Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Dolar gömlek mi değiştiriyor?

Dolar gömlek mi değiştiriyor?
 

Son büyüme verilerinin olumlu gelmesi yatırımcıları, gelişmekte olan ülkelere karşı iştahını artırıyor. Özellikle Asya'da Çin ve Pasifikte Avustralya'dan gelen iyi haberler bunun tetikçisi oldu. Büyük yatırımcılar ellerindeki ABD Dolarını bu tarz ülkelerin paralarına çevirince ABD doları da baskı altında kalıyor. Ayrıca birçok ülkenin Merkez Bankası'nın da dolar harici varlıklara kayması doların değerini dahada aşağı çekiyor.

DÜŞÜK FAİZDE DÜŞÜŞÜ ETKİLİYOR

FED'in (ABD Merkez Bankası) faiz oranlarını, ekonomik krizden oldukça yavaş çıkıştan dolayı kısa süreçte artırma eğiliminde olmaması da doları baskı altıda tutuyor. ABD Dolarına karşı azalan ilginin, ABD tahvil fiyatlarını düşüreceği görüşünde birleşiyor, fakat uzun vadede artan açıkları kapatabilmek için faiz artırımına gidilebileceği de mümkün.

Küresel finans krizi döneminde en güvenli yatırım aracı olan dolar, o günlerde ciddi değer kazandı. Mart'tan sonra piyasalardaki iyileşmeye paralel olarak rüzgar tersten esmeye başladı ve diğer para birimleri karşısında yaklaşık % 11 değer kaybetti.

Doların bu haline, FED tarafından resmi olarak açıklanmasa da olumsuz bakılmıyor. Son G20'de dünya ticaretinde yeni bir dengenin oluşturulması ihtiyacını dile getiren Amerikan yönetimi, her zaman olduğu gibi yine sağlam ve güçlü dolar'dan yana olduğunu söyledi.

Fakat değer kaybeden dolar ile artan ihracatıda bıyık altından gülerek izliyor. Haklılar da.

Merkez bankalarının dolar varlıklarını azaltması ise uzun zamandır korkulan bir durum. İkinci çeyrekte birçok ülkenin merkez bankası varlıklarının yüzde 40'ından daha azını dolara yatırırdı. Bu oran önceleri yüzde 70'ler seviyesindeydi. Bu ilgisizliğinin dolara olan baskıyı artırdığı da net bir gerçek. İşin birde başka bir yönü daha var. ABD Dolarındaki düşüş değerli madenlerin ve ticari emtiaların fiyatlarında ciddi bir artış oldu. Bunun en bariz örneği ise altın. 19 Ekim itibarıyla onsu 1, 050 doları geçti. Doların zayıflaması petrolün varil fiyatını da 75 doların üzerine çekti.

Sonuç:
Bundan sonra sonuç ne olabilir. Yukarıda veriler bence şunu çağrıştırıyor. Ben ABD Merkez Bankası'nın kendi para birimini bilinçli olarak düşük tuttuğunu ve bunu bir süre daha devam ettireceğini düşünüyorum. Çünkü bir yandan ihracatını arttıracak, diğer yandan ithalatını düşürerek kendi iç piyasasını dengeleyecek. Aslında akıllıca bir yol bu krizde. Bir önceki yazımda doların tahtını petrol yakacak diye bir yazı yazmıştım. Orta Doğu her ne kadar elindeki petrol kozuyla dolara karşı oynasada arka planda dolar ne kadar düşerse düşsün kazanan yine Arap ülkeleri. Çünkü bu durumda dolar düşüyor, petrol fiyatları çıkıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde böyle bir havada ithalatlarını arttırarak sağlam bir baskı altında tutulmaya devam edecekler. En azından şimdilik görünen bu. Dolar hala DOLAR, şimdilik DOLAR, ama yarın yerine kim geçer kim bilir? Bu bir gömlek değiştirme olmasın?

 
Toplam blog
: 91
: 3105
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Yıllardır yazmadım... Şimdi yine devam.. Haftanın belirli günleri... Çünkü eskisi kadar vaktim yo..