bireyler hep bir adım öndedir. Özellikle kişisel gelişime önem veren insanlarla tanışmak bireyin daha çabuk yol kat etmesini daha çabuk gelişmesini sağlar. Kişisel gelişime önem veren insanlara değer vermeyen insanlar zaten hala bir şeylerin farkına varamamış insanlardır. Kişisel gelişimin önemini göremeyen insanlar hayattan uzak kalmaya mahkumdur. Çünkü kişisel gelişim insana hayata dair şeyler öğretir.

SORU- Başka neler anlatmak istersiniz aracılığımız ile topluma? 

SERDAR HAN- Ben üniversite hayatımın artık son senesine gireceğim ve hayata atılacağım pek yakın zamanda. Ben hayata atılırken kişisel gelişimin çok önem taşıdığına inanan bir insan olarak üniversite hayatım bitene kadar ilerde daha başarılı olmak için kişisel olarak gelişmeme önem vereceğim. Ben insanın sadece yaş itibarıyla büyüdüğüne değil gelişerek yaşayarak büyüdüğüne inanıyorum.

İnsanlar hayattan kopuk ve ya tek başına yaşayamazlar. Her bireyin sorumlulukları vardır bu hayatta. Bireylerin hal ve hareketleri toplumu etkiler çoğu zaman. Bu etkilerin olumlu olması için bireyin donanımlı ve kendini yetiştirmiş olması gerekir. Kişisel gelişimin önemi işte bu nokta da ortaya çıkar ki kişisel gelişimin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serer.

 

Son olarak arkadaşlarıma; Bu hayatı sadece kendimiz için yaşamadığımızı, mutlu ve huzurlu yaşamak, istediğimiz güzellikte hayatlar sürmek için atamızın işaret ettiği hedefe birlikte yürümemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Ayrıca bana bu röportaj  imkanı sunan siz Turan Yalçın beye çok teşekkür ediyorum.

TURAN YALÇIN-TOKAT

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..